Ecevit'ten medyaya sendika çağrısı
Abone olMedyayı, demokrasinin en önemli unsuru olarak niteleyen DSP eski Genel Başkanı Bülent Ecevit, basındaki en önemli eksikliğin sendikasızlık olduğunu kaydetti.
Eski Başbakan ve DSP'nin eski Genel Başkanı Bülent Ecevit,
“Türkiye’de İslâm’ın tanınmasında en önemli etkenlerden biri
Aleviler’dir, Alevi-Bektaşiler’dir. Yalnız Türkiye’de değil;
Balkanlar’da, Orta Avrupa’da Türk-İslâm anlayışını gerçekleştiren
unsurdur Alevilik. Onun için ben bu konudaki uzmanlarımızdan rica
ediyorum; Aleviler’i başka tarikatlarla bir tutmasınlar.
Türkiye’nin bir kurucu unsurudur Alevilik” dedi. Ecevit, Çankaya
Üniversitesi Hukuk Araştırma-Danışma ve Uygulama Merkezi’nce
düzenlenen “Türkiye'de Demokrasi Söyleşileri” toplantısına katıldı.
Toplantıda yaptığı konuşmada Ecevit, Türkiye'nin demokrasi
kültürünü çok geç bir dönemde edindiğini, demokrasi kültürünün
yerleşmesinde Mithat Paşa'nın etkisinin büyük olduğunu anlattı.
Ecevit, parlamenter rejimde en etkili atılımı Atatürk'ün yaptığını
ve savaş başlarken çok ileri bir demokrasiyi başlattığını,
parlamentonun da 23 Nisan 1920’de kurulduğunu anımsattı. Ecevit,
demokrasinin kökleştiği ülkelerde bile savaş dönemlerinin,
parlamenter yetkilerin kısıtlanması için değerlendirildiğini,
Atatürk'ün ise bunun tam tersini yaptığını belirtti. Türkiye'de
demokrasinin, henüz tam yerine oturmadığını ifade eden Ecevit,
Türkiye'nin, Atatürk'ün açtığı demokrasi yolunda adım atmayı
ısrarla sürdürdüğünü, ancak bazı sıkıntıların yaşandığını kaydetti.
Türkiye'de askerî müdahalelerin özelliğini, “askerlerin iktidara
gelme gayreti içine girmemeleri” olarak değerlendiren Ecevit,
bunları, askerî müdahaleleri mazur gördüğü için söylemediğini,
müdahalelere karşı üzerine düşeni yaptığını söyledi. Bülent Ecevit,
askerlerin, “şu devleti ele geçirelim, biz idare edelim”
demediğini, bundan sonra da buna gerek olmayacağına inandığını dile
getirdi. BASINDA SENDİKALAŞMA Medyayı, demokrasinin en önemli
unsuru olarak niteleyen Ecevit, basındaki en önemli eksikliğin
sendikasızlık olduğunu kaydetti. Ecevit, basında, Anadolu Ajansı ve
birkaç kurum dışında toplu sözleşme hakkının bulunmamasının
demokraside ciddi bir eksiklik olduğunu söyledi. Köylünün,
haklarına kavuşamadığını ifade eden Ecevit, “Köylü haklarından
yoksun kaldığı sürece, en ileri kanunları yasalaştırın, demokratik
özgürlüğe ulaştığınız söylenemez” dedi. NİFAK TOHUMLARI ATIYORLAR
Ecevit, 17 Aralık'ta yapılacak AB Zirvesi’ne işaret ederek,
Türkiye'den sonu gelmez tavizler isteneceğini belirtti. Bunların
başında azınlıklar konusunun geldiğini dile getiren Ecevit, “Birçok
Balkan, Kafkas kökenli insanlar, bizim öz vatandaşımızdır,
ulusumuzun özüdür. Onları ayırmak için de nifak tohumları
atıyorlar, bizim müttefikimiz geçinen ülkeler” diye konuştu.
Türkiye’nin Kıbrıs konusunda hiçbir ödün vermek zorunda olmadığını
duyurması gerektiğini ifade eden Ecevit, politikacıların, “kendi
vicdanlarında haklı olduğu konularda, yabancılara hiçbir ödün verme
zorunluluklarının bulunmadığını” vurguladı. ALEVİLER’İN AYRI
ÖZELLİĞİ VAR Ecevit, Batı tarafından azınlık olarak ülke gündemine
getirilen Aleviliğin, Anadolu topraklarında Türk-İslâm anlayışını
gerçekleştiren güç olduğunu ifade etti. Aleviliğin, tarikatlarla
bir tutulmaması gerektiğini dile getiren Ecevit, bu konuda şunları
söyledi: “Bir başka konu daha, hiç olmayacak bir konu daha gündeme
getiriliyor. Alevilik sorunu. Aleviler’in ayrı bir kimliği
olmalıymış; şöyle olmalıymış, böyle olmalıymış, birtakım şeyler.
Bu, tabii çok hassas bir konu. Ama hassas da olsa bence çok
kolaylıkla çözülebilecek bir sorun. Gerek bu dönemde, gerek bundan
önceki dönemde Diyanet İşleri’yle görevli, yetkili bazı
vatandaşlarımız iyi niyetle diyorlardı ki, “Alevi-Bektaşi
vatandaşlarımızın isteklerini kabul edecek olursak, tarikatlar,
mezhepler, onlar da benzer haklar istemezler mi?” Bence her
demokratik ülkede böyle ayrılıklar olabilir; tarikatlar olabilir.
Fakat Aleviliğin ayrı bir özelliği vardır. Aleviler, Anadolu
topraklarında Türk-İslâm anlayışını gerçekleştiren bir güçtür.
Bunlar, onun gibi, bunun gibi tarikat olarak, mezhep olarak bir
kenara atılamazlar. Türkiye’de İslâm’ın tanınmasında en önemli
etkenlerden biri Aleviler’dir, Alevi-Bektaşiler’dir. Yalnız
Türkiye’de değil; Balkanlar’da, Orta Avrupa’da Türk-İslâm
anlayışını gerçekleştiren unsurdur Alevilik. Onun için ben bu
konudaki uzmanlarımızdan rica ediyorum; Aleviler’i başka
tarikatlarla bir tutmasınlar. Türkiye’nin bir kurucu unsurudur
Alevilik.” BAŞKANLIK SİSTEMİ Türk solunun neden parçalandığının
sorulması üzerine Ecevit, sağın da parçalı olduğunu kaydetti.
Başkanlık sistemine ilişkin görüşlerinin sorulmasına karşılık ise
Ecevit, şöyle konuştu: “Türkiye'nin başka sorunu yokmuş gibi
başkanlık sistemi gündeme getiriliyor. Sayın Demirel de getirmiş,
onu da anlamadım. Türkiye'ye gerekmez, KKTC'ye gerekir. Çünkü
yaklaşık 300 bin kişilik küçücük bir Ada; orada hem cumhurbaşkanı
hem başbakan, doğru değil. KKTC'de başkanlık sistemi zorunlu. Ama
Türkiye'de zararlı çünkü demokrasi çok da iyi işler duruma
gelmemiş.”