Edelman'ın düzmece dediği haber
Abone olABD kosolosunun DEHAP'ı kıştırtıcı sözleri unutulmadı. Büyükelçi Eric Edelman habere düzmece açıklamasını yaptı. Aydın Candabakoğlu düzmecenin tahlilini yaptı.
ABD Adana Başkonsolosunun DEHAP İl başkanına yönelik sözleri
olay olmuştu. Tartışmalar üzerine ABD'nin Ankara Büyükelçisi Edic
Edelman bir açıklama yapmıştı. Edelman'a göre haber düzmeceydi.
Düzmece lafından yola çıkan Halka ve Olaylara Tercüman gazetesinin
Genel Yayın Yönetmeni Aydın Candabakoğlu, bölgede gelişen olayları
değerlendirdi ve ile haberin düzmece mi yoksa gerçek mi? olduğunu
yazdı.
Tartışmayı başlatan ve ABD Büyükelçiliği'ni açıklama yapmak zorunda
bırakan çıkış, Batman'dan gelmişti. DEHAP İl Başkanı Avukat Mehdi
Öztüzün, mert ve Anadolu insanına yakışan bir dürüstlükle, kapısını
aşındıran Batılı heyetlerin sinsi tezgahını deşifre etmekle
kalmamış, isyan etmişti:
"Bizi Türkiye'ye karşı kışkırtıyorlar!"
Av. Öztüzün'ün arkadaşımız Erhan Öztürk'e yaptığı açıklamanın
ardından, son yerel seçimlere DEHAP'la ortak listeyle giren SHP
Lideri Murat Karayalçın da, İl Başkanı'nı ziyaret eden son heyette
ABD'nin Adana Konsolosu'nun bulunduğunu bildiğini söylemişti.
Buna karşılık ABD Büyükelçiliği; kimliği, sıfatı ve statüsü belli
açıklama sahiplerinin ifadelerine dayalı haberlerin "düzmece"
olduğunu iddia ediyor.
Şimdi, haberler mi düzmece, ABD Büyükelçiliği'nin açıklaması mı
düzmece, ona bakalım.
Ama ondan önce, "düzmece" kelimesinin ne anlama geldiğini
irdeleyelim isterseniz. Kelimenin anlamı çok açık ama olsun, herkes
dağarcığını bir kez daha tazelesin...
Türk Dil Kurumu'nun sözlüğü var önümde.
"Düzmece"nin karşılığında şunlar yazıyor:
Gerçek olmayan, düzme, sahte.
Gazetecilik dilinde biz bunun yerine "asparagas"ı kullanırız.
Olmayan bir şeyin haber yapılması. Tamamen gerçek dışı, hayali
olayların haber yapılması yani.
Gelelim, ABD Büyükelçiliği'nin "düzmece" dediği haberlere... 5N, 1K
kuralıyla devam edelim.
NE: Batılı heyetlerin sinsi oyunu
NEREDE: Güneydoğu'da
NE ZAMAN: Yakın geçmiş, yani geride bıraktığımız aylar
NASIL: Ziyaretler yaparak
NEDEN: Kürt-Türk ayrışmasını sağlamak
KİM: DEHAP Batman İl Başkanı, SHP Genel Başkanı
Bütün unsurlar yerli yerine oturuyor. Bir haberde bulunması gereken
bütün unsurlar, bu haberlerde var. Konuşanlar belli, ziyareti
yapanlar, ziyaret edilen yerler her şey ayan beyan ortada. O halde,
bu haberlere "düzmece" demek, sadece haberciliği bilmemekle izah
edilebilir mi?
Hiç sanmıyorum. Pentagon'un açıklamalarından biliyoruz ki,
ellerinde "satın aldıkları" veya "kiraladıkları" pek çok gazeteci
var. Hatta sahte isimle basın kartı verip Beyaz Saray'a akredite
ettirip Bush'a soru sordukları "eleman gazeteciler" istihdam
ettirdikleri de ortaya çıktı. Dolayısıyla neyin "düzmece", neyin
"çevir kazı yanmaca" olduğunu gayet iyi bilirler.
Tercüman'da yer alan haberler düzmece olmadığına göre, ABD
Büyükelçiliği'nin dün yaptığı açıklama "ne mece" oluyor o
halde?
Açıklamanın "düzmece" olduğunu söyleyebilir miyiz peki?
Hayır, haber kurallarına göre bence ABD Büyükelçiliği'nin
açıklaması da düzmece değil. Kimin yaptığı, neden yaptığı, ne zaman
yaptığı, nasıl yaptığı, nerede yaptığı belli... Ama içeriği
"yemece..."
Neden "yemece" anlatalım?
Ziyaretleri inkar edemiyorlar. İsmi deşifre olan konsolosu yok
sayamıyorlar. Ama ziyaretlerde, "Kürtler'in kışkırtıldığı"
iddiasını reddediyor, her zaman yaptıkları gibi, "PKK/KONGRA-GEL'in
terör örgütü olduğunu kabul ettiklerini" tekrarlıyorlar.
"Yersen" yani...
*
ABD'NİN artık Türkiye'ye karşı kartlarını açık oynama zamanının
geldiğini düşünüyoruz.
Tarihte Türk-Amerikan ilişkilerinin, meşhur "Johnson Mektubu"
vakasının yaşandığı dönem dahil olmak üzere, hiç bu kadar
gerginleştiği bir zaman diliminin yaşandığına tanık
olunmamıştır.
Türkiye ve Türk kamuoyunun çok büyük bir çoğunluğu, dünyada
"Amerikan nefreti"nin dorukta olduğu dönemlerde dahi, ABD'yi dost
bilmiştir. Bugün anketler, bu dostluğun yerini düşmanlığa değilse
bile, kaygıya dönüştürdüğünü gösteriyorsa, bunun nedenleri üzerinde
asıl durması gereken ABD yönetimidir.
Şunu herkesin de bilmesi gerekir ki, ister kaygı, ister nefret ne
derseniz deyin, duyulan neyse, Amerikan halkına değil, Amerikan
yönetiminedir. Haklı-haksız işgaller, kan dökmeler, işkenceler,
tehditler, üstüne üstlük dostlukla hiçbir şekilde bağdaşmayan
kaypak politikalar, bu olayların yaşandığı bölgeye en yakın
Türkiye'de yaşayan insanları herkesten fazla etkilemektedir.
Şu anda Washington'da temaslarda bulunan Türk-Amerikan
Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Egemen Bağış'ın da
vurguladığı gibi, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığı; Fransa,
Almanya, Yunanistan ya da İngiltere'dekinden farksızdır. Adı geçen
veya sayılmayan diğer dünya ülkelerinde nasıl tepkiler oluşuyorsa,
Türkiye'de de olması kaçınılmazdır. Tepkilerin daha yoğunluklu
olması da çok normaldir.
Türkiye'ye yönelik gizli hesaplar, kaypak politikalar, bir milletin
gururunu ve onurunu ayaklar altına almaya yönelik girişimler,
üstelik "dost bilinen" bir ülkeden gelince, tabii ki reaksiyonun
dozajı daha büyük olacaktır.
*
SONUÇ olarak, bir dost tavsiyesinde bulunmak isteriz.
ABD, bozulan imajını "yemece" açıklamalar veya "yiyici"
köşebazlarla düzeltemez.
İmaj düzeltmenin yolu; düzgün, dürüst ve dost politikalardır.
NOKTA: Bataklık üzerine kurulan sur duvarı
yükseldikçe, yıkılma ihtimali o kadar artar.
Yazı: Aydın Candabakoğlu
Kaynak:tercuman.com.tr