Ecevit, Atatürk'ü örnek gösterdi

DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Atatürk'ün, tarihin en önemli komutanlarından ve barış temsilcilerinden biri olduğunu belirterek, "Ben inanıyorum ki, Atatürk şu dönemde sağ olup cumhurbaşkanı ya da başbakan olsaydı kesinlikle savaş girişimine karşı çıkardı" dedi. Ankara Mimar Kemalliler Derneği'nce Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen törende, Ecevit'e 1937 yılında mezun olduğu ilköğretim okulunun diploması verildi. Diplomayı kendisi de Mimar Kemaleddin İlköğretim Okulu'ndan mezun olan Gazeteci-Yazar Altan Öymen'in elinden alan Ecevit, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Aynı okuldan 1972 yılında mezun olan Gazeteci-Yazar Can Dündar'ın da katıldığı törende, Öymen, Ecevit ve Dündar okul anılarını anlattılar. Ecevit, daha sonra salondaki bir mezunun olası Irak operasyonuna ilişkin sorusunu yanıtlarken, Atatürk'ün "yurtta sulh, cihanda sulh" sözüne atıfta bulundu. Atatürk'ün tarihin en önemli komutanlarından ve barışın bilinçli temsilcilerinden biri olduğunu belirten Ecevit, "Ben inanıyorum ki, Atatürk şu dönemde sağ olup cumhurbaşkanı ya da başbakan olsaydı, kesinlikle savaş girişimine karşı çıkardı" dedi. Ecevit, "Meclis'te bugün gündeme gelen tezkereye ilişkin son durumu bilmediğini", ancak fiilen savaş sürecine girildiğinin anlaşıldığını ifade ederek, bu duruma çok üzüldüğünü söyledi. Savaşın ağırlığını ve acılarını sırtlanabilmek için "savaşın çok gerekli olmuş olması" gerektiğini belirten Ecevit, "Ama ben bugün için Irak'a yapılması düşünülen savaşın Türkiye açısından gerekçesini bilmiyorum. Niçin Irak'ı işgal edecek bir büyük devletin peşine takılma yoluna gidiyoruz, bilmiyorum" diye konuştu. Irak lideri Saddam Hüseyin'i savunmadığının altını çizen Ecevit, Saddam Hüseyin'in Ortadoğu'da çok olumsuz davranışlarda bulunduğunu, ancak Türkiye ile Irak arasında sorun bulunmadığını anlattı. ABD'nin amacının "Saddam Hüseyin değil, Ortadoğu'daki petrol paylaşımı" olduğunu ifade eden Ecevit, "ABD, Ortadoğu'daki petrol birikimlerine erişebilmek ve kendi tekeline almak için bu girişimi başlattı bence" dedi. Bu savaşın en ağır faturasını yine Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki vatandaşların ödeyeceğini kaydeden Ecevit, "Sirkeci Garı'nda trenlere binen gençler görüyorum, Adana Garı'nda gençleri görüyorum. Bu bana Yemen Türküsü'nü hatırlatıyor. Ne zorumuz var, ne kazanacağız, ne elde edeceğiz bilemiyorum" dedi. Ecevit'in bu sözleri uzun süre ayakta alkışlandı. Başka bir mezunun "57. Hükümet'in devrilmesi ile savaş süreci arasında bağlantı kurup kurmadığını" sorması üzerine de Ecevit, "Gerçekleri tüm ayrıntılarıyla bilmeden, dış kökenli bir komplo yüzünden partime darbeler vuruldu, bana yüklenildi, sağlık durumum istismar edildi ve partimin grubu ikiye bölündü diyemem" diye konuştu. Ama tüm yaşananların tesadüften ibaret olamayacağını kaydeden Ecevit, "Bir şeyler olmuştur, ama ne kadar, ne olmuştur onu bilemiyorum" dedi.