Duygusal beraberlik de tazminat nedeni
Abone olEvli olan çapkınlara kötü haber... Sevgilinizle cinsel birliktelik yaşamasanız bile eşinize tazminat ödemek zorunda kalacaksınız...
Evli bir kişi, başka bir kadınla cinsel
birliktelik yaşamasa da duygusal birliktelik yaşamasının eşine
tazminat ödeme gerekçesi olduğuna karar verdi.
Yargıtay, sadece zinanın değil, duygusal birlikteliğin de diğer
eşin kişilik haklarına saldırı olduğuna karar verdi. Evli çiftin
boşanmasına sebep olan kişi diğer eşe tazminat ödeyecek
EVLİ ÇİFTİN BOŞANMASINA NEDEN
OLDU
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, daha önce, ‘evli kişiyle cinsel ilişki
kuranın diğer eşe tazminat ödemesi gerektiğine’ ilişkin kararları
bir adım daha ileri götürürek bu defa cinsel ilişki olmasa dahi
evli çiftin boşanmasına sebep olan kişinin diğer eşe tazminat
ödemesi gerektiğine karar verdi.
DİĞER EŞİN KİŞİLİK HAKLARINA
SALDIRI
Daire, sadece zina halinin değil, “duygusal beraberliğin” de diğer
eşin kişilik haklarına saldırı olduğunu savunduğu kararda, davalı
ile davacının eski eşinin internetten yaptığı yazışmaları kararına
dayanak gösterdi.
'ZİNA YOK' DİYE REDDEDİLDİ
Davacı koca, eşiyle ilişkisi olduğunu ileri
sürdüğü adam hakkında manevi tazminat talebiyle dava açtı. Davacı,
boşandığı resmi nikâhlı eşinin, davalı ile ilişkisi olduğunu,
davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu
iddia ederek, uğradığı manevi zararın ödetilmesini istedi. Davalı
ise dava dilekçesine verdiği yanıtta, “davacının eşinden zina
nedeni ile değil, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını,
hiçbir şekilde davacının eşi ile zina yapmadığını, asıl evlilik
dışı ilişkiler yaşayanın davacının kendisi olduğunu, davacının
kendi ailesi ile hiçbir zaman mutlu bir yuva kuramadığını, iyi bir
aile babası olamadığını” belirterek davanın reddedilmesini
istedi.
ALDATILAN EŞ YARGITAY'A
GÖTÜRDÜ
Mahkeme de davalı ile davacının eski karısı arasında cinsel ilişki
olmadığı, boşanma davasında davacı ile eski eşinin, “evlilik
birliğinin temelinden sarsılmasına” dayalı olarak boşanmalarına
karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar
verdi. Davacının kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise davacının manevi tazminat talebini
yerinde bularak yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay kararında
şöyle denildi:
ZİNA OLMASI ŞART
DEĞİL
“Her ne kadar dava dilekçesi başlığında zina nedeniyle tazminat
isteminde bulunulduğu yazılmış ise de, dava dilekçesi içeriğinde
davacının boşandığı eşi ile davalının duygusal beraberliklerinin
bulunduğu ve bu nedenle eşinden boşanmak zorunda kaldığı
belirtilerek, aile birliğinin bozulmasında davalının etkili
olduğundan bahisle manevi tazminat istendiğine göre, tarafların
mutlaka zina nedeniyle boşanmaları gerekmez. Boşanma dosyası
içeriğinden ve eldeki dosyadaki tanık beyanları ile internet
üzerinden yapılan yazışmalardan davacının eski eşi ile davalı
arasında bir ilişki olduğu ve bunun aile mahkemesince boşanma
sebebi olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, davacının
kişilik haklarına saldırı söz konusu olduğundan, yukarıda anlatılan
hususlar gözetilerek, boşanma davasında hüküm altına alınan
tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak üzere uygun tutarda bir
tazminat ödetilmesi yerine istemin tümden reddi doğru olmamış,
kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.”