DYP'de hükümete vize suçlaması

DYP Başkanlık Divanı, Türkiye'nin Irak'taki çıkarlarını koruyacak kararlı bir iradeye ihtiyaç olduğunu bildirerek, “iktidarın basiretsizliğinin, vesayet altındaki Irak'a Türkiye'ye vize koyma cüretini verdiğini” savundu. DYP Başkanlık Divanı'nca yapılan yazılı açıklamada, hükümetin gündemindeki doğal afetler, tren kazaları, Van ve Diyarbakır skandalları nedeniyle PKK kökenli terörist saldırıları yeterince değerlendiremediği savunuldu. PKK/Kongra-Gel terör örgütünün siyasallaşma çabalarının dost ve müttefik ülkelerce desteklendiği belirtilen açıklamada, terör örgütünden ayrılarak “Demokratik Yurtsever Parti” adıyla kurulan örgütün de Türkiye'nin AB'ye girme sürecinde “etnik-milliyetçiliğe” dayalı senaryoları yaşama geçirmeye hazırlandığının sinyallerini verdiği kaydedildi. Hükümetin bu tür tehlikelere karşı bir hazırlık içinde olmadığı savunulan açıklamada, şöyle denildi: “PKK varlığı, ABD'ce Türkiye'ye verilen tüm sözlere rağmen imha edilmek bir yana, el altından desteklenmekte, yarınlara yönelik koordineli bir hazırlık müşahede edilmektedir. Necirvan Barzani, Amerika'nın bir projesi olarak Irak Kürdistanı Başbakanı sıfatı ile Tayvan ve Güney Kore'ye gitmiştir. Bunlar olup biterken, Türkiye'nin Tayvan ve Güney Kore nezdinde herhangi bir girişimde bulunduğuna dair ortada hiçbir kanıt yoktur. Hükümetin sergilediği bu rehavet, Irak'taki gelişmelerin çok kritik olduğu bu süreçte, Türkiye'nin önüne vahim faturalar koyma tehlikesini taşımaktadır. Irak Geçici Devlet Başkanı'nın Türkiye ziyaretinde PKK konusunun kesin ifadelerle kendisine iletildiği anlaşılmaktadır. Bu konudaki muhataplarımız Irak'ı vesayet altında tutan, geçici devlet başkanını o koltuğa oturtanlardır.” Açıklamada, Türkiye'nin Irak'taki çıkarlarını koruyacak kararlı bir iradeye ihtiyaç olduğu belirtilerek, “İktidarın basiretsizliği, vesayet altındaki Irak'a Türkiye'ye vize koyma cüretini vermiştir. Yabancı güçlerin işgali altındaki bir ülkenin Türkiye'ye bırakın vize koymayı, bunu düşünmeye bile cüret etmesini şiddetle telkin etmek gerekirdi. Türkiye'nin ihtiyacı olan hasım güçlerin vicdanı değil, kararlı bir hükümetin iradesidir” denildi.