Eğitim-Sen'den suç duyurusu
Abone olEğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ve sendika yönetim kurulu üyeleri, sendikanın eyleminde çıkan olaylarla ilgili bazı birimlere suç duyurusunda bulundu.
Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ve sendika yönetim
kurulu üyeleri, sendikanın eyleminde çıkan olaylarla ilgili, Ankara
Valisi Kemal Önal, Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz ve Ankara
İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Vahdettin Bereceli hakkında,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Başsavcılığa gelerek suç duyurusu dilekçesini veren Dinçer, çıkışta
gazetecilere açıklamalarda bulundu. Dinçer, sendika tarafından 26
Kasım’da "Eğitimcilerin Büyük Yürüyüşü" için Ankara’ya gelen
üyeleriyle güvenlik güçleri arasında çıkan olaylarla ilgili
bürokratlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok’un, "dilekçe ile
ilgileneceğini ve gerekenlerin yapılacağını" söylediğini aktaran
Dinçer, dilekçenin yanı sıra, tanıkların ve basın yayın
organlarında çıkan görüntülerin de Başsavcılığa iletileceğini
bildirdi. Dinçer, suç duyurusu dilekçesinin, Ankara Valisi Kemal
Önal, Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, alanda görevli
polisler ve şefleri ile Ankara İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay
Albay Vahdettin Bereceli ve il girişlerinde görevli subay ve
tespiti yapılamayan kişiler hakkında olduğunu kaydetti. Yargının
haklı olanı ortaya koyacağına inandıklarını söyleyen Dinçer, iç
hukuk yollarının tıkanması halinde konuyu, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını ifade etti. Dinçer, çıkan
olaylarla ilgili "siyasetçiler hakkında neler yapılacağına bugün
toplanacak Merkez Yönetim Kurulu’nda karar verileceğini" dile
getirdi. Alaaddin Dinçer, yarın toplanacak Başkanlar Kurulu’nda da
taleplerinin gerçeklemesi için hangi eylemlerin yapılacağına karar
vereceğini belirterek, "Taleplerimiz karşılık bulmak durumundadır.
Ne zaman ki Sayın Başbakan, ’taleplerinizi şu tarihe kadar
karşılayacağız’ sözü verir, o zaman eylemlerimizi gözden geçiririz"
dedi. DİLEKÇEDEN Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, kamu davası
açılması istemiyle yapılan başvuru dilekçesinde de eylemde çıkan
olaylara yer verildi. Dilekçede, çıkan olaylarda 18 sendika
üyesinin yaralandığı belirtilerek, şöyle denildi: "Tazyikli suyun
yakın mesafeden sıkılması müvekkil sendikanın üyelerinin birçoğunda
yaralanmalara neden olmuştur. Yakın mesafeden gaz bombası jandarma
kuvvetlerince atılmaya başlanmıştır. Bu, gaz bombasının topluluğu
dağıtmakta kullanılan göz yaşartıcı etkisinden yararlanmak değil,
doğrudan silah gibi kullanılması anlamına gelmektedir."
Güvenpark’ta da Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerin,
sendika üyelerini abluka altına aldıkları ve beş saat boyunca
herhangi bir yere gitmelerine izin vermedikleri ifade edilen
dilekçede, şu görüşlere yer verildi: "Sanık güvenlik görevlileri
zor kullanmayı gerektirir bir neden olmadan zor kullanmışlar,
ölçüsüz ve oransız şiddet uygulamışlardır. Panzerler sendika
üyelerine yakın mesafeden tazyikli su sıkmış ve üstüne sürülmüştür.
Bu nedenlerle yukarıda belirtilen olaylarda sanık polis memurları
ve jandarma erleri keyfi ve ölçüsüz şiddet uygulamışlardır."
Dilekçede, söz konusu olaylar nedeniyle ilgililer hakkında
kovuşturma yapılması ve kamu davası açılarak cezalandırılmaları
istendi.