Edelman o hutbeden rahatsız

Başbakanlık yetkilileri ve ABD'li diplomatlardan edindiği bilgilere göre, Edelman, 11 Haziran'da Devlet Bakanı Aydın'a yazdığı mektubun ekinde Türkiye'de Hıristiyanlar'a yönelik saldırıların dökümünü içeren bir liste verdi.

Türkiye'de yaşanan olayları tek tek sıralayan Edelman, Diyarbakır'da Hıristiyan bir vatandaşın misyonerlik yaptığı gerekçesiyle linç edilmek istendiğini, Ankara Protestan Kilisesi'ne yapılan bombalı saldırıyı ve Diyanet'in 11 Mart'ta yayımladığı hutbeyi örnek gösterdi. Edelman, Diyanet'in hutbesinde kullanılan üslubun Türkiye'deki Hıristiyanlar'a tehdit olarak algılanacağı kaygısını da ifade etti.

"DAHA NET TAVIR"

Mektubunda Hıristiyanlar'a yönelik olumsuz kamuoyu ve medya atmosferinden söz eden Edelman, Bakan Aydın'a "Eğer Türkiye'de sizin gibi liderler, din özgürlüğüne karşı bu tarz saldırılan konusunda tavır almazsa korkuyorum ki daha ciddi olaylar gerçekleşir" uyarısında bulundu. Edelman, "Hükümetin bu tarz olaylar karşısında daha kesin tavır almasını ve Türkiye'nin tüm dinlere kucak açtığını ifade etmesini teşvik ediyoruz" diye ekledi. Edelman, 11 Haziran tarihli mektubundan önce de Bakan Aydın'ı ziyaret ederek, din özgürlüğü konusundaki kaygılarını sözlü olarak ifade etmişti.

ANKARA RAHATSIZ

Başbakan Erdoğan, bu nedenle 6 hafta randevu vermediği Edelman, giderayak Aydın'a yazdığı mektupla Hükümet'in yine tepkisini çekti. Aydın, "Böyle bir üslup var mı!" diyerek özellikle Edelman'ın üslubuna tepki gösterirken, mektubun içeriğine konu olan olayları ise, Edelman'ın kendisini ziyaretinde zaten ayrıntılı olarak görüştüklerini kaydetti. Ankara'da, Edelman'ın büyükelçi sıfatıyla mektubunu Dışişleri'ne yollaması gerektiğine de dikkat çekilerek,protokole aykırı bir yol izlediği belirtiliyor.

KAYGI VEREN HUTBE

EDELMAN'I kaygılandıran Diyanet'in 11 Mart hutbesinde şöyle deniliyordu: "Tarihte olduğu gibi bugün de aynı güçler, insanlarımızı bu dinden koparmak amacıyla planlı ve organize çalışmaktadırlar. Özellikle etnik ve mezhep farklılıklarından, ekonomik ve siyasi sıkıntılardan ve hatta deprem, sel, kıtlıktan yararlanarak, çocuklarımızın ve gençlerimizin imanını çalmaya çalışmaktadırlar. Müslümanlara önemli görevler düşmektedir. Dinimize ve değerlerimize sahip çıkmalıyız."

Haber: Bülent Aydemir
Kaynak: