Eğitimde MEF krizi!

Açıklamada şöyle dendi:

KAMUOYUNA DUYURU

1972 yılında kurulan ve 34 yıl faaliyet gösteren MEF dershaneleri bu süreçte eğitim sektörüne katkı sağlayan birçok ilk'e imza atmış, bu ilklerin sadece MEF'de değil Türkiye'deki bütün dershanelerde yaygınlaştırılmasına önderlik etmiştir. Eğitimi aynı zamanda bir kamu görevi olarak benimseyen MEF Dershanesi 34 yıllık eğitim hayatında kamuoyunun takdir ve güvenini kazanmıştır.

Ülkemizde yaşanan dershane enflasyonu ve gayri yasal uygulamalar ile birlikte, dershane işletme anlayışının farklılaşması sonucunda üniversiteye hazırlık aşamasında dershane hizmetlerimizi gelişen koşullara göre yeniden yapılandırmak amacıyla bir ara vermek, bu süreçte enerjimizi "okul ve üniversite" projelerine yönlendirme kararı aldık.

Bu konu ile ilgili detaylı açıklama; 11 Mayıs 2006 Perşembe günü basın yolu ile siz değerli velilerimize ve kamuoyuna aktarılacaktır.

Saygılarımla,

İbrahim Arıkan

MEF Eğitim Kurumları

Yönetim Kurulu Başkanı

******************

MEF Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Arıkan, MEF Dershanesi'nin, 34 yıllık eğitim hayatına 2 yıl ara vereceğini bildirdi.
   
Arıkan, MEF Okulları'nda düzenlediği basın toplantısında, bu kararı almak için yılbaşından bu yana tartıştıklarını, ancak öğrencileri olumsuz etkilememek için açıklamayı bu tarihe ertelediklerini belirterek, ''MEF Dershanesi, 34 yıllık eğitim hayatına 2 yıl ara verecek'' dedi.

Dershanelerin öğrencilerin ÖSS tercihlerini tamamlayana kadar faaliyetini sürdüreceğini kaydeden Arıkan, ''gelecek eğitim-öğretim dönemi için kayıt yaptıran öğrencileri istedikleri dershanelere yerleştirdiklerini, paralarını da kuruşu kuruşuna ödediklerini'' ifadeetti.

Arıkan, dershanede çalışan 260 kişinin ise sosyal hakları ödendikten sonra istemleri halinde okul veya holding bünyesinde çalışmaya devam edebileceklerini belirterek, ''Ne öğrenci ne de çalışan mağdur olacak'' diye konuştu.
   
    -ANAYASA VE YASA HÜKÜMLERİ-
   
Anayasa'nın, ''eğitim ve öğretimin, devletin denetiminde ve gözetiminde'' yapılmasını, 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun da yabancıların Türkiye'de bazı durumlar hariç, özel eğitimkurumu açamayacağını öngördüğünü anımsatan Arıkan, bu iki hususun, devletin rejim ve geleceğine yönelik her türlü eğitim faaliyetlerini önlemeye yönelik olduğunu vurguladı.

Arıkan, 625 Sayılı Kanun'a göre, özel öğretim kurumlarının ticari amaçla kurulamayacağını ifade ederek, ''Yani özel eğitim kurumları birticarethane değildir. Özel öğretim kurumları, bir bakıma devlete bellioranda bağlıdır, yarı kamu kuruluşu niteliğindedir ve yaptığı iş de kamu görevidir'' dedi.

Dershanelerin, geleceğin insanını yetiştirirken keyfi davranamayacağını, istediği normda yetiştiremeyeceğini, bu işi ticari bir şekilde yapamayacağını anlatan Arıkan, ayrıca kanuna göre, hiçbir özel öğretim kurumunun başka bir özel öğretim ya da resmi öğretim kurumunun ismini, logosunu, aynen benzeterek veya çağrıştıracak şekilde kullanamayacağını söyledi. Kamuoyunda olumsuz imajı olan kişiye özel öğretim kurumunun açtırılamayacağının da hüküm altına alındığını belirten Arıkan, ''Bir kişinin dershaneyi açtığı ve 'sen bunu benim adıma kullan' diyerek ismini katığı anda, devletin bunu inceleme imkanı kalmıyor. Böylece bu hassasiyetler ortadan kalkmaya başlıyor'' diye konuştu. 
   
