Edirne'de Hıdrellez kutlandı
Abone olHızır ve İlyas'ın peygamberlerin yeryüzünde buluştuğu gün olarak kabul edilen Hıdrellez'i, Romanlar göbek atarak kutladı.
Romanlar, güneşin doğuşuyla Tunca Nehri'ne para attı,
yüzlerini yıkadı, yüzdü ve davul zurna eşliğinde dans
etti.
Edirne'de yaşayan Roman vatandaşlar, günün ilk ışıklarıyla, Fatih
Köprüsü ile Kanuni Köprüsü'nü geçtikten sonra Sarayiçi mevkisindeki
Balkan Şehitliği ve Tunca Nehri yanındaki alana geldi.
Evlenme çağındaki genç kızlar ve kız çocukları, gelinlik ve en
güzel elbiseleriyle geldikleri nehir kenarında davul zurna
eşliğinde oynadı. Kutlamalara katılanlar, evlerinin kapısına asmak
için bereketin ve yazın gelişinin müjdecisi olan ağaçlardan yeşil
dallar kopardı.
Hastalıklardan koruduğuna inanan birçok Roman genci, Tunca
Nehri'nin soğuk sularında yüzdü. Bereketli olduğuna inanılan Tunca
Nehri'nin sularında pek çok Roman vatandaşı yüzlerini yıkadı,
nehrin suyunu evlerine götürmek için şişelere doldurdu. Vatandaşlar
dileklerini yazdıkları kağıtları Tunca Nehri'ne bıraktı.
Bu arada, Romanların Hıdrellez kutlamalarını izlemek için kent
merkezinden ve civar illerden vatandaşların yanı sıra Edirne Vali
Yardımcıları Dr. Ayhan Özkan ve Abdullah Aslaner, sabaha karşı
geldikleri alanda sonuna kadar beklediler.
Hıdrellez sabahında dilenen dileklerin kabul olduğuna inanan Vali
Yardımcılarından Özkan'ın ''vali'' Aslaner'in de ''Kırkpınar
Ağası'' olmayı dilediği öğrenildi.
Öte yandan, sayıları geçen yıllara göre fazlalaşan yazılı ve
görüntülü medya mensupları kutlamalardan en güzel görüntüleri
yakalayabilmek için birbiriyle yarıştı.
-HIDRELLEZ -
Hıdrellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlardan
biri. Ruz-ı Hızır (Hızır Günü) olarak adlandırılan Hıdrellez, Hızır
ve İlyas Peygamber'in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle
kutlanıyor. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında
zamanla Hıdrellez şeklini almış.
Halk arasında 6 Mayıs günü kış mevsiminin bitip sıcak yaz
günlerinin başladığı anlamına gelir. Hızır ve Hıdrellez'in kökeni
hakkında çeşitli görüşler var. Hıdrellezin Mezopotamya ile Anadolu
kültürlerine ait olduğunu savunanların yanında, İslamiyet öncesi
Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğunu söyleyenler de
bulunuyor.
Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek
ölmezliğe ulaşmış, zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında
dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk, bereket ve
sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu ya da peygamber.
Hızır'ın kimliği, yaşadığı yer ve zaman belli değil. Hızır,
baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolü. İnsanların
şanslarının açılmasına yardım eder.
-İNANIŞLAR-
Hıdrellez için önceden hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar, evin
temizliği, üst, baş temizliği, yiyecek ve içeceklerle ilgili
hazırlıklardır. Hıdrellez gününden önce evler baştan başa
temizlenir. Çünkü temiz olmayan evlere Hızır'ın uğramayacağı
düşünülür. Hıdrellez günü giyilmek üzere yeni elbiseler,
ayakkabılar alınır.
Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su
kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır.
Hıdrellez'de baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu
ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık
ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot
toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara
iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip
güzelleşileceğine inanılır.
Hıdrellez gecesi Hızır'ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere
feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır.
Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık
bırakılır. Ev, bağ, bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi
herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa
Hızır'ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar.
Hıdrellez'de baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan
geleneklerimizdendir. Törenler baharda doğanın ve tüm canlıların
uyanmasıyla eş anlamlı olarak insanların da talihlerinin açılacağı
inancıyla, şanslarını denemek için yapılır.