Ege Üniversitesi Rektörüne suç duyurusu
Abone olÜKD üyeleri Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu.
Üniversite Konseyi Derneği (ÜKD) üyeleri, üniversitedeki
öğrenciler ve öğretim görevlileri hakkında yapılan haksızlık olarak
nitelendirdikleri soruşturmalardan sorumlu tuttukları Ege
Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Candeğer Yılmaz hakkında suç
duyurusunda bulundu.
Türbanlı öğrencilerin görüntülerini çekip fişlediği iddiasıyla
görevine son verilen Fen Fakültesi Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim
Görevlisi Prof.Dr.Renan Pekünlü'nün de katıldığı basın
açıklamasında, suç duyurusunda bulundukları Yılmaz'ın, Anayasa'nın
okula türbanla girişiyle ilgili iptal ettiği yasayı tanımayarak suç
işlediğini ve bu nedenle suç duyurusunda bulunduklarını
belirtti.
SUÇ DUYURUSU ÖNCESİ BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
İzmir Adliye Sarayı C Blok girişinde toplanan Üniversite Konseyi
Derneği üyeleri, Ege Üniversitesi Rektörü Candeğer Yılmaz hakkında
suç duyurusu öncesi basın açıklaması yaptı. Dernek adına bir
sayfalık basın açıklamasını okuyan derneğin sözcüsü Prof.Dr. İzge
Günal, şunları söyledi: "Şu an aramızda bulunan Ege
Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.Dr.Renan Pekünlü, yine aramızda
bulunmayan Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.Dr.Gülser
Öztunalı Kayır hakkında sınava başörtüsü ile giren öğrencileri
uyardıkları için haklarında soruşturma
açılmıştır.
Hocamız Pekünlü'nün soruşturmalar sonucu görevine son
verilmiştir. Ayrıca, yine ismini açıklamak istemeyen çok sayıda
hocamız benzer şekilde haklarında soruşturma açılmıştır.
Hocalarımızın okulları farklı olsa bile, soruşturma konuları hemen
hemen aynıdır. Haklarında soruşturma açılan öğretim görevlisi
hocalarımız tehdit edilmişlerdir."
Zaman zaman alkışlarla protestolarını dile getiren üyeler adına
ortak düzenlenen yazılı basın açıklamasında şöyle denildi:
"Soruşturmalarda amaçlananın, ilerici öğretim üyelerini
tasfiye eder veya yıldırırken, üniversiteyi dini kuralların etkisi
altında işler hale getirmek ve üniversitenin doğası gereği laik
karakterini ortadan kaldırmak olduğu anlaşılıyor.
Bu planlı süreç AK Parti'nin son dönemde izlediği ve
tüm toplumu dini kurallara göre biçimlendirme politikası ile
uyumludur. Üniversite bilimsel, laik ve aydınlanma yanlısı
karakteri nedeniyle daha zor ele geçiriliyor. Sürece direnen ve
onurumuz olan öğrencilerimizden 600'ü halen tutuklu ve hiçbir
gencin hak etmediği bir saldırganlıkla karşı
karşıyalar."
SAĞLIKTA PİYASALAŞMAYA KARŞI ÇIKAN 90 ÖĞRENCİ
TUTUKLU
90'a yakın sağlık öğrencisinin sağlıkta piyasalaşmaya karşı
çıktıkları için bir şafak operasyonu ile tutuklandığı belirtilen
açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Birçok öğrenci
sadece parasız eğitim istediği için hüküm giyiyor. Çığ gibi artan
öğrenci soruşturmalarının tasfiye sürecinin planlı bir parçası
olduğu anlaşılıyor. Biz kamuoyunu oynanmak istenen oyunla ilgili
uyarmayı görev biliyoruz. Süren soruşturmaların sonlandırılması ve
tutuklu öğrencilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Üniversitenin bilimden yana ve laik niteliğinin değişmesi durumunda
artık bu kurumların üniversite olarak kabul edilemeyeceğini bir kez
daha hatırlatıyoruz."
Grup üyeleri daha sonra topluca rektör hakkında suç duyurusunda
bulundu.