Eker’in GDO’lu kahvaltısı

Nazım ALPMAN nazimalpman@internethaber.com

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in basın danışmanı Mehtap Hanım arayıp “Sayın Bakanımız sizi yarın sabah GDO ile ilgili olarak kahvaltıya bekliyor” deyince “tamam” dedim:

-En çok merak ettiğim konu buydu, mutlaka geleceğim.

Bu sabah İstanbul Yeşilyurt’taki tarihi deniz fenerinin dibinde kurulu olan Fener Restoran’da büyük kahvaltı masasının ilk konuğu olarak erkenden geldiğimde Tarım Bakanlığı’nın as elemanları tam kadro yerlerini almışlardı.

Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Arslan, İstanbul Tarım İl Müdürü Ahmet Kavak, Mehdi Eker’in Özel Kalem Müdürü Selami Gülay ile hem kahvaltı saatini bekledik hem de gündeme ilişkin özel bilgilerinden istifade ettik.

Bakanlık yetkililerinin en büyük derdi GDO’ya ilişkin yazıp çizenlerdeki bilgi eksikliğiydi. Konu son derece dar açılı olduğundan çok özel bilgiler içeriyordu. Üstten bakarak da anlaşılacak şeyler değildi.

BAKAN GDO’YA SÜPHEYLE BAKIYOR

Birazdan Tarım Bakanı Mehdi Eker de gelince çaylardan ilk yudumlar alınmadan soru yağmuru başladı. Bakan konusuna son derece hakim olmanın verdiği güvenle dedi ki:

-Her şeyi anlatacağım, ama önce izin verin bir bütün olarak konuyu sizlere aktarayım.

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar kısaca GDO’lar konusunda öyle bir hava yaratılmıştı ki, Türkiye toplu intiharın eşiğine gelmiş daha doğrusu getirilmişti.

Bakan yönetmelik (Gıda ve Yem Amaçlı Genetik yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerin İthalatı, İşlenmesi, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik) çıkartılmasının aslında GDO’ya kapıları kapattığını iddia ediyordu. Eker “eğer” diyordu:

-Bu yönetmelik olmazsa, söz konusu ürünlerin yurda girişiyle ilgili her hangi bir işlem yapma şansımız olmaz, olamaz…

-Neden?

-Bu yönetmelik yokken, ithal edilen mallarda beyana bakılıyordu. Eğer firma GDO var derse, onun girişine izin verilmiyordu.

-Peki ya yok derse?

-Geçiyordu… Çünkü böyle bir kontrol mekanizmamız yok.

-Yönetmelik çıktıktan sonra olacak mı?

-Elbette olacak. Şu anda 91 bilim insanından oluşan bir bilim kurulu oluşturuldu. GDO içeren ürün getirmek isteyenler başvurduklarında –ki bu artık zorunlu- biz bu kurul içinden uzmanlık alanına göre atanacak 11 kişilik komite incelmeme yapacak.

Bu kadar uzun anlatımın ardından Bakan’a sorulacak en doğru soru şu olabilirdi:

-Siz bir tarım uzmanı ve yetkili bir imza olarak bu GDO’ya nasıl bakıyorsunuz?

-Ben kişi olarak GDO’lu ürünlere şüphe ile bakıyorum. Ülkeye girmesinden yana da değilim!

-Neden?

-Bu konuda elimde bilimsel bir veri bulunmuyor. Ama bizim biyolojik çeşitliliğimiz zaten çok zengin… Gerek duymayacağımızı düşünüyorum. Üzerinde bu kadar tartışma varsa neden yanında olayım ki?

AMERİKA BİZİ GIDA MAHKEMESİNE VERDİ

Tarım Bakanı GDO’lu ürünlere karşı çıkmak için bir mevzuat oluşturmak gerektiğini söylüyor. Uluslararası ticaret kuraları “keyfe göre” düzenlemelere yaptırımlar getiriyordu.

Bakan bu sırada özel bir konuyu gazeteciler ile paylaştı:

-Biz pirinç alımları için bir ton ithal ürün alıyorsanız, bir ton da yerli ürün alma şartı getirdik. Sırf tarım sektörümüzü desteklemek için bunu yaptık. Ama Amerika bizin bu uygulamamızı Dünya Ticaret Merkezi’nin serbest ticaret kurallarına aykırı olduğunu iddia ederek, FAO’nun paneline şikâyet etti. Bu bir mahkeme ve biz bu yüzden tazminat ödemek zorunda kalacağız, dava henüz sonuçlanmadı.

ABD benzeri bir girişimi de AB için yapmış. GDO’lu ürünleri bilimsel bir sonuç elde edilmeden yasaklayan ülkeler yüzünden AB’ye dava açmış.

İYİ HABERLER DAİRESİ

Mehdi Eker, yeni hazırlanmakta olan Bio Genetik Yasası için iyi haberler de verdi:

-Bizim AB ülkelerinden fazlamız var eksiğimiz yok. Mesela çocuk mamasından AB ülkeleri GDO kullanımına sınır getirmedi. Biz yasakladık. Yine antibiyotiğe direnç gösteren maddelerde kullanımı bizde yasaktır.

Bakanın verdiği bilgilere göre içlerinde ABD, Kanada, bütün Latin Amerika ülkeleri, Çin, Hindistan ve Filipinler gibi devletlerin bulunduğu 27 ülkede GDO’lu üretim yapılıyor.

Türkiye’de ise hiç yapılmıyor!

Tarım söz konusu olduğunda Türkiye’nin dünyadaki yeri konusunda iftihar edilecek bir yerde bulunduğumuzu yine bakan söyledi:

-Türkiye tarım sektöründe 56 milyar dolarlık ticaret hacmi ile dünyanın 8. büyük tarım ülkesidir!

GDO HANGİ ÜRÜNDE VAR

Dünyada GDO kullanımı belli başlı dört üründe yapılıyormuş: Mısır, soya, pamuk ve kolza.

Konu gündeme gelince televizyonlarda gıda ile ilgili yapılan haberler konusunda da Bakan dertliydi:

-Şimdi görüyoruz arkadaşlar mikrofonu alıp hallere gidiyorlar. Domates, salatalık, elma, armut gibi yaş meyve sebzede bile GDO araştırması yapıyorlar. Bilenler gülüyorlar. Ama bilmeyenler dehşete düşüyorlar. Oysa böyle bir şey yok. Ne bizde ne de dünyada yaş meyve sebzede GDO’lu ürün diye bir şey yok.

ÇOK KAHVALTILI SİSTEME GEÇİŞ

Basın toplantısı bittiğinde kahvaltıya katılan gazeteciler bir hayli bilgi sahibi olmuştu. Konu özel bir alana girdiğinden spesifik bilgiye ihtiyaç vardı. Bunun için de ziraat alanında eğitim almış olmanın sayısız yararı vardı.

Masadan kalkanken gazetecilerle Tarım Bakanı arasında bir mutabakat sağlandı:

-Daha çok kahvaltıya ihtiyaç var!