Efsanevi gazeteciye büyük şok
Abone ol'Plamegate' Skandalı'ndaki rolünü 2 yıl gizledikten sonra Büyük Jüri'ye ifade veren gazeteci Woodward, gazetesinin ombudsmanı tarafından 'günahkâr' ilan edildi
'Plamegate' Skandalı'ndaki rolünü 2 yıl gizledikten sonra Büyük
Jüri'ye ifade veren efsanevi gazeteci Woodward, gazetesinin
ombudsmanı tarafından 'günahkâr' ilan edildi CIA görevlisi Valerie
Plame'in adının ABD'nin üst düzey yetkililerince basına
sızdırılmasına ilişkin skandal, ünlü gazeteci Judith Miller'ın New
York Times'taki işine son verilmesine yol açtıktan sonra, şimdi de
Amerikan basınının devlerinden Bob Woodward'ın mesleki
saygınlığının sorgulanmasına neden oluyor. Son yıllarda, Bush
yönetiminin iç dinamiklerini yansıtan kitaplar yazarken, 'yönetim
mensuplarıyla fazla içli dışlı olmak ve hükümetin avukatlığını
yapmakla' eleştirilen Woodward, medyada ve kamuoyunda artık
doğrudan 'mesleki dürüstlük' bazında sorgulanıyor. Özür diledi
ama... Eski başkanlardan Richard Nixon'ı istifaya zorlayan
Watergate Skandalı'nı ortaya çıkaran iki muhabirden biri olan
Woodward, kısaca "Plamegate" diye anılan yeni skandaldaki rolünü 2
yıl gizledikten sonra, geçen hafta Büyük Jüri önünde ifade verdi.
Woodward'ın Plame adının en başta kendisine sızdırıldığını
açıklaması, bu durumdan o ana dek habersiz olan Washington Post
gazetesini karıştırdı. Woodward, "Yayın Yönetmen Yardımcısı"
sıfatını taşıdığı ve çok sık olmasa da haber katkısını sürdürdüğü
Post'un yönetiminden özür diledi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni
Len Downie'nin özrünü kabul ettiklerini ve Woodward'la çalışmayı
sürdüreceklerini açıklamasına karşın, deneyimli gazeteciye yönelik
eleştiriler dinmiyor. Günahlarını sıraladı Post'un ombudsmanı
Deborah Howell, "Post ve Bir Yıldız İçin Zor Hafta" başlığını
verdiği sütununda, her muhabir gibi Woodward'ın da bir editör
tarafından sıkı biçimde denetlenmesini istedi. Howell, "adı saklı
kaynakların efendisi" diye söz ettiği Woodward'ın, yönetici sıfatı
taşısa da yönetimde rol almadığını ve gazeteye "canının istediği
gibi gidip geldiğini" belirttikten sonra, ünlü gazetecinin
"günahlarını" sıraladı. "Patrondan gizlemenin çok ciddi günah
sayılacağı türden bir enformasyonu, (Woodward'ın) kendisine
sakladığını geçen hafta öğrendik" diye yazan Howell, böyle bir
"günahın" çok iyi bir muhabiri bile uzun süre cezalı tutmaya
yeteceğini savundu. Howell, ayrıca "Bir başka gazetecilik günahı
daha işledi" diyerek Woodward'ın, katıldığı radyo ve televizyon
programlarında, "Plamegate" Skandalı'ndaki rolüne hiç değinmeden bu
konudaki soruşturmayla ilgili yorum yapmasını kınadı. Post'un Genel
Yayın Yönetmeni Downie, Woodward'ın "Bügüne kadarki haberciliğinin
ve güvenilirliğinin tek bir hataya ağır basacağını" ve bağışlanması
gerektiğini savunuyor. Buna karşın, son aylarda özellikle CNN'deki
"Larry King Live" programında yaptığı bir dizi açıklama,
Woodward'ın kamuoyu nezdindeki prestijini gölgeledi. Woodward, bu
programda birçok kez "Plamegate" soruşturmasını eleştirmiş, bir CIA
görevlisinin adının sızdırılmasının büyütülmemesi gerektiğini ima
etmiş ve bu konudaki rolü çok eleştirilen Judith Miller'a sahip
çıkmıştı. Şimdi, Woodward'ın bu yorumları yaparken Plame'in adının
kendisine söz konusu bütün diğer gazetecilerden daha önce
sızdırıldığını gizlemekle, 'dürüst davranmadığı' savunuluyor.
'İşten atılsın' talebi Bazı Post okurları ise, Woodward'ın
gazeteden ayrılmasını talep ediyorlar. Ombudsman Howell, "Birçok
okur Woodward'ın işten atılmasını ya da cezalandırılmasını istiyor"
diye yazarken, bir okurun "Bu, gazetenin Bob'a olan sadakatinin
okurlara olan sadakatini aşıp aşmadığı konusunda bir sınavdır"
şeklindeki görüşünü aktardı. Post yönetiminin Woodward'ın işten
çıkarılmayacağını açıkladığını hatırlatan Howell, sütununu,
Woodward'ın sıkıca denetlenmesi talebi ve "Zengin ve ünlü bile
olsa, o da bütün gazete kadrosunun tabi olduğu kurallara göre
davranmak zorundadır" hükmüyle bitirdi. Yasemin ÇONGAR /
MİLLİYET