Duygu Asena soğukkanlı çıktı

Abone ol

Beyin tümörü teşhisiyle tedavi altına alınan Duygu Asena, tüm soğukkanlılıkla hastalığıyla mücadele ediyor. Duygu Asena bir günün özetini okuruyla paylaştı

Bir hafta önce beyin tümörü teşhisiyle tedavi altına alınan Duygu Asena, tüm soğukkanlılığıyla hayata devam ediyor. Asena gün be gün yaşadıklarını okurlarıyla paylaşarak soğukkanlılığını muhafaza ediyor. İşte Asena, kısa sürmüş bir günün hikayesini anlattığı "Eski sevgilimle yemeğe çıkıyorum" yazısında hemen herşeyi okuruyla paylaşıyor:

- Vallahi de billahi de bu "beynimdeki şey" herkesin çok ilgisini çekti. Ben de pazar yazısı için tekrar ondan söz etmeye karar verdim.

Elbette arada bir söz edeceğim ama bazılarınızın istediği gibi değil elbette. Yani her yazımda değil doğal olarak. Perşembe günü yazmıştım ama sonuçlan henüz bilmiyordum. Birkaç gün bekledik Amerikan Hastanesi'nde. Perşembe sabahı geldi sonuçlar.

Beynimde bir tümör varmış... Ali Zırh'ın yaptığı biyopsinin sonucu bu. Şimdi pazartesi gününden itibaren Mecidiyeköy'de bir yere gidip şua tedavisi olacağım. Bir haftayı geçti, işe de gelemiyordum ama artık buraya gelmeyi de sürdüreceğim. Eğer yeni bir şeyler çıkmazsa tabii.

İnsan elbette rahatsız oluyor durumdan. Yani rahatça, kimseye eziyet vermeden, öyle sakin sakin yaşarken birden evin dolmaya başlıyor... Çiçeklerle ve gelenlerle doluyor. Sonra bir de e-mail meselesi var... Şu anda üç günlük e-mail'im 400'ün üzerinde... Bunun çoğu hiç okunmadan atılacak türden şeyler ama onları atmak da vakit alıyor.

Niçin atarlar bu mektupları bilemiyorum. Bir tanesine cevap yazsam bari değil mi, böyle bir şey de yok. Ama sürekli atıyorlar işte...

Sonra geçmiş olsun mektupları geliyor. Normal bir günde onları yanıtlarım ama şu üç-dört günde mümkün olamadı bu... Hem ev çok kalabalıktı, hem de ben biraz halsizdim. Ama biraz önce açtım, önce viagra, bazı ilaçlar falan onları silmeye kalktım, fakat zamanım yetmediği için bıraktım.

Ne hissediyorum şimdi ben?

Geçen hafta yazmıştım ama yine baştan alayım:

Depresyona girdiğimi sanıyordum. Bir arkadaşımdan Saffet Murat Tura'nın telefonunu aldım ve onu aradım. Ertesi güne randevu verdi... Fakat dinlerken dedi ki, "siz yarın derhal gidin ve bir beyin MR'ı çektirin". Ben de onu dinledim, ertesi gün Amerikan Hastanesi'ne gidip beyin MR'ımı çektirdim ve sonuç bildiğiniz gibi işte...

Şimdi size söyleyeceğim şu var: Kaç yaşınızda olursanız olun; eğer çevrenizde yüzde yüz ölümcül bir şey yoksa günde beş altı kez keyif duyacak bir şeyler bulabilirsiniz çevrenizde.

Lütfen bunları görün. Lütfen bunları "normal"den sayıp geçip gitmeyin.

Yolda yürürken, bir vitrine bakarken, arkadaşınızla konuşurken, her an mutlu olmaya çalışın. İnanın bana, bunu yapabilirsiniz. Yani hayatın rutin sıkıntı ve gerilimlerine saplanıp kalmayın... En küçücük, en sıradan dediğiniz parçalarından bile keyif almaya çalışın.

İnanın; oturmuş, kafadan atıyor değilim.

Ben tam öyle biri değildim ama bu "depresyon"la böyle birisi olmaya doğru gidiyordum. Bu işin depresyonla ilgisi olmadığını anlayınca derhal sarsıldım, düzeldim. Ve eskisi gibi, her şeyin farkına vararak ve mutlu olarak yaşayacağım...

Arada bir size de haber vereceğim kendimden.

Şimdi eski sevgilimle yemeğe çıkıyorum... Saat ikiye geliyor... Yirmi dakikada hazırlanmam gerek...

Hoşçakalın.

Yazı: Duygu Asena
Kaynak: www.vatanim.com.tr

Günün Önemli Haberleri