Egemen Bağış: Türkiye artık çantada keklik bir müttefik değil”
Abone olAvrupa Birliği (AB) Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, “Bu son ziyarette de gördük ki, artık Türkiye önemsenen bir müttefik, çantada kek...
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, “Bu
son ziyarette de gördük ki, artık Türkiye önemsenen bir müttefik,
çantada keklik bir müttefik değil” dedi.
AB Bakanı Egemen Bağış, 98. dönem kaymakam adamlarına hitap etti.
Demetevler’de gerçekleşen programda konuşan Bakan Bağış, AB
sürecinin hayatın her farklı yönünü ve Türkiye’nin her yerini
ilgilendiren bir süreç olduğunu belirterek, artık Türkiye’nin her
ilinde AB projelerinden sorumlu bir vali yardımcısı bulunduğunu
kaydetti. Muhalefetin tavrını da eleştiren Bağış, Başbakan
Erdoğan’ın ABD ziyaretiyle ilgili şunları söyledi:
“Bizim muhalefetimiz müzmin bir muhalefet, pek anlayamıyor. Hala
Sayın Başbakanımızın ziyaretiyle ilgili farklı farklı eleştiriler
gündeme getiriyorlar. Ama bugüne kadar herhalde en çok itibar
gördüğümüz ve en çok Türkiye Cumhuriyeti’nin temsilcisine vakit
ayırmış bir ABD ziyareti oldu. Sayın Başbakanımız, Sayın Başkan
Obama ile 6,5-7 saati aşkın bir birliktelik içerisinde bütün
konuları konuştu. Eskiden Türkiye’nin liderleri gittiği zaman ya
para isterdik, ya Ermeni soykırım iddialarına karşı
hassasiyetlerimizi dile getirirdik, bir de Kıbrıs meselesini
konuşurduk. Onun dışında çok da fazla gündem maddesi olmazdı. Ama
şimdi Burma’daki Müslümanların sorunlarından tutun, bölgede farklı
evreler yaşayan ülkelerin iç siyasetine kadar, uluslararası
kurumlarda temsilimizden tutun, dünyanın enerji kaynaklarının
ulaşım potansiyellerine kadar her konuyu Türkiye ile tartışma,
Türkiye ile istişare etme, Türkiye’nin görüşlerini aldıktan sonra
karar alma noktasına küresel bütün aktörleri getirmiş durumdayız.
Artık Türkiye kendi bölgesinin parlayan yıldızıdır. Dünyanın önde
gelen ekonomik güçlerinden birisidir. Çok şükür Türkiye bugün artık
dünyanın en büyük 16. ekonomik gücü, Avrupa’nın 6. en büyük
ekonomik gücü, NATO’nun ikinci en büyük askeri gücü, dünyanın
gerçekten birçok konuda önde gelen ülkelerinden bir tanesi.”
“TÜRKİYE ARTIK ‘ÇANTADA KEKLİK’ BİR MÜTTEFİK DEĞİL”
Bakan Bağış, Türkiye’nin muazzam bir performansla ilerlediğini
söyleyerek, ABD ziyareti için, “Bu son ziyarette de gördük ki,
artık Türkiye önemsenen bir müttefik, çantada keklik bir müttefik
değil” dedi.
Suriye konusuna da değinen Bağış, Suriye’den kaçanlara yardım
etmenin bir insanlık borcu olduğunu anlattı. Türkiye’nin Suriye
konusunda aktif olmasını eleştirenlere de cevap veren Bakan Bağış,
“Hala Türkiye’yi edilgen bir ülke olarak görmek isteyenler,
Türkiye’yi bir muz cumhuriyeti zannedenler, Türkiye’nin bu
konularda pasif durmasını, kapılarını kapamasını, kendi içine
kapanmasını ve kendini dünyadan soyutlamasını bekleyebilirler. Ama
biz artık büyük bir ülkeyiz. Biz tarihi misyonun ve coğrafi konumun
gereği adımları atma hissiyatını ortaya koymuş bir devlet yapımız
var” diye konuştu.
