Eğitim önce evde başlar
Abone olAvrupa Okulları kurucusu Talip Emiroğlu, "Eğitim önce evde başlar" ilkesinden hareket ettiklerini belirterek kurumlarının eğitimde iddialı olduğunu vurguladı.
İşte bu yüzden çocuklarımızı eğitirken dürüst olmamız lazım!
“Anne babalar çocuk eğitim tutumlarında değisik faktörlerden
etkileniyorlar. Mesela, geçmiş yaşantılarından, kültürlerinden,
kendi kişisel değerlerinden, anne-baba algılarından ve gelecekle
ilgili hedeflerinden. Yani çocuklarımıza öğrettiğimiz her şeyde
aslında bizden bir parça var...” Ailelerin çocukları için eğitim
kararı verebilmek üzere araştırma içerisinde oldukları şu günlerde
anne-baba olmanın ancak yaşayarak öğrenebileceğini belirten Avrupa
Okulları Kurucusu Talip Emiroğlu, bazen olması gerekenleri, bazen
içimizden geleni, bazen de yaşananların sonuçlarını uyguladığımızı
belirtiyor. Anne baba olarak insanın kendi çocuğunu eğitmesinin hiç
kolay olmadığını, çünkü çoğunlukla çocuğumuzu kendimizden ayrı
düşünmekte zorluk çektiğimizi söyleyen Emiroğlu ailelerinin
eğitimde "geliştirmek" yerine "değiştirmek" üzerinde odaklandıkları
zaman hep yanlışları ve eksikleri gördüklerini ve bunlarla ilgili
düzeltme ve tedbir alma yoluna giderek çocukla aralarında gergin
bir ilişki oluşmasına neden olduklarını, oysa çocukların
anlaşıldığını hissetmeye ihtiyacı olduğunu söylüyor. Eğitimin;
destek olmayı, yol göstermeyi, bilgi vermeyi, model olmayı ve uygun
ortamları sağlamayı içermesi gerektiğini belirten Avrupa Okulları
Kurucusu Talip Emiroğlu, çocuğumuzu eğitirken ona karşı açık olmak,
dürüstçe kendimizi ortaya koymak zorunda olduğumuzu, belli rollere
sıkışmadan olduğumuz gibi bir insan olarak var olmanın çocuğumuz
için en önemli eğitim olduğunu belirtiyor. Çocuklarımızın bizim
sadece söylediklerimize değil söylediklerimizi nasıl uyguladığımıza
da baktıklarını ve bunlar arasında uyuşmazlık gördüklerinde bize
olan güven ve inançlarının sarsıldığını da sözlerine ekleyen
Emiroğlu şöyle devam ediyor: “Eğitim süreci içinde zorlandığımız,
sıkıntı yaşadığımız, hata yaptığımızı fark ettiğimiz anlar
olabilir. Duygularımızı doğru ya da yanlış diye ayırmadan kendimize
bunları yaşama hakkını vermeli ve paylaşabilmeliyiz. Bu,
çocuğumuzun kendine ve hayata olan toleransını arttırır.
Duygularımızı paylaştığımızda yaşadığımız sıkıntının yükünü
hafifletir ve uygun alternatifleri daha rahat görebiliriz. Biz
kendimizi açtığımızda çocuklar da duyguları tanıyıp onları nasıl
ifade edebileceklerini öğrenirler. Ayrıca hata yapma, zorlanma gibi
durumlarla nasıl başa çıkabileceklerini görebilirler. Onlar da
kendilerini ifade etmeye başlarlar. Bu durumda da onlari dinlemek,
anlamaya çalışmak bunu yaparken de öğüt vermemek, yargılamamak,
kıyaslamamak, hafife almamak, konuyu değiştirmemek yapacaığınız en
iyi şey olacaktır. Bunları dikkate aldığınızda çocuğunuzun sizinle
daha çok sey paylaştığını göreceksiniz.” Çocuklarımızın bizim
doğrularımızı bizim istediğimiz yollarla bulmaları için uğraşmanın,
sabırsızlanmanın, hata yapmalarına fırsat vermeden, her şeyi hazır
sunmanın ve sürekli koruyucu olmanın onların hayatı gerçek anlamda
yaşamalarına engel olduğunu da belirten Emiroğlu oysa çocukların bu
dünyaya bizim istediğimiz gibi biri olmak için gelmediklerini,
onlara seçim hakkı tanımazsak kendi başlarına bunu yapmaları
gerektiğinde daha büyük zorluk yaşayacaklarını önemle hatırlatıyor
ve özellikle ailelere sesleniyor: “Ailelerin eğer kendine
yetebilen, zorluklarla başa çıkabilen kısacası bu dünyada tek
başına var olabilen bir birey yetiştirmek için mutlaka çocuklarına
fırsat vermeleri gerekiyor... Çocuklarımızı eğitirken birçok konuda
kendimizi de eğitmek durumunda kalırız. Çünkü eğitim evde başlar.
