Duygusal obur musunuz?
Abone olİşte acıktıran 16 duygu ve bunlarla başa çıkmanın yolları.
Yıllardır her türlü diyeti denediniz ama hâlâ kilolarla başınız
dertte mi?
Sürekli kilo verip sonra tekrar almaktan mı şikâyetçisiniz?
Her kilo verişinizin ardından daha da fazla kiloyla kendinizi
tekrar başa dönmüş gibi mi hissediyorsunuz?
Aslında nasıl beslenmem gerektiğini biliyorum ama uygulayamıyorum
mu diyorsunuz?
Geceleri yeme alışkanlığınızdan bir türlü kurtulamıyor musunuz?
Üzgün, sinirli, sıkkın veya mutsuz olduğunuzda kendinizi
buzdolabının önünde mi buluyorsunuz?
Eğer bu sorulardan birine veya bazılarına cevabınız evet
ise uzman psikolog Treysi Kazmirci'nin kitabı tam size
göre!
Yediren 16 duyguyla başetmek için bunları
deneyin
1- Bir yemek günlüğü tutun. Ne zaman ne yediğinizi, canınızın
çektiklerini kaydedin.
2- Kendinize duygu ve düşüncelerinizi rahatça yazıya
dökebileceğiniz bir zaman dilimi ayırın. Duygularınızı içinize
gömmediğiniz zaman onları yemekle bastırmanıza gerek kalmaz.
3- Arkadaşlarınız ve ailenizle daha çok zaman geçirin.Konuşun,
paylaşın.
4- Kendinize zaman ayırın. Meditasyon veya sizin için mediatif
etkisi olan başka aktiviteleri her gün veya iki günde bir
tekrarlayın.
5- Spor yapın. Kendinizi daha iyi hissetmenizin yanı sıra,
çikolataya ihtiyacınız azalacaktır.
6- Buzdolabı kapısına kendinize hitaben “hatırlatma niteliğinde”
bir yazı asın.
7- Telefonunuzu daha çok kullanın. Canınız yemek istediğinde önce
bir arkadaşınızla konuşun.
8- Evde, hazırda sizi kışkırtan yiyecekler bulundurmayın.
Hangi duygular acıktırıyor
Kızgınlık – öfke:
Özellikle bastırıldığında huzursuzluk verici. Araştırmalar, yeme
bozukluğu olan kişilerde, yeme bozukluğu olmayanlara göre daha
fazla bastırılmış öfke olduğunu gösteriyor. Öfkelendikçe yemek,
ardından gereksiz yere yendiği için öfkelenmek, kısır döngüye
dönüşebilir.En iyisi, en baştan kızdıran her neyse doğrudan onunla
başa çıkabilmek.
Yorgunluk- bitkinlik:
Özellikle gece geç saatlerde yeme eğilimi gösterenler, bunu
kendilerini yorgun hissettikleri ve enerji seviyelerini artırmak
için yaparlar. Bazılarıysa yorgunluğun sebep olduğu gerginliği
azaltmak için yemeğe başvurur.
Depresyon:
Hayat gri ve kasvetli görünmeye başladığında yemek yemek kendimizi
daha iyi hissettirecek gibidir. Depresyon yüzünden yiyen kişiler
genellikle dondurma, çikolata, peynir gibi süt ürünlerine
yönelirler.
Yalnızlık:
Evde oturup kendini, cips, çikolata, dondurmalara gömmenin pizza
sipariş etmenin yalnızlık duygusuna iyi gelmeyeceğini tahmin etmek
zor değil.
Güvensizlik-yetersizlik:
Kendini yeterince iyi hissetmemek boşluğa yol açan bir duygu.
Halbuki yetersiz hissetmenin de normal olduğunu kabullenmek gerek.
Herkes her şeye yetişemez.
Suçluluk:
Herkesin mutluluğundan sorumlu olmadığınızı, başkalarının nasıl
davrandığını veya düşündüğünü kontrol edemeyeceğinizi anlamak
boşuna hissettiğiniz suçluluk hissini ve buna bağlı yeme sorununu
çözer.
Kıskançlık:
Kendini başkalarıyla karşılaştıran birçok insan yemeğe yönelir.
Başkalarının dış görünüşüne aldanıp onların mükemmel hayatları
olduğunu düşünerek boşuna kıskançlığa kapılmayın.
Mutluluk:
Olumsuz bir duygu olmasa da yemeye yol açan duygulardan. Mutlu
yiyiciler ikiye ayrılır. Bir kısmı yemekten zevk aldıkları için
duydukları mutluluğu daha da artırmaya çalışır. Geri kalanlar ise
güven eksikliğinden dolayı mutluluğu hak etmediklerine inanırlar ve
fiziksel görüntülerini daha da kötü hale getirerek kendilerini
sabote etmeye çalışırlar.
Kaygı-gerginlik:
Transtaymışçasına, kaygı hissini yemekle bastırmaya çalışırlar.
Hayal kırıklığı-incinmişlik:
Gelecek hakkında umutsuz ve yalnız hissettirir. Buda kişinin
kendisine olan ilgisini kaybetmesine ve belki de kilosunu
umursamamasına yol açar. Kendinize olan ilginizi ne olursa olsun
kaybetmeyin.
Boşluk:
Hayalinize ulaşamamanın verdiği boşluk hissini yemekele doldurmaya
çalışanlardan olmayın.
Üzüntü-keder:
Bastırılmış üzüntü, keder, fark edilip başa çıkılmadığı sürece
nedenini bilmeden yemek yemenize yol açar. Acınıza odaklanmak, yeme
probleminizin çözümü olabilir.
Erteleme:
Erteleme huyuna sahip kişiler için yemek harika bir çözüm. Zaman
öldürmek için de iyi bir yöntem.
Korku:
Tedirginken en sık yapılan şey sürekli atıştırmak.
Sıkıntı:
Boş kaldıkları zaman kendilerini kötü hissettikleri için bu zamanı
bir şey yaparak, yani yemek yiyerek doldururlar.
Utanç:
Utancın kaynağı fark edilmeme beklentisi. Bu gerçek olmayan
beklenti her zaman karşılanamayacağı için sonunda kendinizi yemek
sofrasında bulursunuz.