Ecevitin hastalığı da iddianamede
Abone olRahşan Ecevit'in "Ne zaman ki Başkent Hastanesi'nden çıktık iyileşti" dediği hastalık Mehmet Haberal'la ilgili bölümde detaylı bir şekilde yer aldı
Bülent Ecevit rahatsızlandığında Mehmet Haberal'ın sahibi olduğu
Başkent Üniversitesi'nde tedavi görmüştü. İddianamede Ecevit'in
burada sağlık bakımından sıkıntı yaşadığı öne sürülüyor. Rahşan
Ecevit'in söylediği "Ne zaman ki Başkent Hastanesi'nden
çıktık. Ecevit ayaklandı, görevini daha iyi yapar hale
geldi" sözleri de o günlerde ortalığı karıştırmıştı.
Ecevit'in koruma müdürlüğünü yapan DSP Milletvekili Recai Birgün ise Ergenekon savcılarına ifade verrmişti. Birgün'ün 29 Nisan 2004 tarihinde verdiği ifade, 3. iddianamenin tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Mehmet Haberal ile ilgili bölümünde detaylı bir şekilde yer aldı. İşte o ifade:
ECEVİT'E KONUŞMA KÜRSÜSÜ HAZIRLANDI, AMA
KONUŞAMADI
“Sayın Ecevit, 04.04.2002 tarihinde bir
rahatsızlık geçirdi. Tedavisi için Başkent Hastanesi’ne gittik. Bir
günlük tahlil ve tedavi sonucu eve geri geldik. Evde 3 gün sonra
birden sırtında bir acı hissetti ve tekrar Başkent Hastanesi’ne
gittiğimizde, kaburgasında kırık olduğu söylendi. 11 gün kadar
hastanede kaldı. 11 günün sonunda tedavisinin evde yapılması için
hastaneden ayrıldık. Ecevit hastaneden çıkarken, gazetecilerin
dışarıda olduğu söylendi. Kendisine yorgun olduğunu ve herhangi bir
açıklama yapmaması gerektiğini ısrarla söylememize rağmen, o sırada
Mehmet Haberal, mutlaka birkaç kelime söylemesi gerektiğini
söyledi. Dışarı çıktığımızda bütün gazeteciler oradaydı. Başkent
Üniversitesi’ne ait kürsü dahi hazırlanmıştı. O sırada Bülent
Ecevit, kürsüde konuşma yapmak istediğinde konuşamadı. Boğazı
düğümlendi. Hatta Mehmet Haberal’ın ismini dahi söyleyemedi. Daha
sonra konuşma yapmadan ayrıldık. Haberal’a, niye böyle oldu diye
sorduğumda, ’Biz beyefendiye endoskopi yaptık ve boğazını da
uyuşturduk, bunun için konuşamamış olabilir’ demesi üzerine, madem
böyle bir durum vardı, neden konuşmasına izin verip, birkaç kelime
söylemesini istediniz diye sordum. Haberal, ’Neyse olur böyle
şeyler’dedi.”
EVDE NORMAL BİR İNSAN GİBİYDİ, HASTANEDE OMURGASI ÇÖKMÜŞ
DENDİ
“Hastaneden eve geldiğinde tekrar bir sırtında yanma hissedince
hastaneye geri götürdük. Burada Ecevit’in omurgasının çöktüğü ve
bunun çok sıkıntılı bir şey olduğu söylendi. Buna rağmen ben,
tedavinin evde yapılmasında ısrar ettim. Tedavi sırasında doktorlar
kesinlikle yataktan kalkmaması, tuvalete dahi gitmemesi gerektiğini
söyledi. Bu arada Bülent Ecevit, evin içinde bütün gün normal bir
insan gibi ihtiyaçlarını gidermesine rağmen, doktorlara saygısından
ötürü doktorlar geldiğinde yatakta kıpırdamadan yatıyordu...”
DOKTORLAR ISRARLA ÇOK HASTAYMIŞ GİBİ DAVRANDI
“Daha sonraki dönemde gelip, ’Düzeliyorsunuz, iyi gidiyorsunuz’
şeklinde her gün aynı tür kontroller yaptılar. Bu durum yaklaşık 3
ay sürdü. Biz, Bülent Ecevit’in evde gündüz herhangi bir
rahatsızlığı ve hastalığı olmadığını gördüğümüz halde, doktorlar
ısrarla kendisinin çok hastalığı varmış gibi davrandı... Bu durumun
devam etmesi üzerine, Rahşan hanıma, bir ortopedist arkadaşımın
olduğunu, onu çağırıp bir kontrol ettirelim dedim. Bu konuyu Bülent
Ecevit’e açtık. Onun da uygun görmesi üzerine, benim arkadaşım
olan, Mücahit Pehlivan’ı gizli olarak eve getirdik.
Pehlivan, kendisi muayene ettikten sonra herhangi bir hastalığının olmadığını, omurga çökmesinin iyileştiğini söyledi. Muayene ettiği kişinin Başbakan olduğu, lafla bu tür şeylerin söylenip, ileride herhangi bir sıkıntı olduğunda ciddi bir spekülasyona yol açacağını söyleyince, gece gizlice bir özel hastanenin seyyar röntgen cihazlarını alıp eve getirdi. Filmi çekti ve orada da aynı şekilde hastalığın tamamen iyileştiği, hiçbir sıkıntı olmayacağı, ama yine de hareketlerine dikkat etmesinin gerektiği kendisine ince, kibar ve ufak bir korse takması söylendi. Bu arada Bülent Ecevit ara ara dışarı çıkmaya başladı. Dışarı çıktığı zamanlarda doktorlar sürekli beni arayıp, ’Niye çıkarıyorsunuz, bir şey olursa sorumluluğu kim alacak’ şeklinde yoğun baskı oluşturdu."