Türk milletinin devlet olma geleneğinin bin yılı aştığına dikkat
çeken Bağış, “Bu coğrafyada devlet olma geleneği bu kadar köklü
olan çok az millet vardır. Bir Türk medeniyeti vardır, bir de Fars
medeniyeti vardır. Onun dışındakiler birkaç yüzyıllık, bir kısmı
yüzyılı bile doldurmamış devletçiklerdir. O yüzden biz o köklü
tarihin gereğini ortaya koymamız gerekir. Ve bunu yaparken de
‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışını yeniden canlandırmamız
gerekir” şeklinde konuştu.
“BİZ UÇAKLA YORULURKEN, KANUNİ AT SIRTINDA İKİ DEFA MACARİSTAN’A
GİTMİŞ”
Bakan Bağış, konuşmasının bir bölümünde ise ecdattan örnekler
vererek, Osmanlı dönemindeki dış politikanın aktifliğine vurgu
yaptı. Kendilerinin uçakla Macaristan’a giderken yorulduklarını,
fakat Kanuni Sultan Süleyman’ın at sırtında iki defa Macaristan’a
gittiğini kaydeden Bağış şöyle konuştu:
"Biz Macaristan’a uçakla giderken yoruluyoruz arkadaşlar.
Macaristan bir AB üyesi ülke olduğu için düzenli olarak bütün AB
üyesi ülkelere gittiğimiz gibi Macaristan’a da gidiyoruz. Ama
Kanuni Sultan Süleyman at üzerinde Macaristan’a iki kez gitmiş. Biz
uçakla giderken yoruluyoruz, o hayatında iki kez gitmiş. Oralara
bir medeniyeti taşımak, oraları fethetmek, oralarda insanları
Osmanlı İmparatorluğu’nun tebaası olma hissiyatını kazandırabilmek
ve bunu bir ömür de yapabilmek kolay bir şey değil. Böyle bir
ecdadın torunlarının içine kapanık, dünyadan kendini izole
etmesinin bir mantığı yok.”
“BU ÜLKEDE KARDEŞLİĞİ GÜÇLENDİRMEK ZORUNDAYIZ, BUNUN GERİ DÖNÜŞÜ
YOK”
Bakan Egemen Bağış, çözüm süreciyle ilgili olarak da
değerlendirmelerde bulundu. Çözüm sürecinin aslında AB’den farklı
olmadığını, AB ile iç içe olan bir süreç olduğunu anlatan Bakan
Bağış, çözüm süreci kapsamında merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dan
da örnekler verdi. Özal’ın Kürt olduğunu fakat Kürt olduğunu
söyleyemediğini hatırlatan Bağış, bugünün Türkiye’sinde ise 24 saat
boyunca televizyondan Kürtçe yayın yapıldığını, üniversitelerde
farklı dillerde araştırma enstitüleri kurulduğunu söyledi. “Bu
ülkede Atatürk’ten sonra ilk defa cemevine giden Cumhurbaşkanı
gördük” diyen Bakan Bağış, ilk defa bir Başbakan’ın da Alevi
vatandaşlarla bir araya geldiğini anlattı. Ermenilerin artık
Akdamar Kilisesi’nde ayin yapabildiğini, birçok kesime haklar
tanındığını hatırlatan Bağış, “Sizin kendi inancınızdan şüpheniz
varsa herkese ve her şeye şüpheyle yaklaşırsınız. İşte Türkiye o
şüpheyi ortadan kaldırıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin artık ‘mış’ gibi yapmaktan vazgeçtiğini ifade eden
Bağış, Tarık Bin Ziyad’ın Endülüs’ü fethederken gemileri yaktığı
gibi Türkiye’nin de artık demokratikleşme ve şeffaflaşmada gemileri
yaktığını, artık geriye dönüşün olmayacağını anlattı. Bağış, “Biz
artık diyoruz ki bu ülkede kalleşliğe son vermek zorundayız,
kardeşliği güçlendirmek zorundayız ve bunun geri dönüşü yok” diye
konuştu.
