Uzun zamandır eğitimde çuvalladığımız yıllar münasebeti ile
yazılar kaleme aldım. Bu minvalde son günlerde eğitim sisteminden
kaynaklı birtakım hataları dilimize pelesenk, kalemimize mürekkep
etmiş durumdayız. Etmek durumunda bırakıldığımız için bu böyle
oluyor.
Şehir Üniversitesi meselesini duymayan, okumayan,
yazmayan kalmadı. Ama bir adım geri atılmış durum mevzubahis bile
değil.
Komedi haline dönüşen bu fotoğraf sanki mizansen üzerinden
hareket ediliyormuş izlenimi veriyor.
Veli toplantısı münasebeti ile iştirak etmiş olduğum okulda
eğitimciler çocukların birbirleri ile yarış halinde olmadıklarını,
kim daha fazla soru çözecek diye bir kaygılarının olmadığından dem
vurarak; “Bu süreç bir yarış sürecidir, dolayısı ile bu yarışta
finale kalabilmeleri için yarış kültürünü anlatmaya çalışıyoruz ama
çocuklarınız bizleri dinlemiyorlar” şeklinde velilere
evlatlarını şikâyet ettiler!
Eğitim bir yarış mıdır? Evlatlarımızı yarışa mı hazırlıyoruz?
Eğitim sisteminin duçar kalmış olduğu bu durum sizce de vahim değil
mi?
Finlandiya gibi dünyanın en müreffeh ülkesi eğitimi
adeta bir oyuna dönüştürürken bizim bu işi “tavşan kaç, tazı
tut” misali bir yarışa dönüştürmemiz ne ile izah edilebilir
acaba?
Eğitimdeki durumumuzu mehter takımı mecazı ile ifade etmek
isterdim ama mehter takımı bile “iki ileri bir geri”
gider. Oysa biz eğitimde “bir ileri iki geri”
modundayız.
Toplumlarda istikrarın ve kültürün aktarılmasında en
büyük rollerden birisi eğitimcilerindir. Çocuklarda
gelişime ve bilgiye, ilginin oluşturulması, gelecekte büyük ve
mutlu bir toplum olabilme gayretinin artmasını sağlayacaktır.
Bu bilinçli algı temelden kazanılan bir beceridir.
Bilginin temelinde inançlara ve kültüre aykırı olmadan
kazanılan bilgiler ise kişiyi olduğu noktadan çok daha yüksek
noktalara taşıyacaktır.
Teknoloji ile hızla ilerleyen yaşamın içerisinde özellikle
gençlerin sıkça karşılaştığı başarı endeksli hayat modelini doğru
ve yerinde yorumlayabilme becerisini kazanmalarını amaçlayan bir
eğitim sistemi bizi bilinçli bir toplum haline getirecektir.
Günümüzde insanlar başarı odaklı bir yaşam tarzını benimsemiş
durumdadır.
Başarının ise sadece tek yönünü gördükleri için istedikleri
netice meydana gelmediğinde bunu başarısızlık gibi
algılamaktadırlar.
Bu algıyı tersine çevirerek önce başarının ne olduğunu
anlayarak anlatabilmek eğitim sistemimizin önceliği
olmalıdır.
Zira kişinin yaşamını yönetmesinde algılarının azami derecede
rol oynadığını bilimsel gerçekler önümüze koymaktadır.
“Şu şahıs var ya çok para kazandı, büyük adam oldu”
derler...
Yani “adam olmak”, bizde ya cebi dolu olmak ya da
yüksek bir makamın sahibi olmak ya da sınavlarda dereceye girmek
anlamına geliyor.
Beşer olarak adım attığımız dünya hayatında “insan”
olabilmenin bir anlamı olmamalı mı?
Cebi para dolu olan, sınavda dereceye giren her kişi ya da mevki
sahibi her beşer yoksa “insan” olarak mı algılanıyor?
Sosyal medya çağında yaşıyoruz. Teknoloji parmaklarımızın hemen
hareket alanında. Bakın bakalım insan olmamış ya da
insanlıktan çıkmış onlarca makam sahibi, şöhret budalası, siyasi
manevracı görmeyecek misiniz?
Öyle zamanlar müşahede ettik ki bu ülkede, dünyalıklarını
dünyalara sığdıramayanlar tarafından ezildik, ötekileştirildik ve
hesap sorulduk.
Oysa dünyalıklarını bir başarı olarak görmeyenler
dünyaya dünyalıklarını sığdırmaya çalışanlardan daha kolay hesap
verecektir.
İşte asıl mesele bu nüansı anlayarak “eğitilmiş
başarının” insan üzerindeki tezahürünü gösterebilmektir.
Makamı-mevkii, serveti-şöhreti, rütbesi kıdemi ne olursa olsun,
insanoğlu hep âcizdir, aslında.
Dünya malı uğruna, siyasi makam sevdasına, başarı odaklı hak
yiyerek soysuzlaşanlar var; hatta namus ve haysiyetini
pazarlayanlar bile var!
Şimdi düşünelim lütfen; eğitimsiz bir eğitim sistemi ile
gençlerimizi ve geleceğimizi dünyaya satmak için bu kadar sözde
fedakârlığa ve yarışa gerek var mı?
Kendi ayakları üzerinde duran, seçimlerini inanç ve kültürel
farkındalıkları üzerine yaparak kimliğini kendisinin oluşturduğu
bireylerin yetişmesine katkı sağlamak, başarımızın ve eğitim
sistemimizin ser tacı olması lazımdır vesselam...
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser