Ege'de Yunan tezgahı

Ege adalarına yığdığı askeri örtbas için iyi niyet kılıfı... Silaha 11 milyar dolar ayıran, Lozan’ı delen ‘şahin Atina’ aniden ‘barış havarisi’ kesildi. Sözde ordu küçültme planı endişe yarattı EGE Adaları’na ordusunun neredeyse yarısını yığan ve Lozan Anlaşması’na aykırı olarak, adaları silah deposu haline getiren Yunanistan, birden bire “barış havarisi” rollerini takındı. Yunanistan, “Artık tehdit olmadığı kanaatine vardığı” Avrupa Birliği yolundaki Türkiye’ye karşı, Trakya sınırında konuşlandırdığı askeri gücünü lağvedeceğini açıkladı. Yunan Hükümeti’nin, orduyu “küçültme” kararı çerçevesinde, silah altındaki asker sayısını 48 bin azaltacağı, 1. Ordu ve 3. Kolordu Komutanlığı’nı lağvedeceği belirtiliyor. Yunan ve Türk basınına da sızdırılan bilgilere göre, “Türkiye ile savaş tehlikesi kalmadığı” gerekçesinden yola çıkan Yunanistan, savunma harcamalarında kısıtlamaya gidecek. Yunanistan, bu çerçevede kara, hava ve deniz kuvvetlerini yeniden yapılandıracak. Yunan Genelkurmay Başkanlığı, hazırladığı ‘orduyu daraltma’ planını Savunma Bakanlığı’na sundu. Hükümet, Genelkurmay Başkanlığı’nın bu planını onayladı ve hayata geçirmesi yolunda talimat verdi. Plan doğrultusunda Selanik merkezli 1. Ordu ve Larissa merkezli 3. Kolordu Komutanlığı lağvedilecek. Ayrıca Mart 2004’e kadar 3 korgeneral, 9 general ve 25 tugay komutanı emekli edilecek ve yerlerine yeni atama yapılmayacak. Rütbelilerin dışında 178 bin 500 dolayında olan asker sayısı da, ilk etapta 142 bine, daha sonra da 130 bine kadar indirilecek. Uzun ve orta menzilli 258 topun 2010 yılına kadar devre dışı bırakılmasını öngören plana göre, savaş, eğitim ve nakliye uçakları ile fırkateyn, mayın arama gemisi, torpido ve denizaltı gibi muharebe araçlarının sayısında da indirime gidilecek. Bu ne perhiz... Yunan hükümetinin dünya kamuoyuna sızdırdığı bu “sözde orduyu küçültme” planına karşılık, Tercüman’ın 3 Ekim 2003 tarihinde sürmanşetinden verdiği “Adalara 60 bin asker yığdığı” haberi, komşumuzun samimiyeti hakkında haklı endişelere neden oluyor. Yunanistan, lağvedeceğini açıkladığı 1. Ordu Komutanlığı’nı “Adalar operasyonu” çerçevesinde ikiye bölmüş ve Adalar Yüksek Komutanlığı’nı oluşturmuştu. Bir zırhlı, üç mekanize, dokuz piyade tümeni, bir hava indirme, bir amfibi ve bir komando alayına sahip olan Yunan Kara Kuvvetleri’nin yüzde 70’i, Türkiye sahillerinin hemen yanıbaşındaki Adalar Yüksek Komutanlığı’nda ve Batı Trakya’daki kolordusunda konuşlanıyor. Yunanistan, Midilli, Rodos adalarına birer tümen, Sakız, Sisam ve İstanköy adalarına birer tugay yerleştirmişti. 19 bin mevcudu bulunan Yunan Deniz Kuvvetleri’nin, Salamis, Girit, Selanik ve Ege Denizi’nde bir çok noktanın yanı sıra yoğun şekilde Batı Anadolu Adaları’nda konuşlandığı belirtiliyor. Yunan Deniz Kuvvetleri, 8 denizaltı, 12 firkateyn, 4 muhrip, 5 korvet, 12 hücumbot, 4 torpidobot, 15 karakol gemisi, 16 mayın gemisi ve 9 tank çıkarma gemisine sahip bulunuyor. 11 milyar dolar Yunanistan’ın, 2001-2005 dönemini kapsayan Beş Yıllık Orta Vade Silahlanma ve Modernizasyon (EMPAE) Projesi’ne 11 milyar dolar ayırdığı biliniyor. 1996-2000 döneminde de aynı amaçla 25 milyar dolar silahlanma harcaması yapan Yunanistan’ın, Kara Kuvvetleri için ayrıca 450 tank alımı planladığı, ayrıca Alman LEOPARD L-2 ve İngiliz Challenger -2 modelleri ile de yakından ilgilendiği biliniyordu. Özkök’ün değerlendirmesi Yunanistan’ın adaları askeri yığınak haline getirmesine, Yunan Elefteropiya Gazetesi’ne bir röportaj veren Türk Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök de dikkat çekmiş ve “Atina Lozan’a aykırı girişimler yapıyor” değerlendirmesi yapmıştı. Org. Özkök, “Türkiye, Yunanistan’ın iyi niyet jestlerine niye cevap vermedi?” sorusuna, şu karşılığı vermişti: “Atina, Doğu Ege Adaları’nın silahtan arındırılmış statüsünü ihlal ederken iyi niyetten sözedemezsiniz.” Kamuoyunu aldatıyorlar Yunanistan’ın “iyi niyet” adına ortaya attığı orduyu daraltma planının, özellikle Türk kamuoyunu aldatmaya yönelik olduğu belirtiliyor. Ordusunu adalara kaydırarak modernize eden Yunanistan, eski teknolojiye sahip ve artık günümüz şartlarında savaş imkanlarını kaybetmiş birlik ve teçhizatını dağıtarak, sanki bir iyi niyet jestiymiş gibi göstermeye çalıştığına dikkat çekiliyor. Kaynak: H.O.Tercüman