    -''BU BİR KANDIRMACADIR''-
   
İbrahim Arıkan, ''Dershanelerin bir kısmı ideolojik, bir kısmı da ticari faaliyet içinde. Böyle bir ortama biz ayak uyduramayız. Türkiye'de her isteyen, istediği gibi eğitim yapmaya başladığında ülkenin rejimi ve üniter yapısı tehlikeye girer'' dedi. 

Arıkan, ticari ve ideolojik olduğunu ileri sürdüğü dershanelerin sayısının 1990'lı yıllardan sonra artmaya başladığını ve şu anda aynı kurumun ismini 150-200 ayrı kurumun kullandığını söyledi. 

''Bu bir kandırmacadır, gayri yasaldır. Denetim olmadığı için kalite bozuluyor'' diyen Arıkan, eğitimin disiplin altına alınması gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu: 

''Bizimki öğrenci sıkıntısı olduğu için değil. İstanbul'da hiçbir dershanenin gelecek dönem için kayıt yaptıran 1500 öğrencisi yoktur. Buradaki, rekabet ortamına bir bakıma tepki... Diğer bir nedeni, üniversiteye geçmek üzereyiz. MEF Üniversitesi, gelecek yıl eğitim-öğretim hayatına başlayacak. Uluslararası bir kurumun Türkiye'de okul açma niyeti var. Bu okulla temasa geçtik. Ankara ve Antalya başta olmak üzere beraber uluslararası okul açacağız. Okula, üniversiteye ve yayınlara ağırlık vereceğiz.''
    
    -''BU BİR UYARI''- 
   
Dershaneye tekrar dönüş yapabileceklerini de ifade eden Arıkan, ''Biraz ortalık durulsun istiyoruz. Bu konunun tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu konu giderek sıkıntı yaratacak boyuta geliyor. Ülkenin rejimi açısından da sıkıntı yaratabilecek bir uygulama olarak görüyoruz. Bu nedenle bunun bir uyarı olduğunu düşünüyorum'' dedi. 

Arıkan, bu tür dershanelere karşı tedbir alınmasını ve müdahale edilmesini istediklerini belirterek, ''mal alıp satmadıklarını, insan yetiştirdiklerini'' ifade etti.  

İbrahim Arıkan, başka ülkelerde devlete haber vermeden özel dershane açılabildiğini belirterek, ''Ama Türkiye'nin hassasiyeti farklı'' diye konuştu. ''Bize biraz pahalıya mal oluyor ama biz bir tepki veriyoruz'' diyen Arıkan, bir soru üzerine yaklaşık maliyetin, kayıt yaptıran 1500 öğrenci ile kişi başına ödenen 4 bin 500 YTL'nin çarpılması ile ortaya çıkacağını, bunun da 6 milyon 750 bin YTL olduğunu söyledi.

Bir gazetecinin, ''Söz ettiğiniz dershaneler hakkında suç duyurusunda bulundunuz mu?'' sorusuna Arıkan, bir dönem Özel Dershaneler Birliği'nin başkanlığını yürüttüğünü, o zaman da dönemin milli eğitim bakanlarına müracaat ettiğini, hatta bu dershanelerin adını da verdiğini, ancak ilgilenilmediğini ileri sürdü. Arıkan, ''Bu dershaneler tarikat dershaneleri mi? Bunların sayısı kaça yükseldi?'' sorusu üzerine, Türkiye'deki tarikat dershanelerinin sayısının 700'e ulaştığını, bunların daha çok Anadolu'daki illerde yoğunlaştığını söyledi.

İbrahim Arıkan, yeniden dershane açmalarına ilişkin bir soruyu da ''Memnuniyetsizlik devam ederse açmayız. Ama bence 2 yıl içinde düzelecek'' diye yanıtladı.