Edip Akbayram ilk kez açıkladı!
Abone olEdip Akbayram, 78 yılında bir konserde Sezen Aksu ile kendisinin yakılmak istendiğini söyledi.
Bugün'e dikkat çeken açıklamalar yapan Edip Akbayram, "Şimdiki
gençlik korkak. Yapılanlara yanlış diyebilenler azınlıkta.
Televizyonlar gençlere kötü örnek oluyor" dedi.
Akbayram, başından geçen dehşet olayı da anlattı: Bir Anadolu
turnesinde Sezen Aksu'yla birlikteydik. Konseri bastılar.
"Niye bu şarkıları söylüyorsunuz" dediler. Asker
gelmeseydi bizi orada diri diri yakacaklardı.
O, Anadolu Pop Müziği'nin en önemli isimlerinden birisi. Tıpkı Cem
Karaca, Fikret Kızılok gibi, Anadolu ezgilerini pop çizgisinde
söyleyerek müziğini milyonlara sevdirdi.
İşte Akbayram'ın röportajının tamamı:
*Yeni nesil şarkıcılar sizce neden siyaset konuşmaktan
çekiniyor?
Herkes suskun, pısırık ve korkak. Özellikle 12 Eylül'den sonra
korkutulan, önüne sunulan şeylere kadercilikle razı olan bir toplum
modeli yaşıyoruz. Ben bu ülkenin bireyiyim, bu yapılan yanlıştır
diyebilen bir topluluğu az görüyoruz. Kaderci bir toplumuz. Hele
hele şimdiki gençlik acayip.
Erkekler topçu olmak için, kızlar da manken olmak için kuyrukta.
Çünkü televizyonlarda topluma öyle sahneler sunuluyor ki, manken
dediğiniz zaman cebinde dolarlar, eurolar, 50 çeşit ayakkabısı,
elbisesi olan insanlar algılanıyor. Bunu doğuda gören insanlar da
"Mankenlik çok güzelmiş" deyip evlerinden kaçıp
İstanbul'a geliyor. Sadece bu yüzden bir sürü genç kızımız istismar
edilip kadın tüccarlarının eline düşüyor. Magazin ve gece hayatı
çok güzel gösteriliyor. Gerçek hayat öyle değil işte.
Görme engelli biri kendi engelime şükrettirdi
*Siz hiç Türkiye'de engelli olmanın zorluklarını yaşadınız
mı?
Engelli olmanın zorluklarını ben yaşamadım. Ancak bir engelli
yurttaş ve sanatçı olarak, engellilerin bu ülkede yaşadığı çok
sorun var. İkinci sınıf insan muamelesi görüyorlar. Örneğin bir
restorana girerken, bir etkinliğe giderken tekerlekli sandalyelerin
rahatça girip çıkabileceği yerlerin bulunmaması en büyük
pürüzlerden. Ben dünyanın her yerini gezdim. Avrupa, Amerika,
Avustralya'ya kadar her yerde konser verdim. Oralarda gördüğüm,
engellilerin birinci sınıf vatandaş olduğuydu.
Elma yiyemeyen zenginler var
*Siz engelinizi nasıl aştınız?
Ben 1 yaşında çocuk felci geçirdim. O yaştan buluğ çağına kadar
büyük bir kompleksim vardı. "Acaba benim engelime mi
acıyorlar? Benimle engelli olduğum için mi arkadaşlık
yapıyorlar" gibi duygular besliyordum. Bütün bu duyguları
okuyarak yendim. Çünkü okumak insanın düşüncelerini olumlu yönde
etkiliyor. Bir de lise 1'inci sınıfa giderken hayatımı baştan aşağı
değiştiren büyük bir olay yaşadım. Görme engelli bir yurttaşımız
beyaz bastonuyla kaldırımda yürürken birden ayağı takıldı ve düştü.
Düştüğü an benim yüzümde bir şamar patladı. Kendi kendime
"Sen dünyayı görüyorsun. Renkleri görüyorsun. Sevdiğini
görüyorsun. Daha ne istiyorsun" dedim. Allah'a şükrettim.
Görüyoruz, nefes alıyoruz, 5 milyon euro'muz olsa neye yarar
yiyemedikten sonra? Elma yiyemeyen zengin insanlar var.
Evren resim yapmaya daha önce başlasaydı darbe
olmazdı
*Askeri darbeler sizce Türkiye'ye neler
kaybettirdi?
Bir defa bir sanatçının darbelere ve savaşlara hayır demesi lazım.
Dünyanın hiçbir yerinde bir sanatçı "Savaşlar olsun da suçsuz
insanlar ölsün" demez. Sanatçı aydın insandır. Çağ ile yarışan
insandır. Biz hep darbelere karşı çıktık. Ama 12 Eylül darbesi
Türkiye'de gelişime en büyük darbeyi vurmuş olan darbelerden
biridir. Bu darbeyi yapanların başındaki Kenan Evren, resim yapmaya
12 Eylül'den önce başlasaydı sanatın güzelliği karşısında belki de
o darbeyi yapmazdı.
Dünyayı 2 kez gezdim bu ülke gibisi yok
*Hayatınız; baskılar, darbeler ve gözaltılarla geçti. O
günleri nasıl yad ediyorsunuz?
Onlar benim onurlu yıllarımdı. Bir sanatçının da benim gibi onurlu
yılları olması gerektiğine inanıyorum. Bir ülkenin sanatını,
siyasetini sansür altına alırsanız ilerlemesine darbe vurursunuz.
Biz bu ülkeyi sevdik ama karşımıza hep yasaklar çıkardılar. Nazım
Hikmet, Ahmet Kaya, Yılmaz Güney gibi değerleri bu ülkeden kovduk.
Zamanında beni de öcü gibi gösterdiler. 64 yaşından sonra öcü
olmadığımız anlaşılıyor nihayet. Ben de bu ülkeyi terk edip
gidebilirdim ama bu ülkeyi seviyorum. Dünyayı iki defa gezdim.
Dünyanın hiçbir yerinde böyle güzel bir vatan ve güzel insanlar
yok. Ama biz bu ülkenin değerini bilmiyoruz.
Sezen'le beni yakacaklardı
*Sezen Aksu'yla sizi bir Anadolu turnesinde linç
edeceklermiş, nasıl oldu bu?
Benim bütün konserlerim hep olaylıydı. 1978-79 yıllarında canımı
korumak için kaftanımın altında tabancayla geziyordum. O yıllarda
bir Anadolu turnesinde Sezen Aksu'yla birlikteydik. Konseri
bastılar. "Niye bu şarkıları söylüyorsunuz" dediler. Asker
gelmeseydi bizi orada diri diri yakacaklardı.
Çocuğuma süt alamadığım günler oldu
*12 Eylül döneminde işkence gördünüz mü?
İşkence görmedim ama 12 Eylül'de 15 gün tutuklu kaldım. Hiçbir
örgütle ilişiğim olmadığı için de salıverildim. 5 sene çalışamadım,
iş vermediler. O 5 yıl boyunca eşimle birlikte düğünümüzde takılan
altınları bozdurup harçlık yaparak geçindik. O yıllarda çocuğuma
süt alamadığım günler oldu. Çocukların ayakları çabuk büyür,
oğlumun ayakkabı içinde parmakları büzülüyordu, o da canını
acıtıyordu.