“ATATÜRK’ÜN KARGA KOVALADIĞINI ÖĞRETENLER, ONUN ÖNGÖRÜLERİNİ
ÖĞRETMEDİ”
Bakan Bağış, konuşmasının ardından kaymakam adaylarının sorularını
cevaplandırdı. Bir kaymakam adayının Fatih Projesi’yle ilgili
sorusuna cevap veren Bağış, herkesin bu projenin bir parçası olmak
istediğine vurgu yaptı. Türkiye’nin geçmişteki eğitim politikasına
da gönderme yapan Bağış, Atatürk’ün 7 yaşında dayısının çiftliğinde
karga kovaladığını ezberleten zihniyetin, Atatürk’ün öngörülerinin
bu milletin çocuklarına öğretilmediğine vurgu yaptı. Bağış şunları
söyledi: “Bize eğitim politikamız gereği Atatürk’ün 7 yaşındayken
dayısının çiftliğinde karga kovaladığını ezberleten zihniyet,
nedense Atatürk’ün ta 20’lerde 30 yıl sonra olacak bir şeyi,
30’larda 60 yıl sonra olacak bir şeyi öngördüğünü öğretmediler. Ben
bunu çok düşünmüşümdür. Neden Atatürk’ün 7 yaşında karga
kovaladığını biliyorum da, bunları öğrenmemişim bu eğitim
sisteminden geçmiş biri olarak. Neden biliyor musunuz? Çünkü 7
yaşında bir çocuğun karga kovalaması gibi tek şablondan çıkmış
korkuluk zihniyetli bir nesil arzu edilmiş. Düşünen tasavvur eden,
geleceği düşünen, gelecekle ilgili vizyon ortaya koyabilen bir
nesil istenmemiş. İşte eğitim politikamızdaki asıl değişiklik artık
düşünen bir nesil arzusu ortaya koymamızla alakalıdır. Her türlü
bilgiye ulaşabilen, o bilgiyi kendi zihninde analiz edebilen,
değerlendirebilen ve bununla geleceğe yönelik tasavvur ortaya
koyabilen, çılgın projeler yapabilecek bir vizyon sahibi nesil arzu
etmemizle alakalıdır.”
“BAŞKANLIK SİSTEMİ, TÜRKİYE’Yİ UÇURACAK OLAN SİSTEMDİR”
Egemen Bağış, bir kaymakam adayının “Uluslararası toplantılardaki
hava nasıl, ülkemiz nasıl temsil ediliyor?” sorusu üzerine, eski
Başbakanlardan Bülent Ecevit’in eski ABD Başkanı Bill Clinton
karşısındaki fotoğrafını hatırlattı. Oradaki Ecevit’in duruşunun
herkesin yüreğini burktuğunu söyleyen Bağış, Başbakan Erdoğan’ın
duruşunun ise “one minute” çıkışındaki bir duruş olduğunu anlattı.
“Makam aynı makam, ama kişiler farklı” diyen Bağış, “At sahibine
göre kişniyor” diyerek şu anki Türkiye’nin uluslararası arenada
nasıl temsil edildiğine dikkat çekti.
Bakan Bağış, “AB süreci nereye gidiyor?” şeklindeki soruya ise
“Nereye gittiği bizim kontrolümüzde olan bir konudur. Biz
Türkiye’nin kalkınmasına doğru götürüyoruz bu işi” şeklinde
konuştu.
Bağış, başkanlık sistemiyle ilgili bir soru üzerine ise, “Çok açık
ve net söyleyeyim, bence başkanlık sistemi Türkiye’yi uçuracak olan
sistemdir” dedi. Başkanlık sisteminin olmadığı her günün Türkiye
için neredeyse bir zarar sayılabileceğini söyleyen Bağış, ayrıca
ABD Başkanı Obama’nın bir büyükelçiyi dahi atayamadığını, bu
sebepten dolayı bu sistemin otoriter bir yönetim anlamına
gelemeyeceğine vurgu yaptı.
(İHA)