DYP'li gençler hedeflerini anlattı
Abone olDYP'nin gençleri 3 Kasım seçimlerinde meclis dışında kalmalarının nedenlerini ve gündemi değerlendirdi.
3 Kasım seçimleriyle, Adalet Partisi, Demokrat Parti gibi köklü bir misyona sahip olan DYP meclis dışında kaldı. İnternethaber olarak, DYP'nin meclis dışında kalmasının nedenlerini, yeni genel başkanları Mehmet Ağar'ın partinin vizyonuna neler kattığını ve gündemdeki tezkere, YÖK krizi gibi konularla ilgili DYP İstanbul İl Gençlik Kollarıyla görüştük. İnternethaber'e gelerek haber merkezimizi ziyaret eden DYP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı İshak Kamberoğulları, Eğitimden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Selman Kayabaşı ve DYP İstanbul İl Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Halit Ümit Dikker DYP'deki genç kuşağın gelecekle ilgili düşüncelerini ve hedeflerini anlattılar. İnternethaber: 3 Kasım seçimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? İshak Kamberoğulları: 3 Kasım seçimleri halkın geçmişteki siyasi partilere büyük bir tepkisidir. Bu tepki de AKP’yi yüzde 35 oy 367 sandalye ile meclise taşıdı. Bu partinin 367 sandalyeye sahip olması aslına bakarsanız Türkiye’de %25 oyla gerçekleşmiştir. 10 milyon sandığa gitmeyen seçmen vardır. Bu on milyon sandığa gitmeyen seçmenin önümüzdeki seçimde kesinlikle sandığa gideceğine inanıyoruz.Yeni liderimiz Mehmet Ağar’la birlikte DYP’nin önümüzdeki ilk genel seçimde AKP’nin önüne geçip mecliste yer alacağına inanıyoruz. Bunun için de çalışıyoruz. İnternethaber: DYP, 3 Kasım seçimleinde niye meclise giremedi? İshak Kamberoğulları: DYP’nin meclise girememesinin en önemli nedeni yalı siyaseti yaparak halktan kopmasıdır. Yaklaşık altı yıldır DYP’de görev yapıyorum. Bu altı yıl boyunca yapmış olduğum tüm görevlerde gördüğüm şey şuydu: DYP artık halkın içinden ayrılmıştı. DP ve AP misyonunu temsil etmemeye başlamıştı. DYP eskiden kahvelerden, lokallerden, insanların içinden, pazar yerlerinden çıkmazdı. Ancak son dönemlerde 5 yıldızlı otellerde geceler, 4 yıldızlı otellerde seminerler, konferanslar düzenlenmeye başlamıştı.Kongreler bile otellerde yapılıyordu. Ancak Mehmet Ağar’ın partinin başına geçmesiyle birlikte tekrardan DYP, DP misyonuna dönmüştür. Artık kahvelerdeyiz, pazarlardayız, insanlarla içiçeyiz. Genel başkanımız, Türkiye’yi karış karış değil, santim santim geziyor. Selman Kayabaşı: DYP 3 Kasım’da meclise girememesinin sorumlusu olarak halkı görmüyor. 3 Kasım seçimlerinin kaybedilmesinin sebebi yine DYP’dir.3 Kasım seçimleri Türkiye siyaseti için bir dönüm noktası olduğu gibi, DYP için de büyük bir dönüm noktasıdır. 3 Kasım seçiminden önceki partilerin hiçbiri mecliste yok. Halk iki büyük ekonomik kriz geçirdi ve vitrinde kim varsa hepsine ceza verdi. Bunun içinde DYP de yer aldı. Muhalefet olarak olsa da meclisin içindeydi. İnternethaber: Sizce AKP merkez sağdaki boşluğu doldurdu mu? İshak Kamberoğulları: AKP merkezdeki boşluğu dolduramadı. Her ne kadar Demokrat Parti’nin yeni temsilcisi biziz dese de suretler asıllarını yükseltirler ve yüceltirler. DYP’nin, Demokrat Parti’nin ve Adalet Partisi’nin devamı olduğunu hepimiz biliyoruz. Halk bunun farkında. Onların bunları söylemesinden dolayı mutluyuz. Çünkü bizi yüceltiyorlar.Önümüzdeki ilk seçimlerde halk; Demokrat Parti misyonunun devamı olan DYP’yi, yeni lideri, yeni yöneticileri ve biz gençlere olan inançları ile iktidara taşıyacaktır. Selman Kayabaşı: AKP aslında bir tepki partisidir. Yani halkın tepki oylarıyla meclise gelmiş bir partidir; ayrıca kuruluşunda da bir tepki vardır. O da Fazilet Partisi’nin Milli Görüş geleneğine bir tepki.FP’nin en son kongresinde Abdullah Gül genel başkan seçilmiş olsaydı AKP diye bir mefhum ortaya çıkmayacaktı. Dolayısıyla FP’nin zaten kökeni belli aslı belli, o halde bugün siz FP’deki kadroyu alıp yeni bir parti kurmuşsunuz yani Fazilet’i bölmüşsünüz.Bugün AKP’ye baktığımızda ilk