Edirne'yi 5 ay 5 gün kahramanca savundular! 24 tabyanın en büyüğü müze olarak açıldı
Abone olBalkanlar’dan gelecek bir hücumun önünü kesmek için inşa edilen 24 tabyanın en büyüğü olan ve Balkan Savaşlarında Edirne savunmasının karargah binası olarak kullanılan 135 yıllık bir tarihi sürecin şahitliğini yapan Hıdırlık Tabyası, Balkan Tarihi Müzesi olarak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla ziyaretçilerine kapılarını açtı.
Balkanlar’dan gelecek bir hücumun önünü kesmek için inşa edilen
24 tabyanın en büyüğü olan, bin 800 metrelik çevre uzunluğuna sahip
ve 60 dönümlük bir alanı kaplayan tarihi tabyada restorasyon
çalışmaları kapsamında 22 adet karargâh odası, 4 adet dehliz odası
ve 18 adet topçu odası olmak üzere toplam 44 adet oda, Edirne’nin
1361 yılındaki fethinden 1912-1913 Balkan Savaşları sonrasına
kadar, Türklerin Balkanlar’daki yaklaşık 600 yıllık tarihini
ziyaretçilere anlatacak şekilde düzenlendi.
Müzede, restorasyon esnasında açığa çıkan buluntular ve tabyanın faal olarak kullanıldığı dönemi yansıtan materyaller sergileniyor. Balkan Savaşları dönemi ile Erken Cumhuriyet dönemine ait top, tüfek ve tabanca gibi ateşli silahlar; gülleler, bilumum savaş araçları, tıbbi gereçler ve yine dönemini yansıtan askeri kıyafetlerden oluşan 166 eser bulunuyor. Ayrıca Şükrü Paşa, Fatih Sultan Mehmet Han gibi tarihi şahsiyetlere ait olanların yanı sıra revir odası, koğuş odası canlandırması gibi bölümlerde gerçekçi heykeller de teşhirde kullanıldı.
Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, tarihi
tabya Balkan Tarihi Müzesi olarak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet
Nuri Ersoy'un katılımıyla ziyarete açıldı. Açılış töreninde konuşan
Bakan Ersoy, Balkan Tarihi Müzesinin Cihan Devleti Osmanlı’nın
tarihi çerçevesinde, Türkün Balkanlar’daki yaklaşık 600 yıllık bir
dönemine kapı araladığını söyledi.
Bakan Ersoy konuşmasında şu ifadelere yer verdi, "Hıdırlık Tabyası
yaklaşık 135 yıllık bir tarihi sürecin şahitliğini yapmıştır. Bu
süreçte, özellikle Balkanlar’daki Türk varlığının dönüm noktalarına
karşılık gelen 19’uncu yüzyılın sonu ve 20’nci yüzyılın başları;
yaşanan savaşlarla ve bugün dâhi vicdanlarımızı kanatan insanlık
dramlarıyla çok ayrı bir öneme sahiptir.
Hıdırlık Tabyası’nın şöyle kısaca bir tarihine baktığımızda,
Balkanlar’dan gelecek bir hücumun önünü kesmek için inşa edilen 24
tabyanın en büyüğü olduğunu görüyoruz. Burası aynı zamanda Balkan
Savaşları’ndaki Edirne savunmasının karargâh binasıdır. Şükrü Paşa,
emrindeki askerlerle burada bir destan yazmıştır. Kendisinden 40
günlük bir müdafaa beklenmesine rağmen, o ve birliği Edirne'yi tam
5 ay 5 gün kahramanca savunmuştur. Bu vesileyle o büyük
kahramanları, bütün şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle,
saygıyla anıyorum.
Balkan Savaşları’nın 100’üncü yılı anısına Hıdırlık Tabyası’nın restorasyonunu başlatmıştık ve aslına uygun şekilde 2015 yılında tamamladık. Madem tarihi ihya ediyoruz o halde dünü bugüne taşıyalım ve geleceğe miras bırakalım istedik. Dolayısıyla restorasyon sonrası da düzenlemeler yaparak Balkan Tarihi Müzesi projesini hayata geçirdik. Yaklaşık bin 800 metrelik çevre uzunluğuna sahip ve 60 dönümlük bir alanı kaplayan Hıdırlık Tabyası Balkan Tarihi Müzesi’nde 22 adet karargâh odası, 4 adet dehliz odası ve 18 adet topçu odası olmak üzere toplam 44 adet odayı, teşhir-tanzim çalışmaları kapsamında düzenledik. Edirne’nin 1361 yılındaki fethinden 1912-1913 Balkan Savaşları sonrasına kadar, Türklerin Balkanlar’daki yaklaşık 600 yıllık tarihi burada ziyaretçileriyle buluşacak. Edirne’mize yaklaşık 51 milyon liralık bir yatırım gerçekleştirmiş olduk. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki Balkan tarihi noktasında gerçekten çok değerli bir eser teşekkül etti.
Müzemizde, restorasyon esnasında açığa çıkan buluntular ve
tabyanın faal olarak kullanıldığı dönemi yansıtan materyaller
sergileniyor. Balkan Savaşları dönemi ile Erken Cumhuriyet dönemine
ait top, tüfek ve tabanca gibi ateşli silahlar; gülleler, bilumum
savaş araçları, tıbbi gereçler ve yine dönemini yansıtan askeri
kıyafetlerden oluşan 166 eser bulunuyor. Ayrıca Şükrü Paşa, Fatih
Sultan Mehmet Han gibi tarihi şahsiyetlere ait olanların yanı sıra
revir odası, koğuş odası canlandırması gibi bölümlerde gerçekçi
heykeller de teşhirde kullanılmıştır."
Açılış töreninin ardından Bakan Ersoy, Balkan Tarihi Müzesi'nde
incelemelerde bulundu.