Eczacıbaşı Roche'u değerlendirdi

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı Bülent Eczacıbaşı, ilaç endüstrisinde sağlıklı rekabet ortamı oluşturulması gerektiğini belirterek, ''Böyle bir olayın (Roche) ortaya çıkmasına neden olan ortam, rekabet eksikliği ortamıdır'' dedi. Eczacıbaşı, yaptığı yazılı açıklamada, son dönemde bir ilaç firmasının uygulamaları ile ilgili basında yer alan haberlerin ilaç endüstrisindeki mevcut sorunların yeniden irdelenmesi ve sağlıklı çözüm yolları üretilmesi için tartışma zemini yarattığını belirtti. Eczacıbaşı, ''Açılan tartışma sağlıklıdır ve sonuna kadar sürdürülmelidir. Ancak, bu tartışmanın bir yabancı sermaye veya orijinal ilaç üreticisi firma düşmanlığı boyutlarına vardırılmamasına özen gösterilmelidir'' dedi. Sendika üyesi olmayan, ancak sektörde önemli bir yere sahip bulunan Roche firmasında yaşanan olayların tamamen kendi içinde değerlendirilmesi gereken boyutlara sahip olduğunu savunan Eczacıbaşı, açıklamasında şunları kaydetti: ''Böyle bir olayın ortaya çıkmasına neden olan ortam, rekabet eksikliği ortamıdır. Tam rekabetin sağlandığı hiçbir sektörde, kamu vicdanında kuşku izleri bırakacak uygulamaların ortaya çıkması mümkün değildir. İlaç sektöründe tam rekabet koşulları, kısa vadede ilaç ve tedavi alternatiflerini çoğaltacak biçimde yeni ilaçların ruhsat alım işlemlerinin hızlandırılmasıyla, orta vadede ise ulusal ilaç sanayiinin gelişiminin önündeki engellerin kaldırılarak, jenerik ilaçların üretiminin önünün açılmasıyla sağlanabilecektir. Türk jenerik ilaç üreticileri, bazı çevrelerin iddialarının aksine, son derece modern, uluslararası standartlara sahip, yabancı orijinal ilaç üreticileri için de üretim yapan yetkin tesislere sahiptir.'' AB'de 210 gün ile sınırlandırılan ruhsatlandırma süresinin Türkiye'de 3-4 yıla kadar çıkabildiğine, böylece rekabet yaratacak ilaçların piyasaya girmesinin geciktiğine dikkat çeken Eczacıbaşı, ilaç ruhsatlandırılmasında yaşanan tıkanıklığın giderilmesi durumunda ruhsat bekleyen ucuz jenerik ürünlerin piyasaya sunulabileceğini vurguladı. ''OLAYLARIN, FİYATLANDIRMA SİSTEMATİĞİYLE İLGİSİ YOK'' Bülent Eczacıbaşı, rekabetin önünü tıkayacak bir başka gelişmenin ''veri imtiyazı'' olduğunu belirterek, şu görüşleri dile getirdi: ''Sektörümüze hiç bir şekilde danışılmadan, adeta bir oldu bittiyle taahhüt edilen, bugün AB üyesi ülkelerde dahi henüz tam oturmamış olan veri imtiyazı uygulaması için öngördüğümüz model, AB adayı ülkelerden hemen tümüne sağlanan haklar doğrultusunda bu uygulamanın Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğiyle ilişkilendirilmesidir.'' Roche firmasının uygulamaları ile ilgili olarak yapılan bazı yorumlarda, ilaç fiyatlarının yanlış belirlendiği saptamasının yapıldığını belirten Eczacıbaşı, yaşanan olayların yürürlükte bulunan fiyatlandırma sistematiğiyle ilgisi bulunmadığını kaydetti. Eczacıbaşı, yürürlükteki Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar çerçevesinde Türkiye'de ilaç fiyatlarının, Avrupa Birliği'ne üye Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz ve Yunanistan'daki fabrika satış fiyatlarından en ucuzunun referans fiyat olarak kabul edilmesiyle belirlendiğini anımsatarak, açıklamasında şunları kaydetti: ''Söz konusu fabrika satış fiyatlarına depocu ve eczacı kar oranları ile KDV eklenerek perakende satış fiyatları bulunmaktadır. Söz konusu kararname uygulamaya girdiğinden bu yana ülkemizde satışa sunulan ilaçların fiyatları ortalama olarak en ucuz AB ülkesinden de daha düşük seviyededir. Referans fiyat sistemi, ilaçların tavan fiyatını belirlerken, kıyasıya rekabet içinde bulunan pek çok ürün referans fiyatların altında satışa sunulmaktadır. Nitekim antibiyotikler, sindirim sistemi ilaçları, ağrı kesiciler buna örnek teşkil etmektedirler.'' Sorunların çözümünün, rakipsiz veya az rakipli ürünlerde sağlıklı bir rekabet ortamının oluşturulmasından geçtiğini vurgulayan Eczacıbaşı ''Rekabetin artırılmasının, bugün sağlıklı bir sistematiğe oturtulmuş bulunan fiyatlandırma düzenlemelerinin yeniden değiştirilmesi ile değil, ilaç ruhsatlandırmasına ilişkin mevzuatın hızlı, eksiksiz ve ulusal ilaç endüstrisinin ihtiyaçlarına cevap verecek bir şekilde uygulanmasıyla ve veri imtiyazının akılcı ve sağduyulu bir yaklaşımla çözüme kavuşturulmasıyla gerçekleşebileceği inancındayız'' dedi.