Ecevit'ten Fethullah Gülen'e övgüler
Abone olFethullah Gülen ile Bülent Ecevit arasındaki dostluk, karşılıklı mesajlarla sürüyor. Gülen'in kendisine yönelik övgü dolu sözlerine Ecevit'ten cevap gelmekte gecikmedi..
Fethullah Gülen ile Bülent Ecevit arasındaki dostluk, karşılıklı
mesajlarla sürüyor. Gülen'in kendisine yönelik övgü dolu sözlerine
Ecevit'ten cevap gelmekte gecikmedi, O da övgü dolu ifadelerle
karşılık verdi. Ecevit, Zaman Gazetesi'ne konuştu: Gülen’in mesajı
beni çok duygulandırdı Türkiye siyasetinin sembol isimlerinden
Bülent Ecevit, politikaya veda ettiği gün sürpriz bir mesaj aldı.
Fethullah Gülen, DSP lideri için “Bülent Bey'i uğurlarken! Onuruyla
yaşayan, onuruyla ayrılan, devlet adamına” başlıklı bir ilan verdi.
Ecevit, dün Zaman aracılığıyla mesajı cevapladı: “Sayın Gülen'e
teşekkür ediyorum. İlan beni çok duygulandırdı. Ben de kendisine
teşekkür mesajı göndereceğim.” Demokratik Sol Parti'nin geçtiğimiz
pazar günkü kurultayında 47 yıllık siyasi hayatını noktalayan
Bülent Ecevit, sağlık sorunları sebebiyle ABD'de bulunan Fethullah
Gülen'le ilgili düşüncelerini Zaman'a açıkladı. Bugüne kadar
Gülen'le iki kez görüştüğünü anlatan Ecevit, düşüncelerini yakından
tanıma imkanı bulduğunu söyledi. Fethullah Gülen'in Türkiye'nin
büyük çoğunluğu gibi Atatürk ve Cumhuriyet'le sorunu olmadığını
vurgulayan Ecevit, Gülen'in teşvikleriyle hayata geçen eğitim
faaliyetlerinden övgüyle söz etti. Ecevit, “Buralarda irtica filan
yok. Büyükelçilerimiz ve ataşelerimize de sordum. En ufak bir
irticaî faaliyet olsa o ülkelerin devlet başkanları ve hükümetleri
buna izin vermez, gerekeni yapar. Bu okullar Türk kültürünün
yaygınlaşmasında önemli rol üstleniyorlar.” dedi. Dindar insanların
potansiyel mürteci olarak görülmemesini isteyen Bülent Ecevit,
herkesin inancına saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ecevit, özetle şu görüşleri dile getirdi: “Sayın Gülen ve ona
destek olanların eğitim konusunda yaptığı çalışmalar beni çok
ilgilendirdi. Yurtdışında yüzlerce okul açıldı. Bu okulların bir
kısmını gördüm. Duyduklarımız da var. Bütün okullarda Atatürk'ün
resimleri asılı, çok güzel Türkçe öğretiliyor, İstiklal Marşı'mız
okutuluyor. Buralarda irtica filan yok. Büyükelçilerimiz ve
ataşelerimize de sordum. En ufak bir irticaî faaliyet olsa o
ülkelerin devlet başkanları ve hükümetleri buna izin vermez,
gerekeni yapar. Bu okullar Türk kültürünün yaygınlaşmasında önemli
rol üstleniyorlar. Sıcak ilgim yadırgandı Fethullah Gülen ve
yurtdışında açılan okullarla ilgili düşüncelerimi açıkladıktan
sonra bazı çevreler bana tepki gösterdi. Sayın Gülen'e sıcak ilgi
göstermemi yadırgayanlar oldu. Ama hiç önemsemedim. Görüş ve
düşüncelerimi bütün açıklığı ile söylemeye devam ediyorum.
Türkiye'de ‘dinci' ile ‘dindar' arasındaki ayrımın iyi yapılması
gerekir. Atatürk'e ve Cumhuriyet'e bağlı dindar insanların
‘mürteci' olarak gösterilmesi yanlıştır. Ben laiklik yanlısı bir
insanım. Dinciliğe karşıyım, dindarlığa ise saygım var. Türkiye'nin
büyük çoğunluğu dinci değil, dindardır. Cumhuriyet'le, Atatürk'le
sorunu yoktur. Sayın Fethullah Gülen'de de bunu gördüm. Türkiye'de
dindar ile dinci ayrımını iyi gözetmek gerekir. Dindar insanları
potansiyel mürteci olarak görmemek gerekir. 1960'lı yıllardan beri
‘inançlara saygılı laiklik' kavramını savundum. Laik olmalıyız, din
ve siyaseti ayırmalıyız; ama herkesin inancına saygı göstermeliyiz.
Bunu ilk dile getirdiğim 1960'ların ortasında da tepkiler aldım.
Çok fazla söyleyemiyordum o zamanlar. Yetkileri sınırlı, genç bir
politikacı idim. O zaman Ticanilik diye bir tarikat vardı.
Neredeyse Türkiye'nin en önemli sorunu haline gelmişti. Şimdi adı
sanı anılmıyor. Bizim arkadaşlar bu konuyu sürekli gündeme
getirirlerdi. Bir parti meclisi toplantısında, ‘Bu şekilde mücadele
olmaz.' dedim. Tabii, herkes şaşırdı. Rahmetli İnönü de bunu kabul
etti. Denemeye başladık, politikalarımız değişince CHP'ye halk
desteği arttı. Türkiye'de dinci ve laik kesimde birbiri ile
anlaşamayan kesimler var. Bunları olabildiğince uzlaştırmaya
çalışmalıyız.” Bülent Ecevit, yaklaşık 5 yıldır ABD'de bulunan
Fethullah Gülen'in Türkiye'ye dönüp dönmeme kararının ise tamamen
kendisine ait olduğunu belirtti. Ecevit, “Sayın Gülen'in belli ki
bazı sıkıntıları, zorlukları var. Rahatsızdı. Şimdi iyi olduğu
anlaşılıyor. Döner mi dönmez mi bilemem. O artık kendi takdirlerine
bağlı.” dedi. BÜLENT BEY'İ UĞURLARKEN Onuruyla Yaşayan, Onuruyla
Ayrılan Devlet Adamı'na Siyasi hayata atıldığı andan itibaren hep
inandığı gibi yaşadı. İçinde bulunduğu siyasi ortamın hususiyetini
her zaman aksettirdi. Hususiyle son zamanlarda uluorta sorgulanan
ve saygısızca tecavüz edilen milli değerlerimize hep saygılı oldu.
Ve başkalarını da saygılı olmaya çağırdı. Doğru bildiği meselelerde
en muannit baskıcı güçlere bile bildiğini söylemekten şaşmadı.
Keşke başka devlet adamlarımız da bu tavrı gösterebilseydi. O,
şaşırtılmak istendiğinde bile elini masaya vurup 'Ben bunları doğru
bulmuyorum' demesini bildi. Onun bu ahlâkiliğinin halefleri
tarafından da, olduğu gibi temsil edileceği ümidiyle... M.
Fethullah Gülen