Massachusetts Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Maura, 9 Şubat 2004'te New Hampshire'da bir kaza geçirdi. Kazadan sonra durumunun iyi olduğunu gören pek çok tanık vardı. Hastaneye bile gitmek istememişti. Ancak o tanıklar onu son gören kişilerdi. Birkaç gün sonra nişanlısının telefonuna bir kadının hıçkırarak ağladığı bir ses kaydıydı. Maura'dan bir daha haber alınamadı, akıbeti bilinmiyor. 14 Mayıs 2008’de 19 yaşındaki Brandon Minnesota'ya gitmeye çalışırken kaza yaptı. Ardından babasını arayarak kendisini almasını istedi. Anne ve babası kaza yerine geldiğinde orada değildi. Telefonla aradıklarında Lydn ilçesine gitmeye çalıştığını söyledi ve ilginç bir şekilde küfür etmeye başladı ve telefonu kapandı. Bir daha da kendisinden ne haber alındı ne de izine rastlandı. Louis le Prince, dünya üzerinde bir şeyi ilk kez filme alan kişilerden biri. Sinematografinin babası ayrıca en garip kayboluş hikayesiyle biliniyor. 16 Eylül 1890'da Paris trenine binen ve en son bagajını kontrol ettiği sırada görülen le Prince, kompartımanına girdikten sonra bir daha görülmedi. Tren Paris'e ulaştığında trende yoktu. Kabininin camlı sıkı sıkı kapalıydı, atlamış olma ihtimali yoktu. Louis le Prince'in başına ne geldiği, nereye kaybolduğu hala bilinmiyor. İlginç kaybolma hikayelerinden biri de 10 Aralık 1999’da Los Angeles'te yaşandı. UCLA'da ilk yılını okuyan Michael, bütün gece arkadaşlarıyla bilgisayar oyunu oynamış ve sabah arkadaşları uyandığında da orada olmadığı görülmüştü. Ancak anahtarı, cüzdanı, bütün eşyaları ve ayakkabıları da oradaydı. Polisin araştırmasında kampüsün birkaç kilometre ilerisindeki otobüs durağında köpekler Michael'ın kokusunu aldı. Ancak onu gören hiç kimse olmamıştı, kendisinden bir daha da haber alan olmadı. Arkadaşı Jim Hamaker ile 18 Temmuz 2007'de Bitterroot Dağlarında yürüyüşe çıkan 55 yaşındaki Barbara Bolick, Ayı Deresi denilen bölgede manzarayı izlemek için durdu. Birkaç metre geriden gelen arkadaşı bulunduğu yere geldiğinde Barbara, orada yoktu, seslendi, aradı, onu bulamadı. Yetkililer bölgede geniş çaplı bir arama başlattı. Bölgenin altı üstüne getirildi. Barbara Bolick'e ait hiçbir iz bulunamadı. Yabani hayvanların saldırısına uğramış olması ihtimaline dair de bir iz yoktu. Polis arkadaşını da araştırdı ancak ona duyulan şüpheyi güçlendirecek hiçbir işarete rastlanamadı. 51 yaşındaki Michael Bearon 23 Ağustos 2008 günü ATV aracıyla çim biçmek üzere yola çıktı. Bunu gören komşuları, onu gören son kişiydiler. Ertesi gün çitfliğine gelen bir arkadaşı yola park edilmiş ve bir yolculuğa çıkmak için hazırlandığı anlaşılan kamyonetini gördü. Michael'ı aradıklarında daha önce hiç gitmediği belirtilen sarp bir tepede ATV aracı bulundu. Bir kaza ya da cinayete dair hiçbir bulguya rastlanmadı. Bearon'un akıbeti bilinmiyor. İngiltere tarihinin en bilinen kaybolma hikayesi April Fabb'ınki. Norfolk'ta Metton köyünde yaşayan 13 yaşındaki April, 8 Nisan 1969'da birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Metton'daki ablasını ziyaret için bisikletiyle evden ayrıldıktan 6 dakika sonra kayboldu. Bu tam olarak biliniyor çünkü yol kenarında yan yatmış haldeki bisikleti tam 6 dakika sonra bulundu. Kaçırıldığına dair biz iz de bir daha kendisi de hiç bulunamadı. 1978’de April’in başına gelene benzer bir durum Genette Tate adındaki bir kızın da başına gelince, ünlü bir çocuk katili olan Robert Black’ın olayla ilgisi olabileceğinden şüphelenildi. Ancak bir bağlantı kurulamadı. 27 yaşındaki tıp öğrencisi Brian Shaffer 1 Nisan 2006'da gittiği barda kayboldu. Kız arkadaşıyla birlikte içmiş, ardından birkaç kişiyle daha sohbet etmişti. Barın güvenlik kamerası görüntüleri incelenmiş ve bardan çıktığını gösteren hiçbir ize rastlanmamıştı. Brian'ın barın içinde ortadan kayboluşunun sırrı çözülemedi. Nebraska'da yaşayan 19 yaşındaki Jason Jolkowski 13 Haziran 2001'de işe gitmek için evden çıktı. Arkadaşı, yarım saat sonra kendisini almak için sözleştikleri yere arabasıyla geldiğinde Jason orada yoktu. Soruşturmada Jason'ı gören kimse çıkmadı, civardaki bütün güvenlik kameraları tarandı, görüntüsüne rastlanmadı. Başına ne geldiği hala bilinmiyor. 2003'te anne ve babası, kayıplarla ilgili kampanya yürüten Jason Projesi'ni başlattı. Toronto'da 30 Temmuz 1985'te 8 yaşındaki Nicole, arkadaşıyla birlikte havuza gitmek için annesiyle vedalaşarak evden çıktı. 15 dakika sonra çalan telefonda, buluşacağı arkadaşı vardı ve annesine Nicole'ün neden gelmediğini soruyordu. Toronto tarihindeki en büyük çaplı araştırma başlatıldı. Aynı apartmanda oturdukları bir kişi, onu asansörde görmüştü. Nicole'ü gören başka hiçkimse olmamıştı. Aramalardan hiçbir sonuç çıkmadı. Aradan geçen 30 yılda Nicole'ün başına ne geldiği hala bilinmiyor.