Ecevitin çaycıya verdiği değer
Abone olAdana'da çaycılık yaptığı 1987'de Ecevit tarafından keşfedilen Celil Tosun kahroldu
Adana'da çaycılık yaptığı 1987 yılında, partinin sahip
çıkmasıyla 3'üncü sıradan milletvekili adayı gösterilen Celil
Tosun, ''Babam'' dediği Ecevit'in vefatıyla adeta yıkıldı.
Ecevit'in vefatı nedeniyle İl Başkanlığına gelerek taziyelerini
bildirenler arasında yer alan, çay ocağı işlettiği Adana'da, 1987
genel seçimlerinde 3'üncü sıra milletvekili adayı gösterilen
''Çaycı Celil'' lakaplı, Celil Tosun, ''babasını kaybetmiş gibi
üzüldüğünü'' söyledi.
Ecevit'in 12 Eylül sonrasında yeniden halkı siyasete çekme
girişimleri nedeniyle DSP'ye üye olduğunu belirten Tosun, şöyle
konuştu: ''Adliye arkasında çay ocağı işletiyordum. O yıl genel
seçimler vardı. Ben de aday olmak istedim. Ancak, adaylık ücreti
çok yüksekti, benimse 75 bin liram vardı. Ücretin kalanını parti
tamamladı ve aday gösterildim.'' Bir çaycının milletvekili adayı
gösterilmesinin, Türkiye'de büyük yankı uyandırdığını vurgulayan
Tosun, ''Aday olduğumda büyük gazeteler (Ecevit diploma yerine,
demli çayı seçti) şeklinde manşetler atmıştı.
Ancak, bu Ecevit'in, her meslekten vatandaşı siyasete yönlendirme
çabalarının bir sonucuydu. Bir çaycıya verilen değer, Ecevit'in ve
partinin halkçı kimliğini gösteriyordu'' dedi. DSP'nin 1987 genel
seçimlerinde barajı aşamaması nedeniyle milletvekili olamadığını,
ancak, Ecevit'le arasında ''baba-oğul ilişkisi'' yaşandığını
anlatan Tosun, sonraki yıllarda ise Ankara'ya her gidişinde onu
ziyaret ettiğini ve bazı zamanlarda mesleği gereği Ecevit'e çay
ikram ettiğini söyledi. Ecevit'in vefatıyla adeta yıkıldığını
belirten Tosun, ''O benim babam gibiydi. Bundan sonra ise onun
ilkelerini, gelecek nesillere aktarmak en büyük görevim olacak''
diye konuştu. Öte yandan, Ecevit'in vefatının ardından, DSP Adana
İl Başkanlığında taziye defteri açılırken, bayraklar yarıya
indirildi. Çok sayıda partilinin duygularını yazdığı taziye
defterinde, Ecevit için yazılan şiirlerin de olduğu dikkati
çekti.