Edirne'de kışın kurak geçmesinin ardından mevsim yağmurlarının da yetersiz kalmasıyla, özellikle bölgede sulama için kullanılan Meriç Nehri'nin debisi dip seviyeleri gördü. Haziran ayında metrekareye 48 kilo yağış düşen Edirne'de, temmuz ayında ise hiç yağmur yağmadı. Geçen yıla göre bir hayli fark var DSİ Edirne 11'inci Bölge Müdürlüğü verilerine göre; geçen yıl temmuz ayında Meriç Nehri'nin debisi 105 metreküp/saniye akarken, bu yıl aynı tarihte nehrin debisinde büyük düşüş yaşandı. Yapılan ölçümde nehir debisi 55 metreküp/saniye olarak ölçüldü.Üreticilerin kullandığı kuyular da kurudu Kum adacıkları oluşan nehirdeki su seviyesinin düşmesi nedeniyle hemen yanı başında bulunan Karaağaç Mahallesi'ndeki üreticilerin sulama amaçlı kullandığı su kuyuları da kurudu. Susuz kalan bazı üreticiler ürününü kurumaya bırakırken, bazıları da taşıma suyla üretim yapmaya devam ediyor.Kuraklığın asıl nedeninin yeterli suyun gelmemesi olduğu belirtildi Yüksek Jeoloji Mühendisi Osman Candeğer, gelecek kışın da kurak geçmesi durumunda aynı sorunun yaşanabileceğini söyledi. Candeğer,"Bu durumun asıl nedeni bu sene Meriç Nehri'ne yeterli su gelmemesidir. Çok düşük olan Meriç Nehri'ndeki su seviyesi, akış yönüne göre sağ yamaçta beslediği Karaağaç ve Bosnaköy'deki kuyuları, iki kenarlarına yapılan fore kazıklar nedeniyle besleyemez olmuşlardır. Yani nehirdeki su, fore kazıkları aşıp, yamaca geçemediğinden kuyulara su gitmemektedir. Fore kazık yerine daha güzel, daha ekonomik ve daha rantabl olabilecek ‘kuru pere taş örme’ yapılmalıydı. Zaten Meriç'in eğimi çok az olduğu için burada taşkın suyu dahi olsa bu pereyi sökmeyeceğini biliyoruz" dedi.Kar yağmazsa kuraklığın devam edeceği söyleniyor Candeğer, "Eğer kanala su girerse tabanı beton olmadığı için buradan su sızıp kuyular beslenebilir. Bu yıl biliyorsunuz kurak bir dönem yaşıyoruz. Bulgaristan da bütün barajlarını şu an dolu tutmak istiyor. Enerji pazarladığı için barajları her zaman maksimum seviyede tutarlar. O nedenle barajlardan asla su bırakmazlar. Burada en çok beklenilen kar yağışı. Kar, zeminde ne kadar uzun süre kalırsa, o kadar güzel eriyerek zemini besler. 2019-2020 gibi önümüzdeki kış da kuru geçerse kuraklık devam edecektir" diye konuştu. Karaağaç Mahallesi Muhtarı Agah Korkan da bölgedeki üreticilerin zor durumda olduğunu ifade etti. Korkan, "Buraya lahana ekmiştik daha önce, ama şu anda su olmadığı için sulayamıyoruz. Verdiğimiz tohuma mı yanalım, işçiliğe mi, gübreye mi, yapılan hizmete mi, hangisine yanalım? Biz üretmek istiyoruz, kazanmak istiyoruz. Bunları üretemezsek, kazanamazsak biz batarız. Karaağaç'ta su, petrolden daha değerli şu anda. Ama maalesef suyumuz yok" ifadelerini kullandı.Karaağaçlı üretici Mustafa Öztürk ise susuzluğun devam etmesi durumunda üreticilik yapamayacaklarını kaydetti. Öztürk, "Şu anda kuyularda su bitmiş vaziyette. Kışın yağış olmadığı için kuyularımızda hiç su kalmadı. Yeraltı suları çekildi. Bu şekilde giderse çiftçilik yapamayacağız. Bir tek buğday ekebiliriz ama bu şartlarda o da para yapmaz. Sonucunda ne olacağını bilmiyorum. Şu an beklemedeyiz" dedi.Kuyuları çalışmadığı için 15-20 yıl önce kurduğu dinamodan su sağlamaya çalışan üretici Mustafa Zehir ise, "Şu anda sular akmıyor, mısır eken bazı arkadaşlarımız tarlalarını kurumaya terk etti çünkü yapabilecekleri bir şey yok. Bizim de ürünümüzü her gün sulamamız gerekiyor ama su yok. 15-20 sene önce buraya dinamo kurduğumuzda hiç bu tulumbayı çalıştırmamıştık. Her şaltere bastığımızda su geliyordu ama bu sene maalesef su yok" diye konuştu.