Efkan Ala'dan son dakika KPSS ve paralel yapı açıklaması
Abone olİçişleri Bakanı Efkan Ala'dan son dakika KPSS soruşturması, paralel yapı ve iç güvenlik paketi açıklamaları.
İçişleri Bakanı Efkan Ala'dan 'parelel yapı' ve KPSS
soruşturmasına ilişkin flaş açıklamalar geldi.
Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk olan Efkan Ala,
paralel yapı soruşturmasıyla ortaya çıkan yasadışı dinleme ağıyla
ilgili 'akılalmaz bir durum' yorumu yaptı ve
şunları söyledi:
"Bunların bir kısmı da hiç karar alınmadan, mesela TİB'de,
jandarma, emniyet üzerinden zaten hukuka, ahlaka aykırı dinlemeler
yapılıyor, bir de onlar oradan emniyet istihbarata paralel hat
çekiyorlar. Oradan da artık -araştırılıyor, soruşturuluyor- yurt
dışına mı nereye verildiyse uydu aracılığıyla, başka yerlere
servisler yapılıyor. Onlar şimdi nerelere verilmiş diye
soruşturuluyor. Orası da tamamen kayıtta yok. Öyle bir bağlantı var
ama devlet kayıtlarında yok."
KPSS'DE USULSÜZLÜK
Ala, 2010 yılı öncesinde yapılan KPSS sınavlarına ilişkin
soruşturmanın da genişletildiğini ve başka sınavlarında
incelendiğini açıkladı. Ala, "Mide bulandırıcı bir durumla
karşı karşıyayız. Allah buna razı olmaz" diye
konuştu.
Ala'nın açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle:
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
Anamuhalefet partisinin genel başkanı, 'Söz veriyorum o
gençlerin en önünde ben olacağım' demiş. Molotof
taşımayacaksa, kuralların belirlediği güzergahta yürüyecekse,
elinde sapan, demir bilye olmayacaksa, yüzünü suç işlemek üzere
kapatıp elinde de kanun dışı birtakım enstrümanlar olmayacaksa ve
kalabalıkların arkasından polisimize, milletimize karşı yaralayıcı,
bereleyici şeyler atmayacaksa yürü. Biz de senin güvenliğini
sağlayalım.
SAPAN TARTIŞMASINA YANIT
Ateşli silahlar kanununa göre, sapan zaten suç değil. Evinde adamın
sapan varsa, isterse mancınık olsun, hiç cezası yok. Ama silahın
var. Ama ikisini de alır getirirse toplantıya ve kullanırsa silah
gibi o zaman silaha iki ceza var, hem bulundurmaktan hem de bunu
kullanmaktan, oysa buna bir ceza var, silah gibi kullanmaktan. Bu
mantığı kurmuyor, kurnazlıkla o yalanı kara propagandaya
dönüştürüyorlar ve zannediyorlar ki millet de buna inanacak.
Suçlular tedirgin olacak ama suç işlememiş olanlar da rahat olacak.
İşini iyi yapan güvenlik birimleri taltif edilecek, kötü yapan, art
niyetli davranan da cezalandırılacak. Getirdiğimiz şeyler
bunlar.
İÇ GÜVENLİK PAKETİNE VATANDAŞIN DESTEĞİ YÜZDE
80
Halkın desteği çok olumlu, araştırmalar yaptık yüzde 80 destek var.
Zaten vatandaş bekliyordu, bu kadar ağır Gezi Olaylarında, 6-7 Ekim
olaylarında başka zamanlarda neler yaşandığını biliyor, çok ciddi
bir halk desteği var. Araştırmadıkları argümanlar üzerinden
eleştiriler yapıyorlar, maalesef yanlış yapıyorlar.
PARALEL YAPI VE YASADIŞI DİNLEMELER: AKIL ALMAZ DİR
DURUM
Efkan Ala, 'paralel yapı'yla mücadele ve yasadışı dinlemelere
ilişkin ise şu açıklamalarda bulundu:
"2012 yılında 250 bin kişi dinlenmiş. Bir kişi minimum 10 kişiyle
konuşsa 2 milyon 500 bin kişi ediyor onlar da dinleniyor çünkü. 20
kişiyle konuşsa -ki daha az değildir- 5 milyon insan eder.
Hedef kitleler kim? Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı,
Anayasa Mahkemesi, kuvvet komutanlıkları, bakanlıklar, MİT,
Dışişleri, sivil toplum örgütleri, başkanları ve çocukları, Diyanet
İşleri Başkanlığı, iş adamları, siyasi partiler, kamu bürokratları,
savcılar, o yapıdan olmayanlar, gazeteciler. Yani akıl almaz bir
durum.
DEVLET KAYITLARINDA YOK
Bunların bir kısmı da hiç karar alınmadan, mesela TİB'de, jandarma,
emniyet üzerinden zaten hukuka, ahlaka aykırı dinlemeler yapılıyor,
bir de onlar oradan emniyet istihbarata paralel hat çekiyorlar.
Oradan da artık -araştırılıyor, soruşturuluyor- yurt dışına mı
nereye verildiyse uydu aracılığıyla, başka yerlere servisler
yapılıyor. Onlar şimdi nerelere verilmiş diye soruşturuluyor. Orası
da tamamen kayıtta yok. Öyle bir bağlantı var ama devlet
kayıtlarında yok.
