Ege'de donanma mülteci devriyesinde

Avrupa Birliği'nin varlığına tehdit olarak gördüğü ve engellemek için Türkiye ile anlaşmaya vardığı kitlesel göçe karşı Ege'de Sahil Güvenlik yetersiz kalınca Deniz Kuvvetleri de devreye girdi. Donanma şimdi karakol gemileri, deniz karakol uçakları, helikopterler ve keşif gözetleme sistemleriyle Ege'de göçmen devriyesinde. Öte yandan NATO gemileri de Ege'de göçmen teknesi arıyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ekipleri, düzensiz göçle mücadelede Sahil Güvenlik Komutanlığına destek vermeye başladıkları 11 Mart'tan itibaren, yasa dışı yollardan Yunanistan'a geçme teşebbüsünde bulunan bin 48 kişiyi yakaladı.

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, iç savaş ve çatışmalar sonucu Suriye'den kaçan mültecilerin durumu, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri yaşanan en büyük insanlık dramlarından birine dönüştü.

Göçmen faaliyetlerinde son dönemde yaşanan artış, karada ve denizde gerçekleştirilen yoğun faaliyetlere rağmen kolluk kuvvetlerinin kapasitesini aşmaya başladı. Bunun üzerine Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, yasa dışı göçle mücadele için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ekiplerinden destek talebinde bulundu.

Talep üzerine harekete geçen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ekipleri, 11 Mart'tan itibaren, Ege Denizi'ndeki düzensiz göçle mücadele faaliyetlerine modern karakol gemileri, deniz karakol uçakları, helikopterler ve keşif gözetleme sistemleriyle destek vermeye başladı.

Güvenlik kaynakları, Ege Denizi'nin coğrafi özellikleri ve adalara intikal mesafelerinin çok kısa olması nedeniyle göçmenler tarafından kullanılan botların tespitinin güç olduğunu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ekiplerinin çalışması sonucu, coğrafi kısıtlamalara rağmen, düzensiz göçte belirgin düşüş meydana geldiğini belirtti.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ekiplerince, düzensiz göçle mücadelede Sahil Güvenlik Komutanlığına destek görevine başlanan 11 Mart'tan itibaren Ege Denizi'nde tespit edilen bin 794 göçmenden bin 48'i yakalanarak yetkililere teslim edildi.

Öte yandan NATO gemilerinin de göçmen kriziyle başa çıkabilmek için Türkiye ve Yunanistan kara sularında faaliyet göstermesi Mart başında kararlaştırılmıştı.