1992 yılında ilk kez lastikle tanıştığını ve sektörde sekreter olarak başladığını anlatan evli ve 2 çocuk annesi Remziye Cankıran, “Kadınların yapamayacağı iş yok” mottası ile yola çıktığını dile getirdi. 10 yıl önce kendi dükkanını açan ve işinin patronu olan azimli kadın girişimci Cankıran, özellikle gençlere de seslenerek, “Ne iş yaparsanız yapın işinizi severek yapın” ifadelerini kullandı.Cankıran, “92 yılında lastikle tanıştım. İlk işe başlamam sekreter olarak başladım. 2010’da kendi dükkanımı açtım. 2010’dan beri kendi işletmemi işletiyorum. Bence işin erkeği kadını yok. Işi severek yapmak var ben severek yapıyorum. Belki de müşterilerim de bazen bunu diyor çok farklısın sen diye. Ben de diyorum benim farkım sadece işimi sevmek, başka bir ley değil." dedi. Yardım ederken işi öğrendiğini belirten Cankıran "Bana göre bir işi severek yapıyorsanız zaten ilerleseniz belli bir yere gelirsiniz. Sonuçta başarı kimseye gümüş tepsiyle sunulmuyor. Ben sekreterlikten başladım ilkte telefonlara bakıyordum sonra toptana çıkmaya başladım. Öyle öyle derken aslında ilk satışla başladım servisim yoktu. Servis ustamızın yanında ona yardım ederken yavaş yavaş işi de öğrendik 2010’da da kendim açtım" diye konuştu. Cankıran, “Siz işletme sahibi olarak kadınsanız müşteriniz de genelde kadın ağırlıklı oluyor. Kendilerini rahat hissediyorlar dükkanda bir bayan olduğu zaman. Bir de biraz önce dediğiniz gibi toplum olarak bir erkek hegemonyası altında olan bir toplumuz." sözlerini kullandı. Müşterinin memnun olduğunu belirten Cankıran "Bir bayanın müşteriden daha iyi işini biliyor olması onlara daha farklı bir güven veriyor. Memnunlar dükkanımda gelmekten. Ben de müşterilerimden memnunum. Onları memnun etmekten memnunum" şeklinde ifade etti.Ömrünün yettiği kadar mesleğine devam etmek istediğini belirten Cankıran, “Çünkü çalışmayı seviyorum. Ekonomik şartlar malum zaten. Tek elin nesi var diyorlar iki elin sesi var diyorlar. Yani devam. Çocuklar var, iki tane çocuğum var. Onların gelecekleri var. Şu an hiç aklımdan işi bırakmak gibi bir şey geçmiyor açıkçası. Gittiğim yere kadar gitmeyi düşünüyorum” dedi.Cankıran, eşinin de sanayici olduğunu ve eşiyle birlikte kullandığı bir otomobili olduğunu hatırlatarak, “Açıkçası hiç yolda kalmadım ama açıkçası yolda kaldığım zaman ne yapmam gerektiğini biliyorum. O yüzden de daha güvenli yola çıkabiliyorum. Çoğu müşteri bırakın bayanı erkek müşteri bile aracında stepne olup olmadığını bilmiyor. Bu da bana çok ilginç geliyor." diye konuştu. Konuşmasının sonunda Cankıran "Bazı bijonların aparatları oluyor, son model arabaya binmiş müşteri geliyor diyoruz ki bunun kapak aparatı nerede? “O ne?” diyor bize ya da şifreli bijonu var aracında “o ne?” diyor. Diyoruz bu anahtar olmazsa yolda kaldığınız zaman hiçbir şey yapamazsınız çünkü her aracın şifreli anahtarı farklı birbirine uymuyor başkasından da alamazsınız diyoruz ve adam nerede olduğunu bile bilmiyor. O yüzden ben hep şey diyorum çocuklarıma da aynı öğüdü veriyorum ne iş yaparsanız yapın işinizi severek yapın” dedi.