Ecevitler dini nikah kıydırdı
Abone olVahdettin'in 'hain' olmadığına ilişkin tezleriyle gündeme oturan Bülent Ecevit bu kez de 'dini nikah' kıydırdıklarını söyledi. Dini nikahı kıyan isim ise çok tartışılaca
Padişah Vahdettin’in hain olmadığına ilişkin açıklamalarının ardından büyük eleştirilere maruz kalan Bülent Ecevit, bu kez bir dönem İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanan Ahmet Hamdi Akseki’ye olan ilişkisi nedeniyle tartışma konusu oldu.
Ecevit çiftinin Ahmet Hamdi Akseki’ye nikah kıydırdıklarına ilişkin bilginin Vakit gazetesinde yayınlanmasının ardından medya, nikahın ayrıntılarını öğrenmek için soluğu Oran Sitesi’nde aldı. Ancak Ecevit’in bilgi ve fotoğraf isteyenlere tepkisi sert oldu. Ecevit’in “Bunda abartacak ne var? Bu yeni bir bilgi değil. O dönemin koşullarında her Müslaman aile gibi o devrin önde gelen bir din alimine imam nikahı kıydırmanın neresi yanlış? Üstelik bu kişi Türkiye Cumhuriyeti’nin atadığı Diyanet İşleri Başkanı iken, bunu farklı taraflara çekmenin iyiniyetle bağdaştığını dünüşmüyorum” diyerek talepleri geri çevirdiği öğrenildi.
TARİKATÇILIKLA YARGILANDI
Ecevit, Vakit gazetesine verdiği mülakatta, “Çok önemli bir din alimi olan eski Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki de komşumuzdu. Çok yakın aile dostumuzdu. Benim eşimle nikahımı da o kıymıştı. Ondan çok istifade etmiştim, din üzerine sohbetlerimiz olurdu” demişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı görevinde bulunan Ahmet Hamdi Akseki, Antalya’da doğmuş ve İstanbul’a gelerek birçok değerli hocadan ders almıştı. Bu hocaların arasında M. Akif Ersoy da vardı. Birincilikle bitirdiği Dar’ul Hilafeti’l- Aliye’den sonra, Medresetü’l Mütehassisin’e giden Akseki, öğretmenlik de yaptı. Bu dönemde Şeyhulislam Mustafa Hayri Efendi ve İzmirli İsmail Hakkı’dan ders aldı.
GÜLEN-AKSEKİ YAKINLIĞI
Milli mücadele hareketine destek verdi ve bunun için Ankara’ya gitti. Verdiği vaaz ve konferanslarla halkı bilinçlendirmeye çalışırken diğer taraftan da Ankara Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. Ahmet Hamdi Akseki 1920’de kurulan Tarikat-ı İslâhiye Cemiyeti’ne üye olduğu ve hareketlerine katıldığı gerekçesiyle 1925’te Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı, cemiyetle ilgili 11 kişiyi idama mahkûm olurken, birçok kişiyi ağır hapis cezasına çarptırıldı. Cemiyetle ilgisi olmadığını ispat eden Akseki ise beraat etti.
Ecevit’in, yurtdışındaki okullarını gerekçe göstererek övdüğü Fetullah Gülen’in ardından Ahmet Hamdi Akseki’yi de övgüler dizmesi Akseki ile Gülen arasında bir ilişki olduğu iddialarını da beraberinde getirdi. Gülen’in de Akseki’den etkilendiği, Ecevit-Gülen yakışlanmasının bu ortak düşünceden kaynaklandığı öne sürüldü.