Fatma Girik'in vefatının ardından yoğun kar yağışının yarattığı olumsuz hava şartları nedeniyle iptal edilen cenaze ve anöma töreni programı bugün gerçekleştirildi. 24 Ocak 2022 Pazartesi günü, tedavi gördüğü İstanbul Etiler'deki özel hastanede Covid-19'a bağlı gelişen zatürre sonucu çoklu organ yetmezliği nedeniyle yaşama veda eden Fatma Girik için Cemal Reşit Rey'de anma töreni düzenlendi. Törene katılan Ediz Hun, konuşmasını yaptıktan sonra gözyaşları içinde Girik'in Türk Bayrağı'na sarılı tabutunu öperek dostuna veda etti. Yeşilçam'ın efsane oyuncularından Fatma Girik, pazartesi günü koronavirüse bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayata veda etti. Yeşilçam'ın usta ismi ve eski Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik için Şişli Belediyesi Başkanlık binasında ve Cemal Reşit Rey'de birer tören düzenlendi. Eski Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik için Şişli Belediyesi başkanlık binasında ve Cemal Reşit Rey Kongre Merkezi'nde düzenlenen törenin ardından Teşvikiye Camii'nde son yolculuğuna uğurlandı. Öğle namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Fatma Girik'in naaşı Muğla'nın Bodrum ilçesine götürüldü.Ediz Hun: İnanın en yakınlarından biriyim, büyük bir kayıptır Ünlü isimlerin katıldığı törende sahneye çıkan usta oyuncu Ediz Hun, konuşmasından "Dürüsttü, mertti! İnsanın gerçek gücü sıçrayışlarda değil sarsılmaz duruştadır! Böyle bir kadındı. İnanın en yakınlarından biriyim, büyük bir kayıptır" ifadelerini kullandı. Sahnede tabutunu öptü, inerken kendini tutamayıp ağladı Konuşmasının ardından Girik'in sahnede duran Türk Bayrağı'na sarılı tabutunu öpen Ediz Hun, dostuna veda ettikten sonra sahneden indi. Fatma Girik'in tabutunu öpen Ediz Hun'un sahneden inerken ağladığı anlar ise herkesi duygulandırdı.Yeşilçam'ın 4 yapraklı yoncasından biri olan fatma Girik'in cenaze ve anma töreninde adeta insan akını vardı.Hülya Koçyiğit: Türk sinemasının çok büyük starı ama benim canım arkadaşım Yakın arkadaşına veda ederken gözyaşlarını tutamayan Hülya Koçyiğit konuşmasında, "Ne söylesem yetersiz benim için, Türk sinemasının çok büyük starı ama benim canım arkadaşım. 50 yıllık paylaşımımız var acı çok büyük. Sevenlerinin ve ailesinin başı sağ olsun. O filmleriyle hiçbir zaman ölmeyecek Türk halkının kalbinde yaşayacak." sözlerine yer verdi.Ekrem İmamoğlu: Dürüst, halkçı, Atatürkçü bir sanatçı Fatma Girik İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kültür, sanat ve siyaset dünyasından birçok ismin katıldığı törende konuştu. İmamoğlu, Fatma Girik'in Türk sinemasının çok önemli bir ismi olduğunu söyleyerek, "Sanatçılığının yanı sıra sosyal yönü çok güçlü bir insandan bahsediyoruz. Daima halkın ve emekçinin yanında, toplumsal sorunları takip ederdi. Aynı zamanda dürüst, halkçı, Atatürkçü bir sanatçı Fatma Girik. Sağlam karakteriyle örnek gösterilen bir şahsiyetten bahsediyoruz. İnsanların ruhunda böyle bir duruşu simgeliyordu. Kendisini ve aynı tarihte ölen o çok kıymetli insanları da rahmetle, minnetle yad ediyorum." dedi.Törene, Fatma Girik'in kardeşi Günay Girik, manevi kızı Ahu Turan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, birçok sanatçı, siyasetçi ve sevenleri katıldı.Fatma Girik'i uğurlamak için Teşvikiye Camii'ne gelen Türk sinemasının emektar oyuncularından Nuri Alço, Haberler sitesine yaptığı açıklamada, üzüntüsünü "Fatma Girik yaşanır, anlatılmaz. Anlatmaya kalksan aylar yıllar sürer. Onun bu güzelliğini, yaptığı işleri, cana yakınlığını, film setlerinde hep işçinin ve emekçinin yanında olması... Bambaşka bir insan, yeri hayatı boyunca doldurulamaz. Türk sineması bugün yaşıyorsa onun sayesinde. Bizler onun sayesinde varız. Türk sinemasının bir Fatma ablası, annesi, babası, her şeyi. Hep emekçinin yanında olmuş, ezilen kişinin yanında olmuş güzel bir insan. Ruhu şad olsun" sözleriyle ifade etti.Fatma Girik'in yeğeni Fatma Ahu Turanlı da teyzesinin her zaman yanında olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "Vicdanıyla, şefkatiyle yol göstericim oldu, gerektiğinde sırtımı dayadığım koskocaman bir dağ oldu. Tüm kötülüklerin karşısında her zaman beni sevip, sarıp sarmaladı. Sevincimle sevinip, üzüntümle üzüldü. Bana her zaman bir anne oldu, yeri geldi dostum, arkadaşım, yeri geldi sırdaşım oldu. Anne olmak da böyle bir şey değil mi zaten? O beni belki karnında büyütmedi ama kalbinde büyüttü. Seni her zaman çok seveceğim. İçtenlikle söyleyebilirim ki, o ülkesinin her bir ferdini, dağını, taşını, toprağını, kedisini, köpeğini, ağacını, kuşunu, çiçeğini, böceğini her şeyini çok severdi. Hiçbir canlıya zarar gelsin istemezdi. Her zaman haksızlık ve vicdansızlıkların karşısındaydı. Ne mutlu ki o büyük sevgisi de hiçbir zaman karşılıksız kalmadı."Çocuk Esirgeme Kurumundan koruyucu aile olarak 12 yaşında yanına aldığı manevi kızı Ahu Aşkar ise anneliği usta sanatçıdan öğrendiğini dile getirerek, "İyi ki annem oldu. İyi ki onun kızıyım. Onunla gurur duyuyorum. Onu çok seviyorum. O hala benim annem, benim çınar ağacım." ifadelerine yer verdi.