Ecevit Vahdettin tezinde ısrarlı
Abone olEski Başbakan Ecevit, "hain mi değil mi" tartışmasını başlattığı Padişah Sultan Vahdettin’in "ayrılırken devleti de soymadığını" söyledi.
Eski Başbakan Ecevit, CNN Türk’de yayınlanan Ankara Kulisi
programında tartışmaya ilişkin soruları yanıtladı.
Vahdettin tartışmasının devam ettiği belirtilip, "Siz böyle bir
açıklamaya neden gerek duydunuz" sorusuna Ecevit, şu yanıtı
verdi:
"Böyle bir açıklamaya hiç gerek duymadım. Aslında Vahdettin’le
ilgili birikmiş bazı tepkiler ve destekler varmış. Benim tamamen
kendi ailevi sorunumla ilgili sözlerim birden bire bazı ideolojik,
hatta rejim ile ilgili tartışmaların alevlenmesine neden oldu." Bu
gibi konuların tartışılmasının rejim ve ideolojik açıdan faydalı
olduğunu kaydeden Ecevit, kendisine 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel dahil tepki gösterenlere de yanıt verdi.
Ecevit, "Hazır böyle bir fırsat elimize geçmişken Ecevit’i biraz
hırpalayalım dediler. Hırpalanmış hissetmiyorum kendimi" dedi.
Ecevit, "Vahdettin hain miydi değil miydi? Neden Atatürk
Vahdettin’e hain dedi" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Bu konuların uzmanlar, tarihciler tarafından daha ayrıntılı olarak
incelenmesi ihtiyacı ortaya çıktı.
İncelenecek çok şey var... İstanbul’un işgali sırasında ordusu
yokken, doğru dürüst bir devlet mekanisması yokken, ayrıca
birbiriyle kavgalı politikacılar ortalığı kasıp kavururken, bir
aciz kişi değil bir dahi olsa İstanbul’da bir şey yapamazdı...
Atatürk, İstanbul’dan uzaklaşarak yapmak istediklerini yapabildi...
Vahdettin’in Mustafa Kemal’e bir düşmanlığı olduğunu aklımdan bile
geçirmem... Herhalde Vahdettin ’aman şu Osmanlı Devleti yıkılsın da
ben de kurtulayım’ diye hareket etmedi... 600 yıllık devletin
çöküntüsü Vahdettin’in omuzlarında yükleniyordu. Bu dayanılabilecek
bir ıstırap değil.
Ayrılırken de devleti soymamış. İstanbul’dan ayrılıp Avrupa
ülkelerine gittikten sonra kısa bir sürede bütün malı mülkü elinden
gitmiş. O kadar ki cenazesini yakınları hastaneden kaçırmak zorunda
kalmışlar. Devleti de soymamış, bazı başka ülkelerdeki şeyler
gibi."
Kaynak: