Eczacılar krize rağmen para istemiş
Abone olBakan Dinçer, ilaç fiyatlarını düşünmek için görüştü verilen rakam çıldırmasına yetti de arttı bile!
MÜSİAD Genel İdare Kurulu'nun Bursa'nın İnegöl İlçesinde
gerçekleştirdiği gala yemeğine katılan Dinçer, burada yaptığı
konuşmada, sağlık alanındaki reformlarla vatandaşın tedavi ve ilaç
hizmetlerine erişebilirliğini artırdıklarını söyledi.
''Tedavi ve ilaç hizmetlerinde bugün Avrupa ülkelerinde
hatta dünyada bizim kadar kolay imkanlara sahip hiç bir ülke
yoktur'' diyen Dinçer, erişimin kolaylaştırılmasının
hizmetlerin talebini artırdığını, dolayısıyla birden bire çok büyük
bir maliyetle karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi.
Dinçer, 2002-2003 yılında reformdan önce kişi başına tedavi
oranı 2.8 civarındayken şimdi neredeyse 6'yı geçtiğini, Avrupa
ülkelerinin ortalamasının ise 6.5 olduğunu belirtti.
Sosyal sigorta kapsamını genişlettiklerini kaydeden Dinçer,
Türkiye'de hemen hemen her türlü hastalığın sigorta kapsamında
incelendiğini ve ücretinin ödendiğini, bu anlamda sosyal güvenlik
alanında önde olan İskandinav ülkelerinden bile çok daha geniş
kapsamlı bir sağlık sigortası hizmeti sunduklarını anlattı.
Dinçer, ilaç sanayi ile de pazarlık yaptıklarını, bu pazarlık
neticesinde 2010 yılı için Türkiye'de ilaçların fiyatlarının genel
seviyesini yaklaşık yüzde 30 oranında düşürdüklerini de belirterek,
şunları kaydetti:
''Yani biz bir yıl öncesine göre yüzde 30 oranında daha az harcama
yapacağız ilaçlar için. Bu açıdan bakıldığında iki türlü bize
yararı oldu bunun. Her şeyden önce sağlık harcamalarında ciddi bir
tasarruf imkanı verdi. Yaklaşık 2.5 milyar lira tasarruf edeceğiz.
Ama aynı zamanda vatandaşların ilaçlar için ödeyeceği katkı
paylarında da yüzde 30 oranında da azalma olacak. Tabii bu
verdiğimiz kararın bazı yan etkileri de var. Eczaneler biliyorsunuz
bu indirimle ilgili hususlara çok itiraz ettiler. İtiraz
etmelerinin temel gerekçesi karlarının düşeceği fikri üzerine
odaklandı. İki tür olumsuzluk vardı. Bunlardan bir tanesi
raflarında ve stoklarında var olan ilaçların fiyatlarının düşmesi
sebebiyle bir zarara sebebiyet verilmesi endişesiydi. Biz, burada
sorumluluk hissettik. 'Bu sizinle ilaç sanayi arasında bir sorun'
demedik. O sorunu ilaç sanayiyle görüştük, pazarlık meselesi haline
getirdik ve bizimle yapılan sözleşmede bu hususun telafisiyle
ilgili metinlere de yer verdik ve yaklaşık olarak uygulamaya
başladıktan itibaren bir ay geriye doğru giderek raflarınızdaki
ilaçların fiyatlarından kaynaklanan bir zarar varsa nakit olarak
telafisine dair bize söz verdiler. O ana kadar 'rafımızda 1.5
milyar liralık ilacımız var' diyen eczacılar, bizim bu
teşebbüsümüzden sonra 'rafımızdaki ilaçlar o kadar önemli değil'
dediler. 20 yıllık ilaçların yüzde 11 olan indirim oranını yüzde
23'e çıkarmamız sebebiyle oradaki indirim oranından kaynaklanan
kendi değer karlarında yüzde 1.5-2 gibi yaklaşık olarak bir kayıp
söz konusu olacaktı. 'Bu zararımız ne olacak' dediler. Biz onlara
dedik ki, 'Biz ülke olarak krizden geçiyoruz. 2009 yılında SGK
yaklaşık olarak 32 milyar liraya yakın zarar etti. Halbuki siz
yüzde 33'ye yakın karla çalıştınız. Öyleyse biraz da siz bu
zarardan pay sahibi olun, bizi anlayışla karşılayın' dedik.
Aramızdaki sorun bu. Biz hala anlayış bekliyoruz ve herkese,
vatandaşa etkin verimli ve kesintisiz hizmet verilmesi konusunda
bir çağrı sunuyoruz.''