Şeytan Adası, belki de dünyanın görünüş açısından en güzel adalarından biri. Ancak bu adanın her noktasında binlerce insanın gözyaşı bulunuyor. Çünkü burada mahkumlar yaşamışlar. Ve tahminen pek iyi şeyler yaşamamışlar. Kendisi filmlere de konu olan bu yer hakkında pek iyi bir şey olmasa gerek ki adı şeytan adası ve onlarca firar girişiminde de bulunulmuş. Fransız mahkumların, kürek cezalarını çektikleri Şeytan Adası'nı biraz daha tanıyalım. Şeytan Adası yani Devil's Island, Fransız Guyanası'ndaki 3 adadan oluşan takımadanın en küçüğüdür. 1852-1946 yılları arasında Şeytan Adası ağır suçlar işleyen mahkumların yaşadığı bir yerdi. Suçlular cezalarını bu adada çekiyordu. 1946 yılına kadar aktif olan cezaevine gelen mahkumlar çeşitli işkencelere maruz kalıyordu. Adaya gelen suçluların yüzde 40'ı bir yıl içinde yaşamlarını yitiriyordu. Fransız suçlular hapishaneye giderken zorlu bir yolculuktan geçiyordu. Bu yolculuk sırasında birçok mahkum yaşamını yitiriyordu. Mahkumların birçoğu adaya ulaştıklarında "Buradan kaçmak" kolay gözüyle bakıyordu. Çünkü hapishane duvarları yeteri kadar yüksek değildi. Ancak adadan kaçmaya kalkışan birçok kişi okyanusta köpekbalıklarının saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. 1886 yılında Clément Duval işlediği suçlar nedeniyle adaya gönderildi. Kürek mahkumiyeti cezasını adada çeken Duval bu sırada çiçek hastalığına yakalandı. Duval, bir yolunu buldu ve Nisan 1901'de adadan kaçmayı başardı. New York'a ulaşmayı başaran Duval hayatı boyunca burada yaşadı. Mahkumların köpekbalığı tehlikesini göze alıp kaçmaya çalışmalarının ardından güvenlik önlemleri arttırıldı. Mahkumlar uykularında dahi bulundukları yataklara kelepçeleniyordu. Suçlular gün boyunca ise bacaklarındaki zincirle dolaşmak zorundaydı. Kurallara uymayan asi mahkumlar ise tecrit ediliyordu. Karanlık bir odada yaklaşık 6 ay tutuluyordu. Mahkumların ayakkabı giymesi kesinlikle yasaktı. Adada, gardiyanların verdiği görevleri çıplak ayakla yaparken suçlular ciddi şekilde yaralanabiliyordu. Şeytan Adası'nda cezasını tamamlayıp, bu adadan sağ çıkanların sayısı bir hayli az. Adadaki, cezaevi 1956 yılında kapatıldı. Adaya her yıl ortalama 50 binden fazla turist geliyor.