Ebru Gündeş'te 17 Aralık şüphelisiymiş!
Abone ol17 Aralık soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ekrem Aydıner’in verdiği 63 sayfalık takipsizlik kararının detayları ortaya çıktı.
Aydıner, delillerin nasıl
değerlendirildiğini 40 maddeyle açıkladı.
Dikkat çeken ayrıntılar şöyle:
“Soruşturmanın başlamasıyla ilgili net olarak bir olay
bulunmamakta, çeşitli kurumların rapor ve yazılarında somut bir
vakaya dayanmaksızın belirtilen şüpheler ile isimsiz ihbarlar gibi
bilgilerle başlatıldığı anlaşılmaktadır.”
“MASAK’ca yürütülen ve Mehmet Tahir Özsoy’un düzenlediği
31 Ocak 2008 tarihli raporda Mehmet Happani ve ortağı olduğu Saran
Kuyumculuk hakkında adli soruşturma başlatılması talebinde
bulunulmuştur. Raporla ilgili olarak 2012’ye kadar bir işlem
yapılmamış, alınan rapor bu soruşturmanın başlangıcında dayanak
olarak kullanılmıştır. Raporun soruşturmanın şüphelileri ile ilgisi
yoktur.”
“Soruşturmaya başlandığı anda gerek MASAK raporunda,
gerekse ihbar e-mail ve faksları öncesindeki durumda, bizzat
soruşturma makamlarının faaliyetiyle Reza Zarrab hakkında somut
fiil isnadını gerektirecek bir bilgiye ulaşılmamıştır. Buna rağmen
doğrudan telekomünikasyonun denetlenmesine başlanmıştır.
Dosyada kuvvetli suç şüphesini gösteren delil olmadığı gibi, başka
şekilde delil elde etme imkânı olmasına rağmen, diğer yollarda
hiçbir araştırma yapılmamış olması, telekomünikasyonun denetlenmesi
kararını hukuka aykırı hale getirmektedir.
“Dikkat çeken önemli husus, soruşturma başlangıcında yapılan e-mail
ve faks ihbarlarında Reza Zarrab ve diğer şüphelilerle ilgili
olarak kullandıkları telefon numaralarına kadar her türlü detayın
bildirilmesidir. Bu durum kolluk tarafından istihbari dinlemeden
elde edilen bilgilerin veya hukuka aykırı yollarla elde edilen
delillerin isimsiz ihbarlar yoluyla adli soruşturmada
kullanıldığını göstermektedir. Hukuka aykırı yolla elde edilen
verilerin isimsiz ihbarlarla soruşturmaya başlanması için delil
olarak kullanılması hukuka aykırıdır.”
ÖRGÜT DELİLİ YOK
Savcı Aydıner, 17 Aralık şüphelilerinin örgütlü olarak
hareket ettikleri iddialarını ise şöyle yorumladı: “Teoride
ve uygulamada ortak kabul gören şekliyle örgüt devamlılık arz eden
ve suç işleme amacına yönelen ortak iradeye dayalı devamlı bir
oluşumdur. Örgüt niteliği itibariyle devamlılık arz eder, soyut bir
birleşme değil, bünyesinde hiyerarşik ilişki hâkimdir. Reza
Zarrab’ın ticari faaliyetlerini yürütürken, yukarıda unsurları
sayılan bir örgüt oluşumu ile hareket ettiklerine dair hiçbir delil
bulunmamaktadır. Örgüt kurdukları iddia edilen diğer
kişilerden biri Ekonomi Bakanı, diğeri ise İçişleri Bakanı olup,
kurdukları iddia edilen örgüte üye oldukları iddia edilen kişiler
de özel kalemlerinde çalışanlar ve bakanların oğullarıdır. Bu
örgütün amaçları doğrultusunda söz konusu faaliyetleri
gerçekleştirdiklerini iddia etmek mümkün değildir. Bu yönde
herhangi bir delil de yoktur.”
Takipsizlik kararı verilen dosyada, 17 Aralık’tan sonra Türkiye’nin
gündemine oturan işadamı Reza Zarrab’ın (Rıza Sarraf) şarkıcı eşi
Ebru Gündeş’in de 53 kişilik şüpheli listesinde yer aldığı ortaya
çıktı. Soruşturmada, rüşvet almak ve vermekle suçlanan Gündeş, 31
Aralık 2013’te İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 2 saat ifade
vermişti.