Eğitimde atama taktiği iddiası

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, yeni yönetmelikle okul müdürlerinin görev yerlerinin değiştirilmesiyle ilgili olarak, ''Bütün bunları, bir yandaş kayırmacılığı, kendi gibi düşünmeyenleri istifa ettirerek onlardan boşalacak kadrolara bir kısım insanları atamak için uygulanan bir taktik olarak görüyoruz'' dedi. Özcan, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Uygulama Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında, Eğitim Kurumları Yönetici Atama Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle, görev yerlerinde 5 yılı dolduran kurum müdürlerinin yerlerinin değiştirilmesine karar verildiğini anımsattı. Uygulamanın getireceği sonuçları göz önüne alarak konuyu Danıştay'a taşıdıklarını ifade eden Özcan, şöyle devam etti: ''Danıştay'ın kararını beklerken, Milli Eğitim Bakanlığı, bazı illerde eğitim-öğretim devam ederken, bazı illerde de eğitim-öğretimin sona ermesiyle birlikte yönetmeliği uygulamaya başlamıştır. Kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi hareket etmeyen, iktidarın yandaşı, kuyruğu olmayan insanları adeta istifaya zorlamanın bir yolu olarak gördüğümüz bu yönetmelikten, Kayseri'de de birçok arkadaşımız etkilenmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından alelacele düzenlenen 10 dakikalık bir toplantıda, arkadaşlarımız üzerinde baskı kurularak, matbu dilekçeleri doldurmaları sağlanarak yer değişikliği talepleri alınmıştır. Buna rağmen dilekçelere uyulmadığı tespit edilmiştir.'' Kayseri'deki 134 okul müdüründen 26'sının istekleri doğrultusunda atandığını, 31'inin ise yerlerinin değiştirilmediğini ifade eden Özcan, müdürlerin farklı alanlarda eğitim veren kurumlara atanarak verimsiz hale getirilmeye çalışıldığını savundu. Özcan, bazı okul müdürlerinin de köylere tayin edilerek istifaya zorlandıklarını öne sürdü ve şöyle devam etti: ''Bütün bunları, bir yandaş kayırmacılığı, kendi gibi düşünmeyenleri istifa ettirerek onlardan boşalacak kadrolara bir kısım insanları atamak için uygulanan bir taktik olarak görüyoruz. Ey iktidar mensupları, zaman çok çabuk geçiyor. Belki birileri gibi paramız, pulumuz yok, size maddi yardımda bulunamayacağız, ama zamanı geldiğinde demokratik haklarımızı kullanarak sizden öncekilerde olduğu gibi sizleri de halkın arasına geri gönderebileceğimizi unutmayarak hareket edin.''