üçte, Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Abdullah Gül’ü var. Bunların hiçbirinin geçmişte merkez sağda bir parti ile ilişkisinin olmadığını görüyoruz. Neticede AKP’yi doğuran ana FP’dir.Merkez sağa gelip oturmak öncelikle merkez sağdakileri rahatsız eder, rahatsız edeceği gibi böyle bir hak da iddia edemezler. Böyle bir iddiaları varsa da, merkez sağ bir vitrin ortaya koysunlar. Erkan Mumcu, Ali Coşkun gibi isimler AKP’nin barajı aşacağını garanti gördükleri için oraya geçtiler.Erkan Mumcu’yu hatırlarsanız ANAP Genel Başkanlığına talip olmuş partiyi yüzde 17 oyla meclise sokacağını iddia etmişti. Genel Başkanlığı elde edemeyince de barajı aşacak bir partiye yani AKP’ye transfer oldu. Neticede Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül gibi isimlere baktığımızda gördüğümüz tek şey FP’nin genç halidir. İnternethaber: YSK’nın seçimle ilgili kararını nasıl değerlendiriyorsunuz? İshak Kamberoğulları: YSK’dan bizim beklediğimiz karar, kesinlikle seçimin iptali. Ancak hukuk çiğnenmiş, hukuk delinmiştir.Başbakanın ve hükümetin baskısıyla iktidarın istediği yönde karar verilmiştir. Bu bize artı puan kazandırmıştır.DYP 66 milletvekiline ihtiyacı olmayan bir partidir.Meclisin içinde veya dışında olmamız bizim için sorun değil. Biz artık önümüzdeki seçimlerde iktidar olmak için çalışıyoruz. İnternethaber : YSK kararından sonra, partinin internet sitesini karartma fikri nasıl doğdu? Halit Ümit Dikker : YSK kararından sonra partimizin internet sitesini karartmak Cemil Çiçek’çiye bir tepkiydi. Siteyi karartmamızdaki tema, hiç bir hükümet anayasadan veya anayasayı temsil eden bir kurumdan üstün değildir. Sitemizi karartmakla halkımıza hem tepkimizi gösterdik hem de halkımızın bu tepkiye destek vermelerini istedik. Verdiğimiz tepki açık ve netti. DYP, olarak hukuk devleti olan Türkiye’de hukuka aykırı bir karar alınmasına tepkiliyiz. Hükümet istiyor diye onu yapalım şunu yapalım diye birşey yok . YSK’nın yapması gereken şuydu; seçimde bir yanlışlık vardır, seçim hatalıdır bundan dolayı meclise seçime gitmesi için bu kararı sunuyorum demesi gerekirdi. İnternethaber: Gençlik kolları olarak, halkla ilişkileriniz nasıl? İshak Kamberoğulları: Biz gençlik kolları olarak sürekli halkla içiçeyiz. Halkla şu andaki hükümetin yaptığı icraatlarla ilgili konuşmalar yapıyoruz. Bir yıllık hükümetin icraatlarını sorguluyoruz. Ben Anadolu’ya da çıktım, orada şunu görüyorum, Anadolu’da büyük bir haykırış var. Halk nasıl 3 Kasım seçimlerinde siyasi partileri cezalandırdıysa, aynı şekilde önümüzdeki seçimde de bu hükümeti cezalandıracak Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı diyoruz. Sonuçta biz Türk Siyasi hayatında ‘46 sonrası ‘92’ye kadar, Türkiye’de herşeyin altına imza atmışız. Türkiye’nin barajında varız, çimentosunda varız, toprağında varız, çiftçinin emeğinde varız ve hak edene her zaman hak ettiğini vermişiz. Dolayısıyla halka sadece hak ettiklerini alıyorlar mı diye soruyoruz, onlar da cevaplarını veriyorlar. Hakettiklerini almak istiyorlarsa DYP’ye doğru yönelmeleri gerekir. Selman Kayabaşı: Biz aslında halka biraz da ne olmadığımızı anlatıyoruz. DYP’nin ne olduğunu öğrenmek için önce ne olmadığınıza bakmamız gerekir. DYP sadece islamcılığı görüş olarak alıp sonra bunu ona göre dizayn etmiş bir parti değildir. DYP sadece milliyetçilik mefhumunu alıp programını ona göre ayarlamış bir parti de değildir. Sadece liberalliğe kapılmış bir parti de değildir. DYP dini değerlerine, manevi değerlerine saygılı; milliyetçi ama ırkçı değil, dindar ama bağnaz bir parti değil. İnternethaber: Gençlik kolları olarak ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Selman Kayabaşı: İl bünyemizde ilçe başkanlarımızı da içine alan bir ar-ge komisyonu kurduk.Burada gençliğe yönelik bazı çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’de gençlik için yapılan en güzel çalışma 1988 yılının Ekim ayında Hasan Celal Güzel’in Milli Eğitim Bakanlığı zamanında