Ege'de çiftlik levrekleri için tehlike uyarısı: Ölümcül bakteri var
Abone olCHP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Mahir Polat, yakın dönemde Ege Bölgesi’nin hem Yunan hem de Türk karasularında bulunan çiftliklerde yetiştirilen levreklerde saptanan ölümcül bakteriyel hastalığı Meclis gündemine taşıdı.
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Ege Bölgesi’nin hem Yunan
hem de Türk karasularında bulunan çiftliklerde yetiştirilen
levreklerde ölümcül bakteriyel hastalık saptandığını belirterek
konuyu Meclis gündemine taşıdı. Meclis Araştırma Önergesi
veren Polat; “Yalancı Pastörella adı verilen hastalığın insanlar
için tehlike taşıdığına dair şu ana kadar saptama yapılmamış ancak
su akıntıları ve çiftlikten kaçan balıklar düşünüldüğünde
hastalığın yayılım riski gösterme ihtimali bulunmakta. Bu
hastalığın teşhisi için yöntemler ile tedavisi ve önlenmesi için
prosedürlerinin belirlenmesi elzem” dedi.
Türkiye en büyük ihracat ülkesi
Su ürünleri yetiştiriciliği son yıllarda
dünyanın birçok ülkesinde hızlı gelişen bir endüstri haline
geldiğini belirten Polat, “Ülkemizde su ürünleri yetiştiriciliğinin
1970’li yıllarda yurtiçi sularında alabalık üretilmesiyle başladığı
bilinmektedir. Denizlerdeki ilk üretimin ise 1985 yılında İzmir’in
Çeşme ilçesinde kurulan Çupra ve Levrek Yavru Üretim Tesisi’nin
kurulması ile başladığı, daha sonraki yıllarda Karadeniz’de kafeste
alabalık, salmon yetiştiriciliği başlamış ve şimdilerde kalkan
yetiştiriciliği, Akdeniz’de de karides yetiştiriciliği
yapılmaktadır. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, son on
yılda dünya çapında en çok gelişen gıda üretim sektörü; su ürünleri
yetiştiricilik sektörüdür. Türkiye dünyanın önde gelen levrek ve
çupra üreticisidir. Aynı zamanda AB ülkeleri dışında en büyük
ihracat ülkesidir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine
göre, 2020 yılında Türkiye’de levrek üretimi 148.907, çupra üretimi
ise 109.749 tona ulaşmıştır” dedi.
Balıklar tehlikede
Yetiştiricilik tesislerinde karşılaşılan bulaşıcı hastalıkların
balık yetiştiriciliğini tehlikeye sokmakla birlikte denizlerdeki
balıklar ve diğer canlılar için de risk oluşturabildiğini
vurgulayan Polat, “Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de balıklar
gereksinimlerine bağlı olarak uygun koşullarda yetiştirilmekte.
Deniz balıkları yetiştiriciliğinde özellikle genç balıktan
porsiyonluk balığa kadarki büyütme ağ kafeslerde yapılmakta. Yakın
dönemde Ege Bölgesi’nin hem Yunan hem de Türk karasularında bulunan
çiftliklerde yetiştirilen levreklerde ölümcül bir bakteriyel
hastalık saptandı. Yalancı Pastörella adı verilen ve henüz aşısı
bulunmayan hastalıkla ilgili yapılan araştırmalara göre bu hastalık
türünün insanlar için tehlike taşıdığına dair saptama yapılmamış
ancak su akıntıları ve çiftlikten kaçan balıklar düşünüldüğünde
hastalığın yayılım riski gösterme ihtimali bulunmakta. Bu
hastalığın teşhisi için yöntemler ile tedavisi ve önlenmesi için
prosedürlerinin belirlenmesi elzem. Gecikilen her gün, çiftlik
üreticilerini ekonomik kayıplara uğratırken denizlerimizde bulunan
diğer balıkların da tehlikede olduğu anlamına gelecektir” dedi.
Temiz doğa sürdürülebilir üretim
Polat ayrıca, “Balık üreticiliği son dönemde önemli ihracat
kalemlerinden birisi. Balık çiftliklerinde kullanılan organik ve
inorganik maddelerce zengin yemlerin alg oluşumunu arttırdığı ve
sudaki oksijen oranını azalttığı bilinmekte. İzmir’de balık
çiftliklerine yakın yaşayan yöre halkından gelen şikayetlerde;
yeteri kadar denetimin yapılmadığı, deniz dibi ve yüzeyinde aşırı
kirliliğin oluştuğu belirtilmekte. Balık çiftliklerinin yaşadığı ve
yarattığı sorunların ve çözüm önerilerinin araştırılması çok
önemli. Temiz bir doğa, sağlıklı ve sürdürülebilir üretim şart”
diye sözlerini tamamladı.