Emniyette 3 bin 329 kişi soruşturuluyor. 510 kişi görevden
uzaklaştırıldı. Bunlardan 251'i, meslekten ihraç edildi. Şu anda
dosyası hazırlanmış olan 776 kişi meslekten çıkarılsın diye talep
edilen var. Bin 860 kişi de kişi hakkında da suç duyurusunda
bulunuldu. Şimdi tabii bunların denetimini yapması gerekirken göz
yummuş, yapmamış onlar da disiplin cezası altında başka yerlere
tayin edildi. O görevlerden alındı.
KPSS SORUŞTURMASI
Efkan Ala, 2010 yılından önce yapılan tüm KPSS sınavlarının
iptaline neden olabilecek KPSS soruşturmasıyla ilgili şunları
söyledi:
"2010'dan beri yapılan bütün sınavlar hepsi denetim altında
şimdi. Hem adli denetim hem idari denetim devam ediyor. ÖSYM ile
ilgili de adli denetim devam ediyor. Orada ayrıca idari denetim
devam ediyor. Yakında, bunlar birden çok vaka, sonuçlandıkça
davalar açılacak. İdari yönden de cezalandırılması gereken yani
idari disiplin cezası, meslekten çıkarma cezası alacak olanlara da
o cezalar uygulanacaktır.
MİDE BULANDIRICI BİR DURUM
Kamu personeli sınavına milyonlarca insan iş bulmak için giriyor.
Çalıyorsunuz soruları ya da ayarlıyorsunuz ve kendi grubunuza ait
olanlara veriyorsunuz. Onlar kazanıyor, öbürleri de sınava girmiş,
kaybetmiş oluyorlar. Bunun izah edilir tarafı var mı? Vatandaş bunu
buluyor, şikayet ediyor. Gittiği savcı da yargı da aynı yere
mensup. Birlikte kapatıyorlar. Devlette bir suç işlenmişse bunun
mutlaka faili vardır. Kapatan da suçlu olur. Milyonlarca insanın
girdiği sınavların soruları çalınıp verilmiş. Öyle bir mekanizma ki
anlı şanlı, ismi de bilinen, sürekli doğruluktan, dürüstlükten
bahseden insanların kardeşleri, akrabaları da yüzde 100 alıyorlar,
yani bütün soruları yapıyorlar. Sonra o ortaya çıkıp ikinci sınav
yapılınca da o sınava da girmiyorlar. Çünkü ortaya çıkacak. Fakat
başka alanlarda sınavlara girmişler. O alanlardaki sınavların da
sorularının çalındığı şimdi tespit edildi. O soruşturma devam
ediyor. Oradan aldıkları puanlarla da yine işe girmişler. Mide
bulandırıcı bir durumla karşı karşıyayız. Allah buna razı
olmaz"
BÖCEK SORUŞTURMASI
İçişleri Bakanı Ala, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı
sırasında çalışma ofisine "böcek" tabir edilen dinleme cihazı
konulmasıyla ilgili ise şunları söyledi:
"İzleme, dinleme cihazı yerleştiriyorlar, o anki
başbakanımızın odasına, devletin parasıyla, bizim onlara devleti
koruyun, teröre karşı devleti koruyun, saldırılara karşı milleti ve
devleti koruyun diye verdiğimiz ödenekten. Gidiyorlar Danimarka'dan
yeni icat edilmiş, bir yere yerleştirdiğiniz zaman sonradan çıktı
ki orada gürültü bile olsa insan sesini seçip alıyormuş, o tek yere
satılmış, Emniyet İstihbarat Dairesi'ne satılmış, hepsi çıktı
ortaya. Gidiyorlar o firmadan alıyorlar, getiriyorlar, burada Sayın
Başbakan'ın odasına yerleştiriyorlar, ofislerine. Bu kabul
edilebilir bir şey değil. Bir ülkenin başbakanını, yanında koruma
diye aldığınız adamlar dinlemeye başlıyor. Neden dinliyorsun, ne
adına yapıyorsun, sonra çıktı tabii ne adına
yaptıkları."
KAÇ KİŞİ DİNLENDİ?
İçişleri Bakanı Ala, 2012'de, 250 bin kişinin dinlendiğini
belirterek, "Bir karar alınıyor ama onlarca insan, bu
kişiyle konuşuyor. Onlar da dinleniyor. Bir kişi 20 kişiyle konuşsa
5 milyon insan eder. Akıl almaz bir durum. Bunlar hep depolanmış,
kimine şantaj yapılmış, kimine tehdit götürülüyor. Böyle bir şey
olabilir mi?" dedi.
FİRARİ POLİSLERİN YERLERİNİ BİLİYORUZ
Ala, "Başbakanlık ofisinin dinlendiği iddialarına ilişkin
hakkında yakalama kararı olan 5 emniyet görevlisinin yurt dışına
kaçtığı" iddiasına ilişkin ise, "Hem kırmızı
bülten çalışması var hem de yurt dışına gittiklerine dair bilgimiz
de var. Daha ötesi nerede olduklarına dair de var" diye
konuştu.
CEMAATİN DİNLEMEYLE NE İŞİ OLUR?
Bir yapının -cemaat diye tanımlarsanız- eğer örgüte
dönüşmemişse dinlemeyle ne işi olur? Başbakanla, MİT'i
dinlemeyle, yardım tırını durdurmayla ne işi olur? Çözüm Süreci'ni
engellemeyle, insanlardan şantajla para toplamayla ne işi olabilir?
İstihbarat örgütü müsün? Senin istihbaratla falan ne işin olur?
Zaten millet buna şaşırdı. Böyle bir şey görülmüş değil. İyi
niyetlerle, gerçekten yardım yapayım, memlekete faydam olsun diye
burada bulunmuş olanlara söylüyorum, vakit geçirmeksizin, behemehal
bu tür şeylerden ayrılın."