e-posta tuzaklarına dikkat!
Abone olİnternet icat oldu mertlik bozulmadı belki ama yeni yeni kalleşlik biçimleri türedi.
Hürriyet yazarı Yurtsan Atakan, İnternet tuzaklarından
korunmanın yollarını "e posta tuzakları" yazısında anlatıyor.
"e.posta aracılığıyla söyleşi yapan ilk Türk gazetecisi olarak bu
konuda bir iki laf etmemi çok bulmazsınız umarım" diyen Atakan,
akıllara durgunluk veren bir anısını okurlayla paylaşıyor:
"İnternet’in henüz yaygınlaşmadığı günlerdeydik. 1995 yılıydı ve
Hürriyet’e İnternet konulu haftalık bir sayfa hazırlamaya
başlamıştım. İlk kez bir Türk gazetesinde (belki de dünyada da),
İnternet konulu düzenli bir sayfa yayınlanıyordu.
Amacım İnternet’i geniş kitlelerle tanıtmak ve teknoloji konusunda
her treni kaçıran Türkiye’nin İnternet trenini olabildiğince erken
yakalamasını sağlamaktı.
Türkçe içeriğin zenginleşmesine özellikle önem veriyordum.
İnternet’in geniş kitlelerin ilgisini çekebilmesi için Türkçe
içeriğin zenginleşmesi şarttı. Bu nedenle Türkçe sitelere özel ilgi
gösteriyor, her yeni umut vaat eden Türkçe siteyi haber yapıp,
tanıtmaya çalışıyordum.
Bu eğilimimin farkında olan site yöneticileri de e.posta ile mesaj
gönderip yeni sitelerinden haberdar ediyorlardı. Bir gün bir mesaj
aldım. Adını şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama "kadin.com",
"kadinlar.com" benzeri bir adresi vardı. Kadın sorunlarına sahip
çıkan, kadınlara hitap eden bir site olduklarını, siteyi gezip
beğenirsem haber yapmamı rica ediyorlardı.
Girdim, baktım harika bir site gerçekten. O yıllarda Türkiye’de az
rastlanır zenginlikte bir içeriğe sahip. Çok beğendim, haber
yapmaya karar verdim.
Neyse ki ta o zamanlardan edindiğim bir alışkanlık vardı. Tedbirli
olmak adına e.posta yoluyla haberdar edildiğim siteleri
haberleştirmeden önce araya bir bekleme süresi koyuyordum. Bu süre
boyunca siteyi takip ediyor ve bir kere yapılıp öyle bırakılmış bir
site mi; yoksa sürekli güncellenen, içeriği sürekli
zenginleştirilen bir site mi gözlemiş oluyordum.
Kadın sitesini de bu şekilde yaklaşık bir ay boyunca izledim. Pek
güncellendiği yoktu ama yine de çok zengin içerikli bir site
olduğundan haberi hazırladım ve yayınlanmadan önce son bir kez
bakayım diye tekrar bağlandım.
O da ne? Karşımda bir porno sitesi... O eski kaliteli içerik gitmiş
yerine porno yayın yapan bir site gelmiş.
Site sahibinin kumpasından son anda kurtulmuş oldum. Adam resmen
şeytani bir tuzak kurmuş. Belli ki her şeyi hazırlamış, siteyi
haber yapmamı bekliyor. Gazetede çıkar çıkmaz siteyi değiştirecek,
kadın sorunlarının yerine kadın uzuvlarını yayına sokacak. Bir ay
bekleyip, haber olmayınca ümidi kesmiş, siteyi aslına çabuk
döndürmüş.
Ben biraz aceleci davransam ya da adam biraz daha sabretse,
gazetedeki köşesinden porno site reklamı yapar duruma düşeceğim.
Ucuz kurtulmuşum."
İnternet'in gazeteciler için muhteşem bir araç olduğunu vurgulayan
Atakan, meslektaşlarını uyarmayı da ihmal etmiyor:
"... yeni teknoloji gibi kullanırken dikkat edilmesi gereken
yanları var. Bu nedenle siz siz olun şunlara özellikle dikkat
edin:
- e.posta ile söyleşi yapacaksanız asla aracı kullanmayın. Aracıdan
söyleşiyi yapacağınız kişinin e.posta adresini isteyin. e.posta
adresinin gerçekliğinden emin olmaya çalışın. Yahoo, gmail,
hotmail, mynet gibi herkesin kolaylıkla edinebileceği e.posta
adreslerindense itibar etmeyin, kurumsal bir e.posta adresi
olmasına ve kurumun kişiyle bağlantılı olup olmadığına dikkat
edin.
- Şüphe çekici bir mesaj aldığınızda göndericinin, görünenden
farklı olabileceğini unutmayın. Tepki göstermeden ya da mesajın
içeriğini kullanmadan önce mesaja mutlaka cevap gönderin, "sizden
aşağıdaki gibi bir mesaj aldım" diyerek mesajın gerçekten
göndericiye ait olup olmadığını kontrol edin.
- Gönderici olarak görünen adres, kurumsal bir adres olmasına
rağmen hálá şüpheleriniz varsa, e.posta adresinin "@" işaretinden
sonraki kısmını adres olarak kullanarak, kurumun İnternet sitesine
girin ve sitenin yöneticisini bulup mesaj atın, ilgili adresin
gerçekten bu kişiye ait olup olmadığını sorun.
- Aldığınız bir mesaja "reply" ya da "cevapla" tuşuna basarak cevap
yazmaya çalıştığınızda, alıcı olarak ekrana gelen adresin gönderici
olarak görünen adresle aynı olup olmadığına dikkat edin. Aynı
değilse gönderici olarak görünen adresi de, alıcılar listesine "cc"
ya da "bcc" olarak ekleyin. "