Dünyayı kirletenler bir arada
Abone ol''Dünyayı en fazla kirleten'' ülkelerden ABD, Avustralya, Japonya, Çin, Güney Kore ve Hindistan, temiz enerji projelerinde kullanılmak üzere bir fon kurdu.
Fosil yakıtların önemli bölümünü kullandıkları için özellikle
Yeşillerin tepkisini çeken 6 ülke, temiz enerji projelerini
desteklediklerini, ancak ekonomilerinin dünyanın kirlenmesine yol
açan fosil yakıtlardan elde edilen enerjiye bağlı olduğunu
bildirdi. Fona, Avustralya 75 milyon Amerikan doları verirken,
Amerikan Enerji Bakanı Sam Bodman, 2007 yılı bütçesinde fon için 52
milyon dolar talepte bulunacağını söyledi. Avustralya'nın Sidney
kentinde dün başlayan ve bugün sona eren ''Asya-Pasifik Temiz
Kalkınma ve İklim Ortaklığı'' adlı grubun toplantısının sonuç
bildirgesindeyse katılımcı ülkeler sera etkisi yaratan gazların
azaltılması konusunda bir hedef belirlemedi. Bildirgede sadece,
sera etkisi yaratan gazların kullanımının azaltılmasının enerji
güvenliği açısından katılımcı ülkelerin çıkarına olduğu
vurgulanarak, bu gazların azaltılmasının ekonomilere zarar vermeden
başarılması gerektiği kaydedildi. Sidney iklim paktı olarak da
adlandırılan grup üyesi ülkeler, 8 çalışma grubu oluşturmak için de
anlaştı. Çalışma gruplarının ilgileneceği alanlarsa madencilik,
yenilenebilir enerji, alüminyum, çimento, enerji dağıtımı, enerji
üretimi, enerji verimliliği uygulama ve oluşturma ile enerji nakli
olarak belirlendi. Grupların alanlarıyla ilgili planları bu yılın
ortasından itibaren sunmaya başlayacakları bildirildi. Fona ayrılan
paranın çok yetersiz olduğunu bildiren Yeşil gruplarsa görüşmeleri
yapmacık olarak niteleyerek, iki gün süren görüşmelerin küresel
ısınmayla mücadelede ciddi vaatlerde bulunma konusunda başarısız
olduğunu belirtti. Yeşiller, Sidney görüşmelerinin dünyanın en
büyük kirleticileriyle Exxon Mobil ve Rio Tinto gibi fosil yakıt
firmaları arasında ''kömür paktı'' olmaktan başka bir nitelik
taşımadığını, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasıyla
ilgili fırsatın kaçırıldığını belirtti. ABD ve Avustralya,
ekonomilerini tehdit edeceği gerekçesiyle sera etkisi yaratan
gazların salınımının azaltılmasını öngören Kyoto sözleşmesini
imzalamayı reddediyor.