Düşman okunu iyi takip edin!..

Biliyorlar ki, 31 Mart sonrasında 5 yıl seçim yok!

Biliyorlar ki, seçimsiz geçecek 5 yılda yok olacaklar…

Biliyorlar ki, Kemal Bey, Meral Hanım, Temel Bey bu kez de başaramazlarsa kaybolup gidecekler. Bir daha adları anılmayacak…

Biliyorlar ki, 31 Mart sonrası  Türkiye bütün safralarını atmış yepyeni bir yerli ve milli bir muhalefet anlayışına Türkiye kavuşmuş olacak... 

Biliyorlar ki, Cumhuriyetin 100. kuruluş yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi rayına oturmuş olacak…

Biliyorlar ki, bir daha Türkiye’nin başına musallat olamayacaklar…
Bütün korkuları bu!

Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ya “TOPU BİRDEN GELSİN…”
İşte  topu birden geliyorlar!..
 
Biliyorlar ki;
31 Mart, 17 yılın finalidir…
31 Mart, Recep Tayyip Erdoğan’ın 17 yılını taçlandırmak adına hakkın teslimidir…
31 Mart sonrası Türkiye’nin önünü kesmek bir daha mümkün oymayacak!..
Onun için  son barutlarını atarak topu birden  geliyorlar!
 
Öyle bir ruh hali ki!
Sözde milliyetçi, ülkücü, Atatürkçü diye geçinenler; milli dayanışmamızın ruhu olan “Tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet”e karşı savaş açmış, Mustafa Kemal’i faşist olmakla suçlamış HDP ile kol kola giriyor…
Neden mi?
Kişisel ikballerini Türkiye’nin ikbalinin önünde tutuyorlar!

Sürpriz mi?
Hayır…
17 yıl boyunca neler yaşandı neler;
17 yıl boyunca  büyüyen ve gelişen Türkiye’nin önünü kesmek  ve pusu kurmak için yine  topu birden gelmişlerdi…
Gezi olayları…
17-25 yargı darbesi girişimi…
MİT TIR’ları…
15 Temmuz hain darbe girişimi…
Ah benim güzel ülkem neler gördü neler!..
Ama bu millet bütün bu hain girişimlere geçit vermedi…
İşte bugün de vermeyecektir…
 
İşte yeni bir milli sınav daha…
31 Mart, 2019…
Türkiye’nin istiklal ve istikbali için büyük bir final günü..
Son barutlarını atıyorlar demiştim…
Aynen öyle...
Sadece içten mi?
Hayır..

Seçime ramak kalmışken, Avrupa Parlamentosu’nun müzakerelerin askıya alınmasını önerdiği rapordaki istekleri gördünüz mü?
PKK’yı terör listesinden çıkarın…
Türk askerini Kıbrıs’tan çekin…
Ayasofya’yı camiye dönüştürmeyin…
Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımını durdurun...
Her bir istek hadsizlik değil tam bir ahlaksızlık!..
 
Bir düşünün şimdi;

Dünyada 437 nükleer santral var.

164 nükleer santral daha yapılıyor.

ABD'de ; 104

Fransa'da; 59 

Japonya'da ; 50

Rusya'da ; 33

Almanya'da; 17

İngiltere'de; 19

ÇEK Cumhuriyeti'nde; 6

Slovakya'da; 4

Macirastan'da; 4

Finlandiya'da; 4

Romanya'da; 2

Bulgaristan'da 2 tane  nükleer santral var.

Ama Avrupa Parlamentosu bunları görmüyor.

Türkiye ilk kez 1 nükleer santral yapmaya kalktı, şimdi onun durdurulmasını istiyorlar!..

Mesele işte bu sevgili okurlar.

BEKA  seçimi denilen işte bu...

Yüzde yüz yerli yüzde yüz milli bir iktidar istemiyorlar!..

Sen;

Yerli  uçak,

Yerli tank,

Yerli silah

Yerli nükleer santral yapamazsın...

Yetmedi paran ile bile  Rusya'dan S 400 füzesi alamazsın.

Nedir  bu Tayyip Erdoğan düşmanlığı diye anlayın artık...

Meseleyi patates,soğan patlican meselesine getirmeyin..
Ve bu küstahlıklara içimizdeki işbirlikçiler kendi siyasi gelecekleri için ses çıkarmıyorlar..

Mesela  son olarak AP'nin küstanlığına karşı siz  bu ülkede muhalefetten  tepki olarak kbir   ses çıktığını gördünüz mü?
Yok...

Çünkü yerli ve milli bir muhalefet  yok!..

O nedenle 31 Mart’ın ne anlama geldiğini görün artık…
Oyun çok büyük…
Onun için topu birden geliyorlar!..

Bakın şu birbirine benzemez ama bir araya gelen şer cephesine..
CHP…
İYİ Parti…
HDP…
SP…
Bunlarla  kalsa  eyvallah!..
Demoratik hakları siyaset yapıyorlar deriz!..
Nerede?

PKK…
FETÖ…
PYD…
DHKP…

Omuz vermiş!..
 
Yetmedi…
ABD…
İngiltere…
Fransa…
İsrail…
Yunanistan…
Suudi Arabistan…
Ermenistan…
Kıbrıs Rum Kesimi…

"Haddini aştın Erdoğan" diyerek Türkiye'yi diz çöktürmek için destek veriyor!
 
Yetmedi…
Avrupa Birliği…
Avrupa Parlamentosu…
NATO…

Aldıkları karar ile Türkiye'yi  köşeye sıkıştırmak için devriye geziyorlar! 
Ey benim milletim...

İşte "Beka seçimi " denilen işte bu!..
Topu birden oklarını bir hedefe yöneltmiş geliyorlar...
O hedef kim?
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…
Çünkü biliyorlar ki Erdoğan düşerse Türkiye'nin düşmesi çok kolay olacak...

Panik yok!..

Çarenin cevabını  İmam-ı Şafi  vermiş!..
İmam-ı Şafi'ye sormuşlar;
“Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?”
Demiş ki:
"Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."

Düşman kim?

Saydık işte!..
O zaman şer ittifakı okunu iyi takip edelim...
O bizi hak ehline götürür…
O hak ehli kim?
Recep Tayyip Erdoğan…