Karşılaştığımız zorluklarda kendimizi görür, tanırız. Kendimizi
değerlendirir, eleştiririz. Eğer bu sonuçları kendimize yol
gösterici olarak kullanabilirsek çocuğumuz ve kendimiz için uygun
eğitim ortamlarını daha rahat oluşturabiliriz. Eğer yolumuzu
belirlemekte karar veremiyorsak bu konuda bize yol gösterebilecek
uzmanlardan yardım almak, ne yapacağını bilememekten daha iyi bir
yol olacaktır.“ Ailelerin Dikkatine: Avrupa Koleji aileleri
bilinçlendirmek üzere eğitim sisteminden, dil eğitimine, pedagojik
ve psikojik sorunlara destekten anne ve baba olarak iletişim
becerilerinizi nasıl geliştireceğinize kadar her türlü sorununuzu
çocuğunuz Avrupa Okulu’nun öğrencisi olsun olmasın destek olmak
üzere akademik ve danışma kadrosu ile sorularınızı yanıtlıyor,
uygun bulduğu yönlendirmeler ile ailelere destek oluyor.
Sorularınız için (0212) 547 80 10 numaralı telefondan rehberlik
servisini arayabilirsiniz. Avrupa Koleji Hakkında İstanbul Avrupa
Koleji ana okulundan başlayıp lise bitimine kadar kesintisiz 2
lisanda ( Türkçe/ Almanca) eğitim veren ve ikinci yabancı dil
olarak İngilizce öğreten özel bir Türk okuludur. Eğitim projemizin
kapsamı: 1- Anaokulu ( okul öncesi) 2- İlköğretim okulu (1 - 8
sınıf) 3- Lise bölümü (Almanca seviyesine göre belirlenecek
hazırlık sınıfından sonra 3 yıl) Alman ve M.Montessori eğitim
sisteminin sentezinden oluşan eğitim konseptin amacı, Türk eğitim
sisteminin kanıtlanmış ilkelerini ve çağdaş eğitim metodlarını
Almanca dil eğitimi ile kombine etmektir. Avrupa Koleji, geleneksel
eğitim metodları dışına çıkarak öğrenci merkezli eğitime ağırlık
vermektedir. Diğer bir nokta ise, tüm sınıf öğretmenlerinin, branş
öğretmenlerinin ve okul psikologlarının ortak çalışmalarına ayrı
bir önem verilmesidir. Avrupa Koleji, eğitim ve öğretim alanında
Türkiye'nin ve Avrupa'nın en iyi okulları arasında yer alarak,
öğrencilerine kendi ana dilinin dışında iki yabancı dili ana dili
yeterliliğinde öğretmeyi, onları bir üst eğitim kurumuna ve hayata,
akademik, sosyal, duygusal ve psikolojik olarak sağlıklı ve mutlu
bir şekilde hazırlamayı, bunları yaparken velilerinin, tüm çalışan
ve yöneticilerinin gelişimine, memnuniyetlerini de gözeterek,
destek olmayı amaçlar. Bu amaçlar doğrultusunda: Yabancı dili
öğretirken çağcıl metodlar kullanmayı, yabancı öğretmenlerle
öğrencilerini bir araya getirerek "kültürle" yabancı dili
öğretmeyi, yurtdışı öğrenci değişim projeleriyle çalışmalarını
pekiştirmeyi, velilerden, bilim danışma kurulundan ve ilgili diğer
taraflardan gelen talep ve önerileri sistematik olarak
değerlendirerek yenilikleri takip etmeyi ve sürekli gelişmeyi,
hizmet içi eğitim çalışmalarıyla tüm çalışanlarının kişisel,
mesleki ve sosyal gelişimlerine destek olmayı, düzenlediği sosyal
aktiviteler ve projelerle öğrencilerin sosyal ve duygusal
gelişmelerine destek olmayı, onlara sorumluluk duygusu
kazandırmayı, gelişen ve değişen dünyada bilişim teknolojilerini en
etkin biçimde kullanmayı, yeterli teknik donanımı sağlamayı,
öğrencilerin "yaparak, yaşayarak" öğrenmelerini desteklemek için
laboratuar çalışmalarına ve projelere dayalı eğitim yapmayı, takım
çalışmasını destekleyerek, grup veya birey olarak elde edilen
başarıları teşvik edecek bir eğitim öğretim ve çalışma ortamı
yaratmayı, misyonunu ve politikalarını düzenli olarak gözden
geçirmeyi, yeni amaç ve hedefler belirlemeyi, buna yönelik planlar
yapmayı, gerekli kaynakları sağlayarak bu planları hayata
geçirmeyi, tüm bunların sürekliliğini yöneticileri, çalışanları,
velileri ve öğrencileriyle birlikte "Avrupa Kolejli" olarak
sağlamayı taahüt eder. ADRES – Merkez Prof. Muammer Aksoy Cad. No:
9 (Abdi İpekçi Spor Salonu Yanı) Zeytinburnu / İSTANBUL (0212) 547
80 10 Pbx (0212) 547 80 03 - 547 80 48 ADRES – Levent Anaokulu
Sülün Sokak No.17 1. Levent / İstanbul (0212) 284 64 19 Pbx WEB
www.avrupakoleji.com