Ecevit'in prensi

Genel Başkan Bülent Ecevit’in özel isteği ile parti programını yenileme grubuna dahil olan 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Emrah Konuralp, bir anda kendini DSP’nin politikalarına yön verir konumda buldu. Yenileme grubunda Şükrü Sina Gürel, Nami Çağan ve Hikmet Sami Türk gibi DSP’nin önde gelen isimleri yer alıyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ni kazanıp geldiği Ankara’da, bir yıl içinde partinin en popüler ismi oldu. Ona herkes ‘Ecevit’in prensi’ demeye başladı. Emre Konuralp, Zaman’a yaptığı açıklamada, amacını, ‘gerçek bir ulusal gençlik hareketi başlatmak’ şeklinde özetledi. Konuralp yaşlı siyasetçilere de mesaj gönderdi: “Artık gençlere yol açın.” Dedesi gibi, çocukluğundan beri Bülent Ecevit hayranı olan Trabzonlu Emrah Konuralp’in hayatı bir internet sitesinde yazdığı DSP ile ilgili yazılardan sonra değişti. Küçüklüğünde arkadaşlarıyla siyaset konuşamadığı için, bu ilgisini üniversite yıllarına taşımak zorunda kalan Konuralp, Ecevit’le tanışmasının hikayesini şöyle anlattı: “Genel Sekreter Süleyman Yağız, internetteki yazılarımı takip ediyormuş. Onları genel başkanımıza iletmiş. Genel Başkanımız da DSP ile ilgili birikimim olduğunu anlayarak benimle tanışmak istemiş. Daha sonra beni yanına çağırdı, (Gençlikle ilgili neler yapabiliriz?) diye sordu. Ben heyecandan bir şey konuşamadım. Sonraki görüşmelerimizde daha rahattım. Ardından bana parti yenileme kurulunda görev verdi.” Emrah Konuralp, DSP’nin eski bakanları ve akademisyenleriyle birlikte yaklaşık 3 aydır yeni parti programı üzerinde çalışırken, kendi içinde sıkıntılı bir süreç de yaşadı. Konuralp bunu izah etmek için DSP Genel Başkan Yardımcısı Zeki Sezer’in başkanlığındaki kurulda yer alan partinin emektar isimlerini tek tek sıraladı: “Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, Prof. Dr. Nami Çağan, Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Prof. Dr. Necdet Tekin, Prof. Dr. Mehmet Kocabatmaz, Masum Türker, Melda Bayer, Ayşe Gürocak, Emrehan Halıcı, Osman Kılıç ve Harun Öztürk.” Kurulun ilk toplantılarında, söz konusu usta siyasetçilerin kendisini dinlemeyeceklerini düşünen Konuralp, ilk başlarda hiç konuşmadığını ve düşüncelerini yazılı olarak Zeki Sezer’e verdiğini vurguladı. Sezer’in, “Sen de herkes gibi konuş, bunları orada anlat.” cevabıyla karşılaşan Emrah Konuralp, “(Bana değer vermezler) düşüncesine sahiptim. Konuştuğumda baktım ki, yılların siyasetçileri beni dikkatle dinliyor. Çok hoşuma gitti.” dedi. Türkiye’deki siyaset anlayışına yönelik eleştirileri de bulunan Konuralp, gençlerin siyasetten uzaklaştırıldığını, bu durumun siyaseti yozlaştırdığını kaydetti. Türkiye’deki sol partileri, ‘emperyalizmle kol kola solculuk yapmak’la suçlayan Konuralp’in, siyasete ilişkin görüşleri özetle şöyle: “Partiler milli ve etik değerleri göz ardı ediyor. Türkiye’de gençlerin en büyük sorunu olan eğitim sisteminin tamamen değişmesi gerekir. Mevcut sistem gençleri özgür birey olmaktan alıkoyuyor. Gençliğin bir an önce politikanın içine çekilmesi gerekir, ancak bu bazı partilerin yaptığı gibi (gençleri kullanarak) olmamalı. Amacım DSP’de gerçek bir ‘ulusal gençlik’ hareketi başlatmaktır. Siyaset artık gençleşmeli, yaşlı siyasetçiler de gençlere yol açmalı.”