Isaac Newton, insanlık tarihinin belki de en üstün zekaya sahip, görkemli bir ilim insanıdır. Fizik dersinin tek sorumlusu; yer çekimini bulan, kalkülüsü icad eden büyük bir dahidir. Böyle bir büyük bir bilim insanının kehanetlerle ne işi olur demeyin. Isaac Newton yüzyıllar evvel kıyamet gününün tarihini verdi. Buluşlarıyla hem kendi dönemine hem de tüm insanlık tarihine damga vuran Newton’un, rasyonalist olmasının yanında dindar bir adam olduğu da bilinir. Hatta 19 yaşında iken hazırladığı bir listede, o yaşına kadar işlediği günahları yazmıştır. Hatta iddia odur ki, Isaac Newton, simyacılığa ve gizli ilimlere karşı da fazlasıyla ilgiliydi ve hayatı boyunca bu konularda araştırmalar yaptı. Newton’un yaşamının neredeyse tamamında Okült, Alşimi ve Kadim Kutsal Metinleri ve onlarda şifrelendiğine inandığı Gizli bilgileri çözmekle geçirdiği de iddialar arasındadır. Annesi öldükten sonra ışık bilimi üzerine yoğunlaşan Newton’un, Royal Society’e katılması da bu döneme denk gelir. Newton, beyaz ışığın aslında saf değil de tüm ışıkların karışımı olduğunu Royal Society'e katıldığı ilk gece deneyle sunarak anlatır fakat teorileri orada bulunan bilim insanları tarafından kabul görmez ve yoğun biçimde eleştiri alır. Daha sonra topluluğa ve bilim insanlarına karşı bir tavır alan Newton, yaklaşık 50 yıl boyunca çalışmalarını ve icatlarını herkesten gizledi. İşte tam da bu 50 yıllık süreç içerisinde Newton’un nelerle uğraştığı, hangi öğretilerin peşinden gittiği, bilimin ışığından ayrılıp ayrılmadığı tam olarak bilinmez. Newton’un bu süreçte neler yaptığını, bilimsel ya da okült çalışmalarını Newton Külliyatı olarak bilinen bir külliyata yazdığı bilinir. Şu an İsrail’deki Kudüs İbrani Üniversitesi’nde bulunan bu külliyatın içinden çıkan bir mektup ise Newton’un kıyamete dair tahminlerini içeriyor. Yayınlanan mektup (belge), Newton'un kıyametin 2060 yılında kopacağını tahmin ettiğini gösteriyor. 1704 yılında kaleme alınan mektupta Newton, kıyametle alakalı kehanetlerini, Yahudilik için kutsal sayılan ve Eski Ahit’te de yer alan Daniel Kitabına dayandırarak yapmış. Newton mektubunda kehanetiyle ilgili şunları belirtiyor: "İncil'e göre, dünya 2060 yılında sona erecek. Belki daha erken de kıyamet kopabilir; ancak bunun olması için herhangi bir neden görmüyorum. Bu söylediklerim dünyanın kesin olarak ne zaman son bulacağını kanıtlamaz; ancak insanların yaptığı düşüncesizce tahminlere son verir, tahminleri başarısız olduğunda insanlar kutsal kehanetlere yönelir.” Newton’un ölümünden tam 280 yıl sonra mektubun gün yüzüne çıkarıldığı serginin müdürü ise: "Bu belgeler, Tanrı'nın yarattığı dünyayı büyük bir beğeniyle inceleyen dini tam bir bilim insanının olduğunu gösteriyor.” diyor. Kıyamet senaryolarının doğru ya da yanlışlanabilir olması pek mümkün değil bildiğiniz üzere, fakat kehanetin sahibi Isaac Newton olunca insanda bir ‘acaba?’ oluşmuyor değil elbette. Bilim dünyasının gelmiş geçmiş en zeki insanlarından olan Newton’un kehanetinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini, yaklaşık 43 yıl son öğreneceğiz.