DYP'den Zana ilanına tepki
Abone olDYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Leyla Zana'nın Avrupa basınına verdiği ilanı "içlerindeki zehri fütursuzca kusmak" şeklinde değerlendirdi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, eski DEP milletvekili
Leyla Zana'nın Avrupa basınına verdiği ilanı, 'içlerindeki zehri
fütursuzca kusmak' şeklinde değerlendirerek, "Kim olursa olsun,
Türkiye'yi bölmek isteyenlerin soru hüsrandır" dedi. Adan yaptığı
yazılı açıklamada, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin en kritik
döneminde, içlerinde eski milletvekillerinin de bulunduğu bir
grubun, Avrupa basınına verdiği ilanların bir ibret vesikası olarak
hafızalardan silinmeyeceğini belirtti. Söz konusu girişimi
'içlerindeki zehri fütursuzca kusmak' olarak değerlendiren Adan,
"İlanda yer alan talepler, on binlerce vatandaşımızın ve bir o
kadar devlet görevlisinin katili olan PKK terör örgütünün
talepleriyle aynıdır" dedi. İlanın, çeşitli kisveler altında
faaliyet gösteren partilerin, terör örgütünün bir uzantısı
olduğunun açık ispatı olduğunu vurgulayan Adan, bu kişileri mahkum
eden yargı kararlarının ne kadar isabetli olduğunun da bir kere
daha ortaya çıktığını kaydetti. Demokratikleşme çabaları ve
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik arzusunun, bölücü emelleri için uygun
birer araç olarak görenlerin hüsrana uğrayacağını belirten Adan,
"Tarih ve millet vicdanı, onlar hakkındaki hükmünü çoktan
vermiştir. Hal böyleyken; demokrat görünme adına, devletin terörle
mücadelesini yargılayanlar ve o mücadeleden rövanş alırcasına bu
kişileri salıverenler, gerçekte neye ve kime hizmet ettiklerini bir
kere daha düşünmelidirler" değerlendirmesinde bulundu. Adan,
şunları kaydetti: "Başbakan vekili sıfatıyla kapılarını ve
kucaklarını açanlar, milletin ve onun şehit evlatlarından özür
dilemelidirler. Bunlara adeta meşru, makbul ve muteber birer
temsilcisiymişçesine kapılarını açan Meclis Başkanı da, evvela
temsilcisi olduğu yüce Meclisten sonra da Türk milletinden özür
dilemelidir. Çünkü bu günah, tarihe şaşı bakan bu hükümetin
kendilerine kazandırdığı prestijle Türk devletinin ve Türk
milletinin karşısına dikilmeye cüret edebilmiştir. PKK ve onun
yandaşlarının etnik rövanşizmi ile AKP'nin ideolojik rövanşizmi
ibret verici bir şekilde örtüşmüş ve ortaya yakın tarihimizdeki
mütareke hükümetlerini andıran bir hükümet etme biçimi çıkmıştır.
Mütareke hükümetlerinin akıbetleri ise bellidir ve kaçınılmazdır.
Olup bitenleri derin bir huzursuzlukla izleyen yüce milletimiz
müsterih olsun."