Eğitim-Sen'e kapatma davası
Abone olAnkara Valiliği'nin şikayeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Eğitim-Sen hakkında kapatma davası açtı. Davanın gerekçesi ise tüzük değişikliği.
Ankara Valiliği'nin şikayeti üzerine Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı Eğitim-Sen hakkında kapatma davası açtı. Eğitim-Sen,
2002 yılında "Toplumun bütün bireylerinin temel insan hakları ve
özgürlükleri doğrultusunda demokratik, laik, bilimsel ve parasız
eğitim görmesini, bireylerin anadillerinde öğrenim görmesini ve
kültürlerini geliştirmesini savunur" şeklinde tüzük değişikliğine
gitti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2002 yılında sendikanın
tüzük değişikliğini onaylamayarak geri gönderdi. Tüzük değişikliği
sonrasında Ankara Valiliği'nin başvurusu üzerine sendikaya
soruşturma açıldı. Valiliğin başvurusu üzerine açılan soruşturmaya
savcılık o yıllarda takipsizlik kararı verdi. Bu hukuki süreç
içerisinde söz konusu tüzükte değişikliğin düzeltilmemesini takiben
valiliğin başvurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı
Eğitim-Sen hakkında kapatma davası açtı. Eğitim-Sen Genel Başkanı
Alaaddin Dinçer, kapatılma davasına ilişkin düzenlediği basın
toplantısında alınan kararın hiçbir hukuki gerekçesinin olmadığını
düşündüklerini, bu kararın siyasi bir karar olduğunu ileri sürerek,
"Yakın geçmişte AB süreci, Kopenhag kriterleri, devletin resmi
kanalı TRT'de başlayan farklı dil ve lehçelerde programlar, açılan
dil kursları ve bu uygulamalar eşliğinde yükselen demokratikleşme
söylemleri arasında, Eğitim-Sen'e karşı 'anadilde öğrenimi
savunduğu için kapatma davası açılması son derece manidardır" dedi.
Açılan davanın geri çekilmesini isteyen Dinçer, Türkiye'nin bir kez
daha anti demokratik uygulamalarla 'sendika kapatma davası' ile
gündeme gelmemesi gerektiğini ifade etti. Dinçer, ayrıca acil eylem
çağrısında bulunarak üyelerini Eğitim-Sen'e sahip çıkmaya çağırdı.
Davanın geri çekilmemesi halinde Dinçer, 11 temmuz 2004 tarihinde
bin 200 Eğitim-Sen yöneticisi ile Ankara'da oturma eylemleri
gerçekleştireceklerini ve eylemlerin dava tarihi olan 13 Temmuz
2004 tarihine kadar süreceğini bildirdi. Dinçer ayrıca diplomatik
girişimlerde de bulunacaklarını bildirerek, Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Adalet Bakanı
Cemil Çiçek ve KESK'in de hükümet nezdinde girişimlerde
bulunacağını açıkladı.