Egemen Bağış'ın üslubunu beğenmedi!
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin en önemli sorununun, özgürlük ve demokrasi açığı olduğunu söyledi.
Oran, geçen hafta ABD'deki görüşmelerinde gündeme gelen en
öncelikli konunun da bu olduğunu ifade ederek, "Biz hep cari açık,
bütçe açığı, dış ticaret açığını konuşurken, bizim yeni, en önemli
ve dışarıdan eleştiri alan açık, özgürlük ve demokrasi açığı olarak
ABD'nin de gündeminde" dedi.
AKP İKTİDARDAYKEN TÜRKİYE'YE DEMOKRASİ
GELMEYECEK
Demokratikleşme paketinin, usul ve esas olarak, adıyla ilgisi olmayan bir yöntemle hazırlandığını savunan Oran, hazırlanış, sunuş biçimi, basına yapılan ayrımcılığı, demokratikleşme adına doğru bulmadığını belirtti.
Basın toplantısında demokrasi paketiyle ilgili düşüncelerini bir fıkrayla dile getiren Oran, "Türk, Rus ve Amerikalı öldükten sonra, öbür dünyaya gitmiş. Melek, 'Bir soru sorma hakkınız var, sonra sizi içeri alacağım' demiş. Önce Amerikalı, 'Amerika ekonomik krizden ne zaman kurtulur?' diye sormuş, melek 'Amerika bu krizi atlatacak ama en az 10 yıl sonra olacak' demiş. Amerikalı, '10 yıl daha yaşasaydım da bu süreyi görseydim' diye ağlamış. Rus da aynı içerikte soru sormuş ve aynı cevabı aldıktan sonra, o da ağlamış. Türk ise 'Bugüne kadar bir çok paket açıklandı, Türkiye'ye demokrasi gelir mi?' sorusunu yöneltmiş. Melek, 'AKP iktidardayken, Türkiye'ye demokrasi gelmez. Ben göremeyeceğim' diyerek başlamış ağlamaya" diye konuştu.
Oran, AK Parti iktidarda olduğu sürece, demokrasi ve siyaset anlayışı, standartları, kalitesiyle Türkiye'ye demokrasi gelmeyeceğini öne sürdü. Oran, AK Parti'nin, her zamanki gibi takiye yaptığını, kendi rejimini muktedir hale getirmek için bir takım seçim paketleri ortaya koyduğunu savundu.
Umut Oran, yarın Türkiye'nin, AB ile ilgili müzakarelere
başlayışının 8. yıldönümü olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle
sürdürdü:
SÜRECİN ADI VAR AMA KENDİSİ
YOK
"Bu süreç de aynı paket gibi; adı var ama kendisi yok. AB paketi
var, güzel ambalajı var ama içi bomboş. Türkiye, Hırvatistan ile
aynı tarihte tam üyelik müzakerelerine başladı. O tam üye oldu, biz
33 fasıldan sadece birini açıp kapatabildik. Sorumlu olan bakanın
döneminde, 4 yılda tek bir fasıl açılmadı, yaprak kımıldamadı. Son
1 yıldır aldığımız eleştirinin haddi hesabı yok, İlerleme
raporlarında bu eleştirileri görüyoruz. Türkiye, süratle Kopenhang
kriterlerinden uzaklaşıyor. AKP, bu konuda sorumlu olan bakan,
ilerleme raporlarını dikkate almıyor, hatta geçen sene çöpe
attılar. Kendi raporlarını hazırlıyor, ilan ediyor. Dünyada hiçbir
ülkede görülmemiş olay."
BAKANA YAKIŞMAYACAK BİR ÜSLUP
KULLANIYOR
Oran, gelecek aylarda TBMM'de AB Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüleceğini anımsatarak, geçen yıl bütçenin artırılmasını önerdiğini ancak bu yıl ret oyu vereceğini ifade etti. Oran, "Oradaki harcanan paraya, bürokratların zamanına yazık. AB'den sorumlu bakan, polemik yaratmak, içeride siyaset yapmaktan, ona buna laf yetiştirmekten başka birşey yapmıyor. Hatta Türkiye'nin, AB'den uzaklaştığı, AB üyesi olamayacağına yönelik itiraflarda bulunuyor. Siyasetçiye, bu konudan sorumlu bakana yakışmayacak uslup kullanıyor. Bütçeyle ilgili şöyle bir ayrımcılık yapabilirim; AB Bakanı Egemen Bağış'ın -görevini belki bırakır bırakmaz ama- aynı sürede başladığımız ve geçen yıl tam üye olan Hırvatistan'a staj yaması için ona ek bütçe çıkartılması konusuna olumlu bakabiliriz."