yapılmış.1. Gençlik Şurası adında Ankara’da bir gençlik şurası toplanıyor. Bu gençlik şurasında o zaman sağcı ve solcu diye ayrım yapılan –bugün biz kesinlikle bu şekilde bir ayrımı kabul etmiyoruz- aydın kesim bir araya gelip gençliğin sorunlarını tartışıyor. Bu sorunlar nelerdir: 2000’li yılların gençliği, uyuşturucu ve gençlik, gençliğin sosyal problemleri, gençliğin sportif problemleri. Bu şekilde sorunlar ele alınmış ve bir konsessus elde edilmiş. Ancak 1. Gençlik Şurası’ndan sonra 15 yıl geçmesine rağmen Türkiye’de toplanmış 2. bir gençlik şurası yok. Öncelikle il yönetimi olarak yaptığımız; kendi partimiz içinde tüm il başkanlarımızın katlacağı bir gençlik şurası toplamak. Bu şuraya dışarıdan da misafirler davet edeceğiz. Ama şu anda biz devletin içinde olmadığımız için bunu parti içinde yapacağız ve gençlik sorunlarını tartışacağız. Bundan 15 yıl önce 2000 yılının gençliği tartışılmıştı, biz de artık 2030’lu yılların gençliği tartışacağız.Yarın iktidara ise geldiğimizde, özelde yapmış olduğumuz bu çalışmayı genele yansıtacağız.İkinci bir projemiz ise: Siyasete atılacak gençlik hiçbir siyasi harekette bulunmadan siyasete atılmasın istiyoruz. Bir milletvekilinin ya da bir siyasi parti başkanının yanında siyasi staj görsün. Her milletvekilinin bir tane stajyeri olsun. Eğitime yönelik çalışmalara başlıyoruz. İlk çalışma parti içi teşkilatlarda üç ayaklı olacak. Birincisi, kişisel gelişim; ikincisi, bilgi –Türk gencinin bilmesi gereken siyaset,tarih, ekonomi, hukuk alanında 11 başlık belirledik- üçüncü ayağımız ise arkadaşlarımızın bu öğrenmiş olduğu bilgileri insanlara aktarabilmeleri: hitabet ve konuşma konferansları. Bu eğitimlerimize dışarıdan arkadaşları da davet edeceğiz. İshak Kamberoğulları: Hedefimiz, yapacağımız çalışmaları Türkiye’ye duyurmak. Bu çalışmaları İstanbul lokomotifliği ile tüm Türkiye’de yaymak. DYP gençlik kolları genel merkezi olarak 81 tane vilayet gezeceğiz. Tüm Türkiye’de gençleri ayağa kaldıracağız. Az önce bahsettiğimiz Gençlik şurasına tüm gençleri davet edeceğiz. O gençlerin bulunduğu şurada da herkese konuşma hakı verceğiz, serbest kürsü olacak, herkes gelecek, derdini anlatacak. Dolayısıyla bizim hedefimiz Türkiye’deki tüm gençlerin sorunlarını bir araya getirip bir sentez çıkarmak. Bu sentezi önce partimizin genel merkezine, arkasından genel merkezimiz uygun görürse o gün hükümet olan siyasi partiye götürüp vereceğiz. İşte Türkiye’deki gençlerin sorunları bunlar, sen bu sorunlara cevap vermezsen, önümüzdeki seçimlerde , % 47.5 genç oyu karşına alacaksın. İnternethaber : Hükümet ve Rektörler arasındaki tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz ? İshak Kamberoğulları : Bu hükümetin acemiliğidir, açık ve net. YÖK’le tartışmaya girmektense, bir gençlik şurası oluşturulsun. Üniversite okuyan gençler ve rektörler toplansınlar. Ortak bir tasarı hazırlansın ve bu tasarı meclise sunulsun. Mecliste bu tasarıyı değerlendirsin. Sonuçta hem gençlerin, hem de rektörlerin istediği olsun. Birbirleriyle atışmakla, birbirleriyle tartışmakla, birbirlerine ağza alınmayacak sözler söylemekle bu ülkede hiçbir sorun halledilmez.. İnternethaber : Irak’a asker gönderilmesiyle ilgili tezkere meclisten çıktı. Siz bu tezkereyi nasıl değerlendiriyorsunuz? İshak Kamberoğulları : Irak konusunda Türkiye’nin sınırları sözkonusu olsaydı evet oraya asker gönderilmesini sonuna kadar desteklerdik. Tezkereyi çıkarmak problem değil önemli olan tezkerenin içeriğini halka anlatabilmek. Halk meclisten ne şartlarda asker gönderildiğini öğrenmek ister. Hükümet ile halk arasında bu nedenle bir kopukluk var. Ayrıca tezkere konusunda meclis iradesi ortaya konulmamalıydı, halka sorulmalıydı. İshak Kamberoğulları: DYP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Selman Kayabaşı: DYP Eğitimden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Halit Ümit Dikker: DYP İstanbul İl Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı