Eğitim iyi değilse ülkeler sefalet içerisinde olurlar
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Ülkeler ne kadar zengin olursa olsun, coğrafi konumu ne kadar önemli olursa olsun eğer eğitimi iyi değilse ülke...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Ülkeler ne kadar zengin olursa
olsun, coğrafi konumu ne kadar önemli olursa olsun eğer eğitimi iyi
değilse ülkeler sefalet içerisinde olurlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Milli Eğitim
Bakanı Nabi Avcı başkanlığındaki 81 ilden gelen öğretmenlere
Çankaya Köşkü’nde öğle yemeği verdi. Öğretmenler Günü vesilesi ile
öğretmenleri Çankaya da eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte
ağırlamaktan memnuniyet duyduğumu belirten Cumhurbaşkanı Gül,
“Türkiye’nin dört bir köşesinden Türkiye’nin havasını buraya
taşımış oldunuz. Öğretmenler Günü olduğu içinde sizlerin
öğretmenler gününüzü kutluyorum. Büyük gayretlerle siz
görevlerinize devam ediyorsunuz. Böyle bir mesleğin mensupları
olarak fedakarlıklar yapıyorsunuz. Milletimiz, devletimiz çok
yakından takip ediliyorsunuz. İşte bu yüzden senede bir de olsa
beraber olmamız sizlere verdiğimiz değeri gösteriyor diye
düşünüyorum” diye konuştu.
Öğretmene saygı, sevgi ve hürmetin geleneğimizde, kültürümüzde
olduğunu belirten Gül, “Bunun için gördüğümüz büyüklere saygı
göstermek için hocam deriz, öğretmenim deriz, yani onların bize
öğrettiklerine gösterdiğimiz saygı değerin ifadesi olarak
Cumhuriyet’in kurucusu Büyük Atatürk ile başöğretmen olarak bu
değere verdiği önemi gösterdiği günü de Öğretmenler Günü olarak
kutluyoruz” dedi.
“EĞİTİM HER ŞEYİN BAŞIDIR”
Gül, “Eğitim her şeyin başıdır. Bu ülke içinde geçerli, ufak bir
aile içinde geçerli. Eğitim olmadan hiçbir şey olmamakta, kalkınma,
gelişme, ilerleme, bütün bunların altındaki esas itici unsur, temel
unsur eğitimdir. Bunun için eğitimde başarılı olmuş olan ülkeler
gelişmiş ülkelerdir, kalkınmış ülkelerdir. Ama eğitimde başarılı
olamamış ülkeler de maalesef gelişmemiş, geri kalmış ülkelerdir.
Ülkeleri ne kadar zengin olursa olsun, ülkelerin coğrafi konumu ne
kadar önemli olursa olsun eğer eğitim iyi değilse ülkeler sefalet
içerisinde olmuşlardır. Eğitimin esas hususu da nitelikli adam
yetiştirmektedir. Hangi ülke vasıflı insana sahipse, nitelikli
insana sahipse onun neticesini almıştır. Türkiye olarak bizde bunun
farkına vardığımız için geç de olsak bütçemizden en büyük kaynağı
eğitime ayırıyoruz. Çünkü şuna inanıyoruz ki eğitime yapılan gerçek
yatırımdır. Karşılığı olan bir yatırımdır. Onun için bütçemiz her
geçen yıl büyürken eğitime ayrılan payda her geçen gün büyümekte.
İşte bunun içindir ki geleceğimize büyük bir ümitle bakıyoruz. Ve
hedefimiz gelecek nesillerin daha bilgili, daha donanımlı, daha çok
özgüveni olan, daha çok teknolojiye hakim, mesleğini eline almış,
farklılıklara saygı duyan, bütün kültürlere açık, kendi değerlerini
benimsemiş, özümsemiş ama başkalarının değerlerine açık saygı
duyan, vatan, millet sevgisi ile donanmış vasıflı nesiller
yetiştirmek istiyoruz. Bunun için de eğitime çok önem veriyoruz"
şeklinde konuştu.
“EĞİTİMİN TEMEL UNSURU MUHAKKAK ÖĞRETMENLERDİR”
Eğitimin temel unsurunun da muhakkak öğretmenler olduğuna işaret
eden Gül, öğretmenlerin olmadığı bir yerde eğitimden bahsetmenin
söz konusu olmayacağının altını çizdi. Gül, “Onun için Milli Eğitim
Bakanlığımızın da önceliği öğretmenler olmalıdır. Doğru bir eğitim
politikasının yürütülmesi ancak nitelikli, değerli, fedakar
öğretmenlerle olacaktır. Bunun farkında olduğumuz için
öğretmenlerin bütün meseleleri ile Bakanlığımız yakından
ilgilenmektedir. Öğretmen sayısını artırmak için her türlü imkanlar
kullanılmaktadır. Öğretmenler sizde şunun farkında olmalısınız,
eğitim süreklidir, sizler okullarınızdan mezun olduktan sonra
bilgilerinizi devamlı öğrencilerinize aktaran kişiler
olmamalısınız” diye konuştu.
Bugün artık bilginin kutsal ve gizli olmadığını, herkese açık
olduğunu kaydeden Gül, şöyle devam etti:
“Dünyanın her köşesinde bilgiye erişebiliyor. Sizlere teslim edilen
çocukların bilgiye nasıl kolay ulaşacaklarının metodunu en güzel
şekilde öğretmektir. İkinci olarak tabi onlara bilgiye ulaşma
arzusunu, bilgiye ulaşma motivasyonunu, bilgiyi elde etme arzusunu
onlara en iyi şekilde verebilmektir. Muhakkak ki çocuklar
evlerinde, okullarında veya herhangi bir yerde en iyi şekilde
ulaşabileceklerdir. Kendilerini eğitmeye devam edeceklerdir. Şunu
artık hepimiz biliyoruz ki Türkiye artık gelişmiş bir ülke, her
türlü imkanlarımız var. Eğitiminde nicelik açısından noksanlar
azaldı. Okullarımız iyileşti. Yeni imkanlar var, küçük bilgisayar
dediğimiz tabletler artık her çocuğun çantasında, elinde olacak.
Önemli olan bunların da ötesindedir, o da eğitimin kalitesidir.
Ezberleyip tekrarlayan değil, onları özümseyen kaliteli bir eğitim
verememektir esas mesele. Hala almamız gereken çok yol olduğunu
biliyoruz, istatistikler de bunu gösteriyor. Hatta kendimizi
gelişmiş ülkelerle mukayese ettiğimizde buralarda yerimizin çok iyi
olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla en büyük seferberlik eğitimin
kalitesini yükseltmeye harcamamız gerekmektedir. Bu da öğretmenler
vasıtası ile olacaktır.”
Öğretmenler yeterli vasıflarda olmazsa ne olursa olsun neticeye
ulaşılamayacağının altını çizen Gül, “Öyle öğretmen vardır ki
öğrencinin hayatını, ufkunu değiştirir. Ama bazen de öyle vardır ki
sınıfta çocuklar yılı geçirirler bir farklılık onlarda oluşmamış
olabilir. Önemli olan farklılık yaratabilmekte,
şekillendirebilmekte, sizler aileden sonra çocukları adım attığı
ikinci mekanlarısınız ve sizler anne babadan sonra en çok hakkı
geçen kişilersiniz” ifadelerini kullandı.
(İHA)