Edirne Yeni Sarayı'nın toprak altında kalan bölümleri jeoradar taramasıyla tespit edilecek
Abone olOsmanlı'nın yükselme dönemi padişahlarına ev sahipliği yapan Edirne Yeni Sarayı'nın (Sarayı Cedidei Amire) toprak altında kalan bölümleri jeoradar taramasıyla (yer altı görüntüleme) tespit edilecek.
Temeli 2. Murat döneminde 1450'de atılan, Fatih Sultan Mehmet ve
Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahlara ev sahipliği yapan, Edirne
Yeni Sarayı'nda kazı çalışmaları sürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Trakya Üniversitesi tarafından yürütülen çalışmalarla yaklaşık 3 milyon metrekare üzerine kurulu sarayın gün yüzüne çıkarılarak ayağa kaldırılması hedefleniyor.
Kazı Başkanı Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, AA muhabirine, 2018'den bu yana sürdürdükleri kazılarla binaların temellerini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.
Yeni sezonda önemli bulgular elde etmek için detaylı kazılar yapılacağını belirten Kurtişoğlu, "2021 sezonunda geçen yıl başladığımız Akağalar Koğuşu ve Akağalar Mescidi çevresinde devam edeceğiz. Aynı zamanda Alay Meydanı ve Divan Meydanı'nı ayıran duvarlar arasında bir çalışma hedefliyoruz. Çünkü biz iki avlu duvarı kesişmesini bulduğumuz zaman iki avlu dizisinin köşesini bulmuş olacağız." dedi.
Kurtişoğlu, jeoradar taramasının toprak altında kalan yapıların
tespitinde önemli bir katkı sağladığını ifade etti.
Geçen yıl gerçekleştirilen çalışmalarda toprak altı taramalar yapıldığını anlatan Kurtişoğlu, şunları kaydetti:
"Jeoradar taramayı toprak altında kalmış yapıların temellerini görüntüleyebilmek amacıyla kullanıyoruz. Geçen yıl birkaç noktada yaptırdık. Bu yıl da Harem bölgesinde yok olmuş yapıların temellerini görebilmek için yaptıracağız. Yapılar yüzeyde olmadığı için kazı çalışmalarının daha hızlı yürüyebilmesi adına bu çalışmayı yapıyoruz. Nokta atışı yapmak için jeoradar taramasını gerçekleştiriyoruz. Teknolojinin nimetlerinden faydalanıyoruz."
"Sarayın ayağa kaldırıldığı günleri hayal ediyoruz"
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ise Osmanlı'ya 100 yıla yakın başkentlik yapmış Edirne'nin zengin bir tarihi mirasa sahip olduğunu ifade etti.
Fatih Sultan Mehmet'in sarayın yapımına önem verdiğini vurgulayan Tabakoğlu, Edirne Sarayı'nın en az Topkapı Sarayı kadar görkemli bir yapıda olduğuna dikkati çekti.
Edirne Sarayı'nın ayağa kaldırılması için önemli çalışmalar yapıldığını anımsatan Tabakoğlu, "3 milyon metrekare gibi çok büyük bir alan olmasına rağmen belli stratejik hedeflerin kazılarak mümkün olduğu kadar sarayın ayağa kaldırıldığı günleri hayal ediyoruz. Bunun için canla başla çalışıyoruz." diye konuştu.
Edirne Sarayı
Tunca Nehri kenarına kurulan Edirne Sarayı'nın yapımına, 2'nci Murat'ın emriyle 1450 yılında başlandı.
Topkapı Sarayı'na benzer bir yerleşim planına sahip saray, büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini yansıtıyor.
İnşasının ardından Osmanlı-Rus Savaşı, Balkan Savaşı gibi pek çok önemli olaya tanıklık eden saray, Osmanlı-Rus Savaşı'nda önemli oranda tahrip edildi.
Cephane Rusların eline geçmesin diye havaya uçurulmuştu
Savaş sırasında cephanelik olarak kullanılan saray, Edirne'nin istila edileceği ve cephanenin Rusların eline geçebileceği düşüncesiyle dönemin Edirne Valisi Cemil Paşa'nın emriyle havaya uçuruldu.
Saraydan bugüne, mutfağı, Babüssaade, Cihannüma Kasrı, Kum Kasrı Hamamı, Fatih Köprüsü, Adalet Kasrı, Kanuni Köprüsü, Su Maksemi, Şehabeddin Paşa Köprüsü, Namazgahlı Çeşmesi, Av Köşkü gibi yapılar ulaşabildi.
Osmanlı dönemi kanalizasyon sistemi, saray mutfağına ait araç gereçlerin yanı sıra Hürrem Sultan'ın kullandığı parfüm şişelerinin de bulunduğu Edirne Sarayı kazı alanının, ören yerine dönüştürülerek koruma altına alınması çalışmaları da sürüyor.