Dünyayı kurtaracak reçete Türkiye'de
Abone olKüresel kriz dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Toronto'daki G-20 zirvesinde Türkiye konuşuldu.
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk,
gelişmiş ekonomilerin Türkiye'nin 2001 krizi sonrası attığı
adımları atması gerektiğini söyledi.
Kanada'da 20 ülke liderinin biraraya geldiği G20 zirvesi dışında
bir zirve daha yapıldı. İşadamları Toronto'da B20 olarak
adlandırılan zirvede biraraya geldi.
Zirvede Türkiye'yi Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit
Şahenk ve Sabancı Holding Perakende Grubu Başkanı Haluk Dinçer
temsil etti.
NTV/CNBC-e ortak yayınına katılan Ferit Şahenk zirveyi
değerlendirdi.
Şahenk şunları söyledi: "Küresel anlamda iş yapan iş dünyası,
reçeteyi yazanlarla ekonomiyi yönetenler bir araya gelip beyin
jimnastiği yaptılar. Gelecek toplantılarda çok daha radikal bazı
sonuçlar da oluşacak, kararlar alınacak. Kendi aramızda kendi
memleketlerimizi anlattık, alınacak kararlar ne gibi kritik
problemler yaratabilir onları anlattık.
TÜRKİYE'DE NE YAPILDIYSA AYNISINI DÜNYA
YAPSIN
Dünya kısmen bizinm 2001'de yaşadığımızı yaşıyor. Finans sektörü ve
hükümet kanatları yapısal reformları onlar artık uygulamak
zorundalar. Gelişmiş ekonomilerin Türkiye'nin 2001 krizi sonrası
attığı adımları atması gerekiyor. Türkiye'de ne yapıldıysa
aynısının dünyada yapılması lazım.
EN FAZLA BİZLER KONUŞULDUK
B20'de dünya ekonomisinin yeniden düzlüğe çıkarak büyümesi, olası
krizler olmaması için nasıl düzen kurulacağı, yeniden yapılanma
tartışıldı. Bir reçete yazılırken A'dan Z'ye tek bir reçete
olmaması lazım. Herkesin kendi özelliğini de kollayarak olmalı.
Hindistan, Çin, kısmen Brezilya, Rusya ve Türkiye ön plana çıktı.
B20 toplantısında en fazla konuşanlar bizler olduk.
DÜNYADA BÜYÜME AZ İŞSİZLİK ÇOK
G20'nin bu toplantısında alınan ana karar bütçe açıklarının
düşürülmesi. 2013 sonuna kadar bütçe açıklarının yarı yarıya
indirilmesi gibi bir hedef verildi. 2011 sonunda gelişen ülkelerde
ortalama borçlanma oranı yüzde 110'a çıkıyor. Bu onların gerçeği.
Gelişen ülkelerdeki önlemler bir limite geldi. Biz ödevimizi doğru
yapmışız. BDDK bankaları doğru denetlemişler. Bankacılık iyi
çalışmış. Şirketlerimizin borçluluk oranı yüksekse sermaye
artırmışlar, halka açılmışlar. Biz doğruyu yapmışız, dünya krize
girmiş. Doğruyu yapmamıza rağmen daha fazla cezalandırılmamalıyız.
Dünyada büyüme az, borçluluk ve işsizlik çok.
Bankacılık üzerine çok ağır kurallar gelecek; yüksek sermaye
istenecek. Bankaların değişik ülkelerde yapmış olduğu yatırımların
kendi ana bankaları üzerindeki sermaye ağırlığı belirlenecek. Bu
küresel bankacılığı etkileyebilir.
Bizim ekonomimizin geleceği KOBİ'lerden geçiyor. KOBİ'lerin daha
fazla pay alması gerekiyor. Bunu yaparken de KOBİ'lerimizin kendi
değişimlerini yapıp bu standartlara ulaşması gerekecek. Bankacılık
üzerinde likidite sayılacak olan enstrümanlar konuşuluyor."
AVRUPA'NIN BÜYÜME KANALI TÜRKİYE OLACAK
Şahenk AB sürecine yönelik gelişmeler için de şöyle konuştu:
"Eğer biz bugüne kadar kararlılıkla AB'ye gidiş yolundaki
düşüncemizi devam ettirirsek Türkiye'yi sevseler de sevmeseler de
Türkiye'yi içlerine almak zorundalar. Tasarruf yapan, yaşlanan
Avrupa'nın büyüme kanalı Türkiye olacak. AB Türkiye için bir amaç
değildir, araçtır. Türkiye yapacağı değişimlerle alacağı kararlarla
otomatikman Avrupa standartlarına gelecek. O standartlara gelince
AB'nin istememe gibi bir durumu olmayacak. Avrupa şimdi daha fazla
kucak açacak diye hissediyorum. Tabii ki sorunlarımız var, işsizlik
ön planda. Türkiye bu yıl yüzde 6.5-7 gibi büyüyecektir. Mali kural
olayını da oturtursak, Türkiye'ye daha fazla ilgi oluşacak.
G20'deki o tabloyu gördükten sonra gelişmiş ülkelerdeki moralin bu
kadar düştüğünü görmek beni çok etkiledi."
Kaynak: