Durak an Bakan Atalaya mektup

Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden geçici olarak uzaklaştırılan Aytaç Durak, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a mektup göndererek, "Bazı yayın organlarına ve sokak dedikodularına dayanak yapılarak, görevden uzaklaştırılmamın devamını istemek bana değil, beni, ikisi meclis üyesi 7 defa seçen Adana halkına ve milli iradeye inanan, her Türk vatandaşına yapılan saygısızlık olacaktır" dedi.

Aytaç Durak, 2 aylık görevden uzaklaştırılmasının bitimine 3 gün kala İçişleri Başkanı Beşir Atalay'a mektup yazdı.

Durak, mektubunda, "Göreviniz gereği talimatınızla, Cumhuriyet tarihinin en büyük müfettiş operasyonunu Belediyemde yaptırdınız. Hayatım boyunca gizleyeceğim işi yapmadım, yaptığım işi de gizlemedim. Benim ve ailemin hiç birinin geçmişinde bir tek yolsuzluk ve yüz kızartıcı suç olmadığı gibi, iddia dahi olmayıp ve hiç birimizin tek sabıka kaydı dahi yoktur. Hal böyle olunca, bu incelemeler benim için bir şans olup, bana güvenen Adanalıların, güvenlerinin artmasına da vesile olacaktır" dedi.

Bakan Atalay'ı iyi tanıdığını ve kişiliğine olan güvenin tam olduğunu ifade eden Durak, mektubunda şunlara yer verdi: "AK Parti'den ayrıldığımın ilk 15 ayında, 29 müfettişinizin hazırladığı 9 dosyanın 5'i Danıştay'dan döndü, 4'ü de incelemede. Ancak, son 2 ay içerisinde gelen müfettişleriniz, her halde görevden uzaklaştırılmama yeni dayanaklar bulabilmenin telaşı içerisinde olsalar gerek, çok sayıda dosya icat etmeye çalışıyorlar. Öyle ki, mülkiyeti aileme ait olan bir iş yerini, 16 yıl önce Migros Mağaza zincirine kiraya verdiğim için dahi "Bir market zincirine yer tahsis ettiğiniz ve her ay oradan pay aldığınız" gibi iğrenç suçlamaları da yapabilmişlerdir. Ancak, bulabildikleri sadece 2 konuda savcılar dava açmışlardır. Biri seçim kanununa muhalefet, diğeri ise şahsınıza hakaret! iddiası. Dolayısıyla bu iddiaların tamamının altlarının boş olduğunu, Türk kamuoyu görecektir."

Durak, mektubunda daha sonra şunları kaydetti:
"Bugüne kadar gerek görevden uzaklaştırılmam, gerekse müfettiş araştırmalarına dayanak olan iddiaların sahipleri ki, iftiracılar tarafımdan tek tek mahkemeye verilerek, hak ettikleri cezayı alıyorlar. Bu iftiracılardan, 3'ü gazeteci, 2'si belediye meclis üyesi, 1'i eski milletvekili bağımsız yargıda mahkum edilmişlerdir. Tersine benim hakkımda savcıların kovuşturma dahi açmamış olmaları, kamuoyunda benim bir kez daha aklanmamı sağlayacak, iftiracılara uyarak dosya hazırlayan müfettişleri ise mahcup edecektir. Bazı yayın organlarına ve sokak dedikodularına dayanak yapılarak, görevden uzaklaştırılmamın devamını istemek bana değil, beni, ikisi meclis üyesi 7 defa seçen Adana halkına ve milli iradeye inanan, her Türk vatandaşına yapılan saygısızlık olacaktır."